Erbil (Rûdaw) - PKK ile Türkiye Hükümeti arasında bir süre arabuluculuk yapan tecrübeli Kürt politikacı Mehmet Emin Pencewini, “çözüm süreci” için büyük güçlerin devrede olduğunu söyledi.
YPG Kobani zaferinden sonra dünyada kabul gören bir güç haline geldi” diyen Pencewini, “Menbic alındıktan sonra büyük ihtimalle YPG yönünü Celabrus’a çevirecektir ve oradan da doğru Akdeniz’e” ifadelerini kullandı.
Kürt politikacı Pencewini, “Kürtler Akdeniz’e vardığında artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak” dedi.
Mehmet Emin Pencewini, gündeme ilişkin Rûdaw’ın sorularını yanıtladı.
Gelişmeleri yakından takip eden bir isim olarak sizce PKK ile Türkiye Hükümeti arasında yaşanan bu çatışma ne zaman ve nasıl son bulur?
Yaşanan bu savaş Türkiye devletinin ülkedeki Kürtler’i bir millet olarak kabul etmesi ve meşru haklarını tanımasıyla ancak son bulur. Çünkü Türkiye’de yaşayan Kürtler’in statü hakkı vardır. Türkiye devleti Kürtler’e otonomi (özerklik) tanımalıdır. Bu olmadıkça bu savaş devam edecektir. Ne zaman ki Türkiye Anayasası’nda Kürtler millet olarak tanınırsa o zaman bu savaş sona erer.
Son bir yıldır Kürt illerinde yaşanan çatışmaları ve kayıpları nasıl yorumluyorsunuz?
Türkiye devleti bu savaşta tüm yöntemleriyle Kürtler’i vurmaya başladı. Sur’da, Cizre’de, Yüksekova’da ve Nusaybin’de tankla topla Kürtler’e saldırdılar. Biz olup biteni televizyonlardan, gazetelerden takip edebildik. O görüntüleri izlediğimde Saddam Hüseyin’in Irak’ta Kürtler’e yaptığını hatırladım. Saddam Kürtler’e nasıl zülm yaptıysa bugün Türkiye devleti de aynısını Kürtler’e yapıyor.
Çözüm sürecinde PKK ile Türkiye Hükümeti arasında bir ssüre arabuluculuk yaptınız. Yaşanan bu koşullarda sizden tekrar arabulucu olmanız istendi mi?
Şimdiye kadar benden resmi olarak böyle bir şey istenmedi. Türkiye devleti çözüm sürecini bitirdi. Şimdi ise işler daha farklı işliyor. Büyük devletler araya giriyor. Tekrar barış olsun diye farklı kanallar devrede. Bunun yanında HDP ve ülkedeki birçok sivil toplum kuruluşu da bildiğim kadarıyla çözüm sürecine tekrar dönülmesi için çabalıyor. Ancak dediğim gibi benden bu konuda herhangi bir şey istenmedi.
Son dönemlerde Kandil ile doğrudan bir temasınız oldu mu?
Açıkçası görüşmelerimiz oluyor ancak bu konuda yani yaşanan bu çatışmalara dair bir görüşme olmadı. Kandil, bu konuda söyleyeceğini zaten basın yoluyla söylüyor. Türkiye devleti de alması gereken mesajı alıyordur.
Bildiğiniz gibi Kürdistan Bölgesi referanduma gidiyor. Bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Her anlamda Kürtler tarihi bir dönemden geçiyor. Bu yüzden Güney Kürdistan bu zamanı doğru değerlendirmeli ve referanduma gitmelidir. Kürtler, Merkezi Irak Hükümeti’ne de bu durumu açık açık anlatmalı ve kendi kaderlerini tayin etmeliler. Öyle bir dönemden geçiyoruz ki tüm şartlar Kürtler’in lehine işliyor. Bu fırsat kaçırılmamalıdır. Kürtler ne olursa olsun bu mücadelenin peşini bırakmamalı.
Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin bağımsızlığını ilan etmesi durumda sizce hangi ülkeler bu duruma karşı çıkar?
Açıkcası şimdiye kadar herhangi bir devlet çıkıp da “Ben bağımsızlığa karşıyım” demedi. Ancak Kürdistan’ın sınır komşuları yavaş yavaş tepki vermeye başladılar. İran ile Irak, yaptıkları açıklamalarda bağımsızlık için uygun zaman olmadığını söylüyorlar. Türkiye’den ise bu konuda henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
PKK’ye yakın bir isim olarak sizce PKK bağımsızlık konusunda nasıl bir tutum alır?
Kürtler tarihi bir dönemden geçiyor. PKK adına konuşamam ancak Kürtler bu tarihi fırsatı iyi değerlendirmeli ve Güney Kürdistan’daki tüm güçler bağımsızlığı desteklemeli. Tüm siyasi partiler birleşip bu konuda birlik olmalı. Siyasi bir akıl olarak bir an önce referanduma gidilmeli.
Rojava’da son zamanlarda önemli gelişmeler yaşanıyor. YPG geçtiğimiz günlerde Menbic ve Rakka’ya operasyon başlattı. Menbic ve Rakka’nın alınması sizce Kürtler’e ne kazandırır?
YPG Rojava’da vahşi bir güce karşı savaşıyor. YPG’nin IŞİD ile olan savaşına tüm dünya şahit oldu. Öyle ki ABD ve Avrupa’da bu savaşta YPG’ye destek vermeye başladı. Kobani savaşı Kürtler’i bir anlamda dünyaya tanıttı ve Kürtler Rojava’da statü sahibi oldu.
Rakka ve Menbic operasyonları Kürtler için önemli merkezlerdir. Rakka’nın alınması durumunda IŞİD’in kalesi yıkılır. Menbic ise tahminimce bugün yarın alınır. Gelişmeler onu gösteriyor.
YPG’nin IŞİD’e karşı mücadelesi bir anlamda YPG’ye dünya kapılarını mı açtı diyorsunuz?
Aynen öyle oldu. Bildiğiniz gibi YPG Kobani zaferinden sonra Fransa, İtalya, Almanya ve Rusya’da temsilcilik açtı. YPG tüm dünyada kabul gören bir güç haline geldi. Menbic alındıktan sonra büyük ihtimalle YPG yönünü Celabrus’a çevirecektir ve oradan da doğru Akdeniz’e. Kürtler Akdeniz’e vardığında artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.
PORTRE / Mehmet Emin Pencewini
PKK’ye yakınlığıyla bilinen Kürt siyasetçi Mehmet Emin Pencewini, 2010-2012 yılları arasında Türkiye devleti ile PKK arasında temas kurulması için arabuluculuk yaptı.
72 yaşındaki Pencewini, Türkiye'den gelen talep üzerine dönemin Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin isteğiyle Kandil ile Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) arasında görüşmelere başladı.
Kürt siyasetinde önemli bir isim olan ve aynı zamanda Kürdistan Ulusal Kongresi üyesi Pencewini, 2010'da Oslo sürecinin başlamasıyla geriye çekildi, ancak sürecin sona ermesiyle yeniden devreye girdi.
Pencewini, bu ikinci dönemde Kandil, Talabani ve Kürdistan Bölgesi Başbakanı Neçirvan Barzani'yle görüşerek, “çözüm süreci”nin başlamasına yeniden ön ayak oldu.
Mehmet Emin Pencewini, daha önce yaptığı açıklamada, dönemin MİT Müsteşarı Emre Taner ile MİT’te buluştuğunu ve döneminin Recep Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül’ün görüşmeyi kameradan izlediğini söylemişti.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın