Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), ikinci bir stratejik anlaşmaya doğru gidiyor ve birçok konuda da anlaşma sağladıkları görülüyor. İkinci stratejik anlaşma olarak adlandırılan ittifak uzunca bir zamandır gündemdeydi. Aslında “Debaşan Anlaşması” imzalanmadan önce KDP ve KYB anlaşması tamamlanmıştı. Goran, KYB anlaşması KDP için süpriz olmuştu ve bunu hazmedememişti.
Barzani 20 Kasım 2016’da yaptığı bir açıklamasında, KYB’ye şunu iletmişti: Ya KDP yanında ya da karşısında olacaksınız. KDP, Goran’la ilgili kesin kararını vermiş ve bu işi noktalamıştı. Barzani’nin Davos’ta beşli toplantıların sona erdiğine yönelik yaptığı açıklaması, KDP bir daha koalisyon hükümetinin kurulmasını yüksek oy hesabına göre yapmak istemediğini ortaya koyuyor.
Yani KDP, KYB ile sadece birkereliğine değil, aksine daha uzun soluklu bir ittifak düşünüyor. Bu çemberin içinde bulunmak isteyenlere de yer verilmesini, ancak bu ittifaka Goran’ın da dahil edilmesinin şart olarak öne sürülmemesi isteniyor. Peki KYB, Goran’la stratejik bir anlaşma imzalamıştı, o ne olacak?
Şimdiden KYB’den ve Goran’dan bir bazı sesler açık bir şekilde yankılanıyor ve KDP, KYB ittifakına karşı olduklarını bildiriyorlar. Sanırım bu seslerin hiçbiri KDP ve KYB’nin anlaşmasına engel olamayacak ve bu iki partinin ittifaktan sonra birlikte yapacakları parti ziyaretlerinin önüne geçemeyecektir. Çünkü KYB durumun ne kadar kritik olduğunu kavramış durumda.
Evet Goran, KYB’nin bazı yetkililerini ve taraftarlarını kendisine çekebildi ancak askeri ve ekonomik güç hala olduğu yerde. Eğer KYB “hükümdarlıktan” uzak durup ve Süleymaniye çemberinde tıkanıp kalırsa, askeri gücünü de kaybedebilir. Özellikle son 2 yıldır bu askeri güç Başkomutan olarak Barzani’nin emriyle hareket ediyor. Yani bu durumda KYB ve Goran’ı sadece Süleymaniye’yi idare etmeye mahkum kılacak. Ancak herkesin içi rahat bu konuda çünkü Goran bu güne kadar yaptıklarından fazla hiçbir şey yapamaz.
Goran, Kürdistan’ın idaresini değiştirmek için kendine özel bir silahlı güç kurmak yerine KYB ve KDP’nin silahlı gücünü ve ekonomik gücünü kendisine çekmeye çalıştı. Bu konuda 10 senedir başarılı olamadı çünkü bu ikisi hala KDP ve KYB’de duruyor.
Goran içerisindeki bazı yetkililer, partilerinin bu denli büyük bir olmasına rağmen neden hala istedikleri güce kavuşamadıklarını sorgulayıp duruyor. Kürdistan Bölgesi ve Ortadoğu’nun içinde bulunduğu süreçte son sözü söyleyecek olanlar silahlı güce sahip olanlardır çünkü bölgede savaş var ve hala devam ediyor. Bu nedenle sivil kuruluşlar git gide zayıflamaya doğru gidiyor. Ancak dış baskıyla tekrardan canlanabilirler.
Durum böyleyken silahsız ve parasız Goran, destekleyicilerine attığı sloganlarla ne vaat edebilir? Goran’ın 17 Şubat’taki değişim girişimleri başarılı olmadı. Bende sormuştum, “Bundan sonraki adımınız ne olacak?” diye, “Silahlanacağız ve sokaklara döküleceğiz” yanıtını vermişlerdi. Değişimde ümitsizliğe kapılmak, siyasi ve sosyolojik gerçekliğe ayak uyduramayan sloganlar atmak bir süre sonra siyasileri silahlı hareketlere yöneltir.
Goran ve PKK’nin yakınlaşması
Goran henüz siyasi bir engele takılmamış bir partidir ancak siyasi kartları bitmiş durumda. Bu nedenle uyuyan silahlı hücreleri var. Bu sadece bir iddiadan ibaret değil çünkü görevden azledilmiş Goranlı Parlamento Başkanı daha önce yaptığı bir açıklamada, silah ve güç zoruyla Erbil’e girebileceğini, ama bunu yapmak istemediğini söylemişti. Bu silahlı güçlerinin olduğuna yönelik bir itraftır. Yani Goran’ın elinde tek bir süprizi var o da silah kullanmak.
KYB bölgede ve dünyada değişen dengeler gereğince PKK’den uzaklaşmaya başladı. Doksanlı yıllarda yaşanan aynı senaryonun tekrarlanması da ihtimaller içerisinde yer alıyor. O dönem iki güç birleşerek PKK karşısına geçmişlerdi. Burada KYB, Rojava Kürdistan’ında söz sahibi olmak istiyor ve Türkiye’yle sarsılan ilişkilerini düzeltmeyi düşünüyor.
Bu durum Goran’ı PKK’ye daha çok yakınlaştırmaya başladı. İleride Rojava veya Şengal’de çıkacak bir çatışmada, sadece manevi desteğin yanı sıra belki de insan gücü açısından da PKK’yi kollayabilir.
Burada da en büyük destekleyici İran olacak çünkü Şengal ve Rojava meselesinin sona ermesini istemiyor, aksine Kürdistan içerisinde çatışmaların daha da derinleşmesini istiyor. Goran PKK’yi Güney Kürdistan’ın derinliklerine indirebilir ve birlikte ortak düşmanları (KDP) karşısında savaşabilirler.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın