Ankara (Rûdaw) - Türkiye’nin anamuhalefeti Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kürt sorunu konusunda söylem değişikliği içinde.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin,bir çok tanınmış kişinin aday olmak için CHP’ye başvurduğunu, bölgede sürpriz yapacaklarını söyledi.
İktidarla HDP arasında seçim barajının yüzde 7’ye indirilmesi konusunda bir anlaşma sağlandığını belirten Tekin, böyle bir değişikliği destekleyeceklerini söyledi. Tekin, “Sadece milletle ittifak yapmak istiyoruz” diyerek ittifak çağrılarına da kapıyı kapattı.
Tekin, Kürdistan Bölgesi’yle ilişkilerinde bir sorun olmadığını, iktidar olmaları durumunda iyi ilişkiler geliştireceklerini belirtti.
Tekin, Rûdaw’a önemli açıklamalarda bulundu.
Son bir yıldır yolsuzluk, Türkiye’de en fazla tartışılan konu haline geldi. 4 Bakan hakkında kurulan komisyon bakanları Yüce Divan’a gönderebilir mi? Yolsuzlukla mücadele için neler yapılmalı?
Kurumsallaşmış ve organize edilmiş bir yolsuzluğu, söylemlerle ortadan kaldırmak mümkün değil. Yolsuzluğu sadece 4 bakan üzerine yıkmak doğru değil. Yolsuzluğun olmadığı yer neredeyse yok gibi. İktidara çok yakın işadamlarının bile rüşvet vermeden iş yapamadığını biliyoruz. Bu kadar kronikleşmiş ve kurumsallaşmış bir yolsuzluğun önüne sadece ‘kol keseceğiz’ gibi lugata yapmakla geçilemez. Kol kesmeye kalkışırsanız Parlamento’nun yarısı kolsuz kalır. Bunlar dinden de korkmuyorlar.
Yapılacak bir tek şey var o da kapsamlı bir yolsuzluk yasası çıkarılması.
İktidardaki gruplar arasında kavga var ama ekonomik kavga hiç yok. Amerikalılar, ‘bütün ortaklıkları bozabilirsiniz ama suç ortaklıklarını bozamazsınız’ der.
CHP’de Kürt sorunu konusunda gözle görülür bir söylem değişikliği yaşanıyor. Çok kapsamlı bir kanun teklifi verdiniz? Kürt sorununu nasıl çözeceksiniz?
Kürt sorununu değil, Türkiye’deki bütün sorunları çözecek tek siyasi irade CHP’dir. Kürt meselesi demokrasi ve özgürlükle çözülebilir. Kürtler’in talebi daha özgür bir ülkede yaşamak. Kendinizi ancak özgürlük varsa ifade edebilirsiniz. Bir iktidar temel özgürlükleri kaldırıyorsa Kürtler’e hangi özgürlüğü getirecek? İnsanlar en meşru haklarını ifade edecek durumda değilse, çalışanlar hak arama eylemlerinden dolayı gaz ve cop yiyorsa bu Kürtler’i rahatsız etmeyecek mi? En çok Kürtler rahatsız olur. 30 yıldır kanayan bir coğrafyada yaşayan Kürtler baskının ne olduğunu bilir. Bu baskıya maruz kalmış Kürtler’in Batı’daki bu tavırlardan rahatsız olmaması mümkün olabilir mi?
Sonuçta devam eden bir süreç var. Silahlar sustu ve görüşmeler sürüyor?
Silahların susmasını en çok biz takdir ettik. Elbette silahlar sussun. Barışın ne anlam ifade ettiğini biz çok iyi biliriz. Çocuklarımızın adı Barış.
Süreç böyle devam etmez mi?
Demokratik ülkelerde bu tür süreçler kapalı devre yürümez. Kapalı kısımları olabilir ama en azından 76 milyonu tatmin edecek bir tartışma yürütülmeli. Her şeyi kapalı götürürseniz süreci tehlikeye sokarsınız. Mutlaka tartışılması, müzakere edilmesi gereken şeyler var. Toplumun bu konuda sağduyulu olduğu inancı içindeyim. Ama bırakın toplumu, parlamentoda 550 milletvekilinin 500’ü kesinlikle bu meselenin nasıl yürüdüğünü bilmiyor.
AKP’lilere sor kesinlikle bilmezler, HDP vekilleri 2-3 kişi hariç onlar da bilmez.
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “Hükümet yapmıyorsa, sizi süreç hakkında biz bilgilendiririz” demişti. HDP’den bilgi istemediniz mi?
Selahattin Bey iktidar değil ki, hükümet değil ki bize neyi bilgilendirecek? Selahattin Bey’in kendisi bilgiye muhtaç. İktidar, yol haritasının ne olduğu konusunu ana muhalefetle paylaşmalı. Bu en azından bir nezaket kuralıdır. Hatta sadece CHP’yi değil parlamentodaki bütün siyasi partilerle bunu paylaşması lazım. Ama böyle bir gelenek yok.
Seçimler yaklaştıkça ittifak senaryoları da gündeme geliyor. HDP ile sizin ittifak yapacağınıza dair iddialar ortaya atıldı? HDP ile ittifak yapacak mısınız?
Bizim ittifak edeceğimiz tek bir yer var, o da halk.. Herhangi bir partiyle bir ittifak yapmak gibi bir niyetimiz yok.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu, Demirtaş'ın, “CHP, yüzünü sola dönerse diyaloga hazırız” sözü üzerine “HDP önce AKP ile yaptığı pazarlığı kamuoyuna açıklasın” dedi. HDP ile AK Parti arasınad bir pazarlık olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Kim, kiminle nasıl bir anlaşma yapmış bilemiyorum. Bir rivayet üzerinde konuşacak değilim. Benim gördüğüm kadarıyla HDP tek başına seçime girecek ve bunun için de yüzde 10 barajıyla ilgili bir anlaşmanın sağlandı. İktidar büyük olasılıkla barajı yüzde 7’ye çekecek. Bu konuda bir anlaşma sağlanmış gibi görünüyor.
Siz böyle bir değişikliği desteklemez misiniz?
Elbette destekleriz. Biz bu konuda kanun teklifi vermiştik. Baraj mümkünsü yüzde 3 olsun. Türkiye’deki birçok parti, kendini var etme olanağı bulur. ‘Baraj inerse koalisyonlar olur, koalisyonlar da kriz yaratır’ deniyor. Bunun gerçekliği yoktur. Keşke bu iktidar kendi iç bünyesindeki güçlerle değil, farklı siyasi yapılarla koalisyon yapmış olsaydı. Belki 17 ve 25 Aralık’la karşı karşıya kalmamış olacaktı. Koalisyonların böyle bir avantajı var. Birbirini denetleyecektir. Sorumluluk paylaşımı olacaktır. Ama farklı menfaat gruplarıyla koalisyon oluşturmaya kalkarsanız, darbelerle karşı karşıya kalırsınız. Ama farklı siyasi partiler size darbe yapmaz.
Almanya, Belçika başta olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesi koalisyonlarla yönetiliyor. Çok da başarılılar. Yüzde 10 barajı siyasetin önüne Berlin Duvarı gibi set olarak örülmüştür. Bunun yıkılmasına destek veririz.
CHP son seçimlerde Kürt illerine özel bir ilgi gösterdi ama beklediği oyu alamadı. Neden Kürt seçmenden oy alamıyorsunuz?
Bu son derece doğal. Patates ekerken bile 6 ay beklersiniz. Siyasette bugünden yarına dönüşüm olmaz. Güneydoğu ve Doğu’daki sol, sosyal demokrat CHP’li seçmen kitlesi 90’lı yıllarda ayrıldı. DEP’in SHP’den ayrılmasıyla beraber ana seçmenimiz ayrıldı ve şu anda HDP’nin ana kitlesi haline geldi. Coğrafyada yaşanan sorunlar da buna katkı sağladı. İnsanlara hemen ‘partimize geri gelin’ demek kolay değil. Ciddi gelişmeler var.
Önümüzdeki süreçte HDP seçmeni de AKP seçmeni de demokrasi ve özgürlüğün ancak CHP gibi kurumsallaşmış bir siyasi parti ile gelebileceğinin farkında. Önümüzdeki günlerde Güneydoğu’da çok ciddi sürprizlerimiz var.
Nasıl sürprizler?
2011 yılında birçok ilde insanlara teklifi biz götürüyorduk. Şu anda birçok illerde onlarca insan aday olmak için bize geliyor. Diyarbakır, Mardin, Batman, Van, Urfa’da çok saygın ve tanınan isimler aday olmak için bize geliyor. Özellikle birkaç önemli ve çok tanınmış kişinin aday olma talebi var. Belli ki biz kendimizi o bölgede hissettireceğiz.
CHP’nin Kürdistan Bölgesi’yle ilişkilerinin mesafeli olduğuna dair bir algı var. Irak’ta büyükelçilik yapan Murat Özçelik’in katılımıyla bu algı bırak kırıldı. Kürdistan yönetimiyle ilişkileriniz nasıl?
Bizim bir sorunumuz yok. İktidar oradaki yönetimle zaman zaman sanki çok ciddi sorunumuz varmış gibi bir algı yaratmış olabilir ama oradaki yönetimle ciddi bir sorunumuz yok. İktidar olduğumuzda da iyi ilişkiler geliştiririz. Ortadoğu coğrafyasında sadece Kürtler ile değil tüm halklarla iyi ilişkiler kurmak hedefimiz var. CHP’nin en önemli projelerinden biri Ortadoğu’ya barış getirmek, barış için öncülük yapmak. Herkes bilsin ki CHP’nin bu konuda çok önemli bir projesi var.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın