Dersim (Rûdaw) – Dersim Kültür ve Tarih Merkezi’ne ulaşan yeni bir tanık askerin beyanıyla birlikte ilk defa bir tanığın "Seyit Rıza'yı, Atatürk ile görüşmeye ben götürdüm" şeklinde bir ifade kullandığı bildirildi. Merkez, tanık askerin videosunu yayınladı.
1937-38 katliamı sırasında yaşananlar ve Seyit Rıza’nın Atatürk ile görüşüp görüşmediği yönünde yeni bilgilere ulaşıldı. İlk defa bir tanık "Seyit Rıza'yı, Atatürk ile görüşmeye ben götürdüm" diyor.
Tanık asker Mustafa Ö. (1914 - 2008) Urfa doğumlu. Urfa'da askerliğine başlayan tanık kısa süre sonra Dersim/Elazığ'a gönderiliyor ve 1937-38 yıllarında kılavuz şoför olarak Dersim'de askerlik yapıyor.
Söyleşi 1991’de kaydedildi
Söz konusu 11 dakikalık söyleşi bir yakını tarafından 1991 yılında hayatını kaydetmek amacıyla yapıldı ve askerlik anılarını kapsıyor. Ayrıca söyleşinin bir bantta ses kaydı olarak yapıldığı belirtildi.
Tanık asker hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için, Dersim Kültür ve Tarih Merkezi (Dersim Kultur und Geschichtszentrum-DKG), söyleşiyi yapan kişi ile bir mülakat gerçekleştirdi.
"Seyit Rıza’yı Atatürk ile görüşmeye ben götürdüm"
Tanık asker, Dersim 1937-38'e ilişkin detay vermiyor, ancak çok ciddi bir bilgi vermese de bu bilgi bir ilk olma özelliği taşıyor.
İlk defa bir tanık "Seyit Rıza'yı, Atatürk ile görüşmeye ben götürdüm" diyor. Daha önce çok kez farklı araştırmacılarca iddia edilse de somut bir kanıt ya da belge sunulamamıştı.
Seyit Rıza'nın bütün aşiretlerin başında bulunduğunu aktaran tanık asker, Yüzbaşı Kemal adında birinin Seyit Rıza'ya eşlik ettiğini anlatıyor. Bugüne kadar çok kez iddia edilse de "Mustafa Kemal Seyit Rıza ile görüştü mü?" sorusu ikna edici olarak cevaplanamadı. Bu söyleşiyle beraber ilk defa Urfalı tanık asker Mustafa'nın tanıklığı ile bu iddia biraz daha somutlaşmış oluyor.
DKG, tanık askerin "Seyit Rıza askeri harekatın bütün masraflarını ödemeyi teklif etti, Atatürk kabul etmedi" şeklindei tezinin o dönemde askerler arasında konuşulan "şehir efsanesi" olduğu görüşünde olduğunu belirtti.
DKG’ye göre Seyit Rıza'nın ancak kendi ailesini geçindirebilecek ekonomik güce sahip olduğu bilinmekte ve bu nedenle "harekatın masraflarını karşılamak gibi bir teklifte bulunması mümkün değildir.
Diğer önemli bir olgu ise mahkeme ve idam süreci incelendiğinde "Ewladê Kerbelayme" haykırışı ile idam ipini kendisi boynuna geçirmenin Seyit Rıza tarzı ile bağdaşmadığı görülmektedir.
Öte yandan tanık askerin bir kez mi birden fazla kez mi Seyit Rıza'yı arabasıyla götürüp götürmediği, Erzincan'dan Elazığ'a mı götürdüğü söyleşiden anlaşılmamaktadır.
"Çok Ermeni vardı"
Tanık askerin "Çok ermeni vardı" söylemi askerlerin katliama motive edilmeleri için söylendiği muhtemeldir, daha önce Dersim 1937-38 Sözlü Tarih Projesi'ne konuşan Haydar Dede de paralel anlatımda bulunmuştu.
Tanık asker ayrıca Zeranik köyünde karakol yapıldığını da anlatımında belirtiyor.
"Hafızası iyiydi"
Söyleşiyi yapan kişi, tanık asker ile ilgili olarak "Hafızası iyiydi, bazı şeyleri tam hatırlayamasa ve isimleri karıştırsa da hafızası iyiydi, söyleşiden önce kendisine Yasin Süresini okuttum, ezbere okudu" ifadelerini kullandı.
Ancak tanık asker aradan geçen 53 yıl sonra bazı isimleri hatırlamakta zorluk çekiyor. Seyit Rıza'nın oğlu Hüseyin ile torunu Polat'ı karıştırıyor. Tanık Dersim üzerine çok nadiren konuşurmuş.
"Kayıttan kesilmeler mi yapıldı?"
Söyleşiyi yapan kişiye “Ses kaydında kopukluk var acaba aradan bir şeyler mi çıkardınız?” sorusu yöneltilince de "Mustafa Ö. fazlaca yerinde durmazdı, kalkar tuvalete gider ya da namaza giderdi, o gün iki kez söyleşiyi yarım bırakarak namaz kılmaya gitti. Seyit Rıza'nın torunu Polat'ın ismini namaz dönüşü hatırladı. O kalkıp giderken teybi kapatır, geldiğinde yeniden devam ederdim. Kopukluklar bu nedenle oluştu aradan bölümler çıkarmadım" cevabını verdi
"İyi bir Müslümandı ama Kürtleri sevmezdi"
Söyleşiyi yapan kişi ayrıca tanıkla ilgili olarak "Kürtleri sevmezdi, neden olduğunu bilmiyorum ama Kürtleri sevmezdi. Onları köylü, dağlı görürdü. Rüştiyeye kadar okumuş, eski ve yeni yazı bilirdi. İyi bir CHP'liydi ama çocuklarına öğretmedi" dedi.
“Uyuyamazdı, kabuslarla uyanırdı"
DKG’nin söyleşiyi yapan tanığa sorduğu “Uyku düzeni nasıldı?” sorusuna "Kabuslar görüyormuş, kabuslar görerek uyanıyormuş. Geceleri uyuyamıyormuş, her gece iki duble içer, bir de sinir hapı alarak uyurdu. Eşi kendisine kızdığında ne yapayım uyuyamıyorum derdi" yanıtı verilmiş.
DKG’den “Bizimle diyaloğa geçin” çağrısı
DKG ayrıca, “Elinizde tanıklara ait söyleşi, fotoğraf, el yazması, anı gibi belgelerin, tanıkların o yıllar için anlattıklarına tanık olan tanıklar merkezimiz ile diyaloğa geçsinler. Dersim'e ait bilgiler kamuoyu ile paylaşılamayarak halk karanlıkta bırakılıyor, bu inkarcılığa karşın herkes aydınlanma hareketine katkı sunabilir" çağrısında bulunmuştu.
Bu çağrı sonucu 11 dakika olan ve tanık asker Mustafa Ö.’nün konuştuğu söyleşi ve 8 adet askerlik yıllarına ait fotoğraf Dersim 1937-38 Sözlü Tarih Projesi'ne ulaştırıldı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın