Merkel’in anılarında Erdoğan ve Davutoğlu ile ilişkiler

Haber Merkezi – Almanya’nın eski başbakanı Angela Merkel, anı kitabı Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a geniş bir yer ayırdı. Özellikle 2015’teki göç krizi sırasında Erdoğan ve dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’yla yürüttüğü müzakereler dikkat çekiyor.

Almanya’nın ilk kadın başbakanı olan ve ülkeyi 16 yıl yöneten Angela Merkel, anılarını en yakın danışmanı ve asistanı Beate Baumann’la “Freiheit. Erinnerungen 1954–2021” (Özgürlük. Anılar 1954–2021) adını taşıyan 736 sayfalık kitapta kaleme aldı.

Merkel’in 736 sayfalık kitabı, eski Doğu Almanya’daki çocukluğundan başlayarak başbakanlık dönemi boyunca yaşadığı siyasi tecrübeleri kapsıyor.

Kitapta, Türkiye’nin göçmen krizi ve uluslararası siyasetteki rolü ayrıntılı bir şekilde ele alınıyor. Henüz Türkçe çevirisi bulunmayan kitap, Almanya ve Türkiye arasındaki ilişkiler açısından önemli detaylar barındırıyor.

Erdoğan’la işbirliği: Vize serbestisi ve göçmen krizi

Merkel, Erdoğan’la olan diyaloğunu şu sözlerle özetliyor:

"Aramızda bir anlaşma olduğunda çok nazik davrandı ve bana ‘sevgili dostum’ dedi. Ancak görüş ayrılıklarımızda her türlü çelişkiyi ön plana çıkararak aleyhte konuşurdu."

Merkel, 25 Eylül 2015’te Birleşmiş Milletler Zirvesi’nde Erdoğan’la göçmenler konusunda ortak bir çalışma grubu kurma kararı aldıklarını, ardından 18 Ekim’de İstanbul’da hem Erdoğan hem de Davutoğlu ile buluştuğunu anlatıyor.

Bu görüşmelerde Türkiye ile AB arasında bir göçmen anlaşması temelinde uzlaşı sağlandığını belirtiyor. Erdoğan’ın bu işbirliğinin karşılığında vize serbestisini çok önemsediğini vurguluyor.

Davutoğlu’na övgü

Merkel, dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nu, “Dünyaya açık, deneyimli ve tarihi açıdan bilgiliydi. Mükemmel İngilizce, biraz da Almanca konuşuyordu” sözleriyle övüyor.

Tepki çeken İstanbul ziyareti

Merkel’in 2015 seçimleri öncesinde İstanbul’a yaptığı ziyaret Almanya’da eleştirilerin hedefi oldu.

Yıldız Sarayı’nda Erdoğan’la altın varaklı tahtlarda oturduğu anların, “Erdoğan’ın sarayında sindi” şeklinde yorumlandığını ve bu ziyaretin Adalet ve Kalkınma Partisi’ne seçim yardımı sağlamak amacı taşıdığı iddialarıyla karşılaştığını ifade etti.

Merkel bu eleştirilere karşı, Türkiye ile bir anlaşmanın göçmen krizinin kontrolü için kaçınılmaz olduğunu şu sözlerle savundu:

“Ege’deki ölümleri durdurmanın ve mülteci sayısını azaltmanın yolu Türkiye ile işbirliğiydi. Bu geciktirilemez bir meseleydi.”

Merkel’in Erdoğan gözlemi

Merkel, Erdoğan’ı sadece göç politikalarında değil, siyasi yelpazenin her alanında etkin bir lider olarak tanımlıyor.

Ancak otokratik eğilimlere sahip liderlerin “gerektiğinde sonsuz zamanları” olduğunu ve müzakerelerde sabır gerektirdiğini belirtiyor.

Trump’ın politikaları ve iletişimi hakkında düşünceler

Merkel, bugün piyasaya çıkan kitabında, Mart 2017'de Washington’a gerçekleştirdiği ziyarette dönemin ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmeye dair anılarına yer verdi.

Merkel, Beyaz Saray'da Trump’ın kendisini basın mensuplarının önünde kapıda el sıkışarak karşıladığını belirtti. Ancak, Oval Ofis'teki baş başa görüşme öncesinde ikinci kez karşılaştıkları medyada Trump’ın gazetecilerin tekrar el sıkışma taleplerini dikkate almadığını kaydetti.

Merkel, bu durumu Trump’ın "konuşma konusu yaratma" isteği olarak yorumladı.

Merkel, Trump ile yaptığı görüşmeden sonra Almanya’ya dönerken, onunla ortak çalışma olasılığının olmadığını düşündüğünü ifade etti. "Trump, her şeyi emlak şirketi perspektifinden değerlendiriyor ve dünyayı ülkeler arasındaki rekabet olarak görüyor" diyen Merkel, Trump’ın işbirliğine dayalı bir dünya görüşüne sahip olmadığını belirtti.

Trump'ın, Almanya'yı kişisel olarak eleştirdiğini ve özellikle 2015-2016 yıllarında ülkesinin mülteci politikası nedeniyle Almanya’yı suçladığını hatırlatan Merkel, Trump’ın ayrıca Almanya’nın ticaret fazlası nedeniyle "adil olmayan ticari uygulamalarla" suçladığını da vurguladı.

Papa Francis’in öğüdü

Merkel, 2017’deki G20 Zirvesi öncesi Vatikan'da Papa Francis’i ziyaret ettiğinde ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesini konuştuklarını anlattı.

Papa'nın, bu gibi durumlarla nasıl başa çıkılacağına dair önerisi "Eğ, bük, bük ama kırılmadığından emin ol" oldu.

Merkel, bu anlayışla Paris Anlaşması ve Trump ile yaşadığı sorunları çözmeye çalıştığını belirtti.

Putin ile köpek gerilimi ve siyasi iletişim

Merkel, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile olan ilişkilerini de kitabında ele aldı. Putin’in, 2006’daki ilk ziyaretinden itibaren Merkel’in köpeklerden korktuğunu bildiğini ve bu nedenle köpeğini yanına almamaya özen gösterdiğini belirtti. Ancak, 2007’deki Soçi görüşmesinde Putin’in köpeğini odaya getirdiğini ve bu durumu bir güç oyunu olarak gördüğünü söyledi.

Merkel ayrıca, ABD Başkanı George Bush ve Putin’in 2007’de füze savunma programı hakkında yaptığı görüşmeye dair de anılarını paylaştı. 2009’da Barack Obama'nın programı iptal etmesine kadar bu konunun gündemde kaldığını ifade etti.

Eski Almanya Başbakanı Merkel’in kitabının tanıtımı çerçevesinde 2 Aralık’ta Washington’da eski ABD Başkanı Barack Obama ile birlikte bir etkinliğe katılması bekleniyor.