Neçirvan Barzani’nin hamleleri nasıl okunmalı?

24-05-2022
Bilgay Duman
Etiketler Neçirvan Barzani Irak KDP KYB Süleymaniye
A+ A-

Son dönemde Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani, hem Erbil ve Bağdat arasındaki sorunların çözümü hem de Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) arasındaki problemli konuların aşılması konusunda somut adımlar atıyor. Buradan hareketle Neçirvan Barzani’nin önemli bir inisiyatif aldığını söylemek mümkün. Zira söz konusu sorunlar sadece bugünle ilişkili değil. Hatta büyük bölümü birikimsel ve kökleşmiş sorunlar.

Bu noktada Erbil ile Bağdat arasındaki bütçe, enerji anlaşmaları, tartışmalı bölgeler bağlamındaki gündemler sadece Neçirvan Barzani’nin siyasi geleceği ve kariyeri açısından değil, aynı zamanda hem IKBY hem de KDP’nin Kürt ve Irak siyasetinde oynayacağı rol ve gücü açısından önemli olacak.

Ayrıca Neçirvan Barzani’nin söz konusu hamlelerinin sonuç vermesi Irak siyasetindeki kilitlerin açılması noktasında da son derece kritik. Zira 10 Ekim 2021’de yapılan seçimlerin ardından yaklaşık 7,5 ay geçmiş olmasına rağmen hükümet kurulabilmiş değil. Kısa vadede de hükümet kurma beklentisi yok.

Bu noktada Neçirvan Barzani’nin son Süleymaniye ziyareti ile KDP ve KYB arasındaki ilişkileri yumuşatmaya yönelik hamleleri Irak’ta hükümet kurulması konusunda bir ışık olabilir. Zira Irak Anayasasına göre hükümetin kurulabilmesi için öncelikle cumhurbaşkanı seçiminin yapılması ve cumhurbaşkanının da hükümeti kurmak için bir siyasetçiyi görevlendirmesi gerekiyor.

Ancak mart ayında birkaç kez cumhurbaşkanı seçilmesi için girişim yapılmış olsa da seçimlerin galibi Mukteda es-Sadr, KDP ve Sünnilerin oluşturduğu Egemenlik Bloğu’nun kurduğu Vatanı Kurtarma İttifakı’nın, cumhurbaşkanı seçilmesi için parlamentoda gerekli çoğunluğu (220 milletvekili) elde edememesi nedeniyle cumhurbaşkanı seçilememişti. Burada KDP ve KYB arasında süregelen cumhurbaşkanı konusunda ortak aday çıkaramamış olması da değerlendiriliyor.

Nitekim Irak’ta anayasal bir kural olmasa da siyasi teamüle dönüşen cumhurbaşkanının Kürt, başbakanın Şii Arap, parlamento başkanının Sünni Araplardan seçilme prensibi doğrultusunda, 2018’de yapılan seçimlere kadar KDP ve KYB’nin cumhurbaşkanı olarak ortak aday çıkardığı görülmüştü. Hatta daha da ötesinde KDP ve KYB’deki stratejik anlaşmaya göre 2018’e kadar hep KYB’den bir siyasetçi cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmişti.

Öte yandan, başka bir açıdan bakıldığında KYB’nin efsanevi lideri Celal Talabani’nin vefatına (2017) kadar da cumhurbaşkanı adayı konusunda bir sorun olmadığını söylemek mümkün. Ancak Celal Talabani’nin hastalığının ardından hayatını kaybetmesi sonrasında KYB içerisinde yaşanan liderlik ve iç çekişmelerin hem IKBY’nin iç dinamikleri hem de Irak siyasetinde KDP-KYB uyumunu olumsuz yönde etkilediği görüldü. Nitekim 2018’de KDP ve KYB seçimlere ayrı listelerle katılırken, seçim sonrasında da iki farklı cumhurbaşkanı adayı gösterildi. Ancak yine KYB’nin adayı olan Berham Salih cumhurbaşkanı seçildi ve hükümet kurulmasının önü açıldı.

Mevcut durum itibari ile de 2021 seçimlerinden sonra KDP ve KYB’nin ayrı cumhurbaşkanı adayları göstermesi, hükümet krizinin başlangıcı oldu. KDP her ne kadar Sadr Hareketi ve Egemenlik Bloğu ile ittifak yapmış olsa da Kürt partiler arasında KDP’nin göstermiş olduğu Rebar Ahmed üzerinde bir konsensüs oluşmadığı, KYB’nin yine Berham Salih’i aday gösterdiği görüldü. Nitekim parlamentoda çoğunluk sağlanamayınca cumhurbaşkanlığı seçimine geçilemedi.

Bu noktada hükümetin yürütücü gücü olan Şiiler arasındaki uzlaşma sağlanamamasının yanı sıra Kürt gruplar arasında ortak adayın çıkmamış olması da hükümet kurma konusunda somut adımın başlangıcının atılamamasına neden oldu.

Ancak Neçirvan Barzani’nin Süleymaniye’ye yaptığı ziyaret KDP ve KYB arasındaki uzlaşı açısından olumlu yönde yeni bir adım. Söz konusu ziyarette Neçirvan Barzani’nin hem IKBY Başkanı hem de bir KDP’li olarak KYB peşmergelerinin eğitiminin yapıldığı Kaleçolan Askeri Akademisinin mezuniyet törenine katılması, Kürtlerin birlikteliği açısından önemli bir mesaj niteliğinde. Zira söz konusu akademi Celal Talabani tarafından kurulmuş.

Neçirvan Barzani’nin de törene katılarak yaptığı açıklamada “Mam Celal’in mirasına” sahip çıkılması gerektiği yönündeki söylemleri dikkat çekici. Bununla birlikte törenin ardından Neçirvan Barzani’nin KYB Eşbaşkanı Bafel Talabani liderliğinde, IKBY Başbakan Yardımcısı ve KYB Genel Sekreteri Kubad Talabani, Politbüro Sekreteri Şanaz İbrahim Ahmed, Parastın-Zenyari Ajansı Sorumlusu Celal Şeyh Naci, Terörle Mücadele Genel Müdürü Vahap Halepçeyi ve Peşmerge Komando Birlikleri Komutanı Akam Ömer gibi KYB’nin üst düzey ve karar merci konumundaki kişilerin olması, isimlerin bulunduğu bir heyetle görüşmüş olması, KDP ve KYB arasındaki son dönem gergin ilişkilerin düzeltilmesi açısından da son derece önemli.

KYB açısından bakıldığında KYB’nin üst düzey isimleri olarak bir arada Neçirvan Barzani ile görüşmeye katılması, KYB’nin de söz konusu görüşmeyi önemsediğinin bir göstergesi. Bununla birlikte Neçirvan Barzani’nin hem Kürt siyasetinde etkili geleneksel Kürt partileri olan Kürdistan İslami Birliği (Yekgirtu), Kürdistan Adalet Cemaati’nin (Komal) yanı sıra, Goran Hareketi ile de görüştüğü gözlerden kaçmadı. Bu noktada Neçirvan Barzani’nin Süleymaniye’de KYB’nin ağırlığını kabul etmekle birlikte diğer partilerin de göz ardı edilemeyeceği mesajını verdiğini söylemek mümkün. Dolayısıyla Neçirvan Barzani’nin kapsayıcı bir çerçeve çizmeye çalıştığını ifade etmek yerinde olacak.

Diğer taraftan Neçirvan Barzani’nin açıklamalarında sadece IKBY ve Kürt iç siyasetinin sorunlarına değil, Irak’taki sorunların çözümü için de kolaylaştırıcı bir figür olmak istediğini anlamak mümkün. Zira Neçirvan Barzani’nin açıklamalarına bakıldığında, Irak’taki siyasi uzlaşı ve sorunların giderilmesi için “Irak ve bölgedeki liderlerle ülkedeki siyasi tıkanıklığı gidermek için temaslarımız devam ediyor. Ülkedeki siyasi tıkanıklığın çözümünde bir zemin üzerinde uzlaştık, çözülemeyecek sorun yok” gibi bir açıklama yapmış olması, siyaset üstü bir misyon edindiğini göstergesi olarak okunabilir.

Buradan hareketle Neçirvan Barzani’nin Bağdat’la uzlaşmacı bir tavır içerisinde olduğu görülüyor. Nitekim Neçirvan Barzani’nin, “Irak'ı korumak bizim için önemli bir meseledir, bunu tüm Iraklıların müşterek görevi olarak görüyoruz” açıklaması, Iraklılık kimliğine de sahip çıktığının göstergesi.

Bu noktada Neçirvan Barzani’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) Erbil ve Bağdat arasındaki sorunların çözülmesi için özel bir temsilci atanması konusunda bir öneri sunması ve bu önerinin BMGK tarafından kabul edilmesi dikkat çekici. Buradan hareketle Neçirvan Barzani’nin hem Kürt iç siyaseti hem de Irak ulusal siyaseti açısından uzlaştırıcı ve rasyonel bir figür olmaya doğru ilerlediği görülüyor.

Neçirvan Barzani’nin uluslararası ilişkileri ve güçlü iletişim ağının yanı sıra, BM gibi ulus üstü ve uluslararası örgütler tarafından da desteklenen adımlar atması ve bu adımlarla somut kazanımlar sağlanması, Neçirvan Barzani’yi hem Irak hem de Kürt siyaseti açısından kilit bir lider konumuna getirebilir.

Bilgay Duman, ORSAM Irak Çalışmaları Koordinatörü

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli