AB Dışişleri toplantısında İran'a ek yaptırım: 30’dan fazla kişi ve kuruluş listede
Brüksel (Rûdaw) – AB Dışişleri Bakanları toplantısında İran Devrim Muhafızları’nın AB terör örgütleri listesine alınması yönünde bir karar çıkmadı. AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell, bunun ancak herhangi bir Avrupa ülkesi mahkemesinin Devrim Muhafızları’nı terörizmden suçlu bulması halinde mümkün olabileceğini açıklamıştı.
Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları, aralarında İran Spor ve Gençlik Bakanı Hamid Seccadi'nin de bulunduğu çok sayıda Tahran rejimi mensubuna yaptırım uygulanmasını kararlaştırdı.
Dışişleri bakanları toplantısında, İran Devrim Muhafızları’nın AB terör örgütleri listesine alınması yönünde bir karar çıkmadı. Ancak Devrim Muhafızları’nın birçok üst düzey yöneticisi yaptırım kapsamına alındı.
İran’a yönelik yaptırım listesinde, “rejim karşıtı protestoculara yönelik acımasız baskılar ve ve diğer insan hakları ihlalleri” nedeniyle 30’dan fazla kişi ve kuruluşa yer verildi.
İran Devrim Muhafızları'nın bazı yöneticileri, güvenlik polisi ile ürünleri, hükümet karşıtı protestoları bastırmak için kullanılmış olan teknoloji şirketleri de AB'nin uyguladığı 4. yaptırım paketine dahil edildi.
Seccadi ve diğer kişi ve kurumların Avrupa’daki tüm varlıkları ve banka hesapları dondurulacak. Yaptırım uygulanan kişilerin Avrupa Birliği ülkelerine girişine izin verilmeyecek.
Toplantıda başta Hollanda olmak üzere bazı ülkelerin bakanları, İran Devrim Muhafızları’nın ve buna bağlı milislerin AB terör örgütleri listesine alınmasını istedi.
Avrupa Parlamentosu "terör listesine alınması" tavsiyesi kararını kabul etmişti
Ancak AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell, toplantı öncesi yaptığı açıklamada, bunun ancak herhangi bir Avrupa ülkesi mahkemesinin Devrim Muhafızları’nı terörizmden suçlu bulması halinde mümkün olabileceğini vurguladı.
İran Devrim Muhafızları, 16 Eylül’de Tahranda 22 yaşındaki Kürt kadın Jina Mahsa Emini’nin öldürülmesinin ardından patlak veren gösterilerde daha sık gündeme gelmeye başladı.
İran’da yaklaşık 4 aydır devam eden gösterilerde 500’den fazla kişi öldürüldü. İnfazların büyük bölümünün Devrim Muhafızları tarafından gerçekleştirildiği belirtiliyor.
Ayrıca aralarında futbolcular, film yıldızları, gazeteciler ve öğrencilerin de bulunduğu 20 binden fazla kişi gözaltına alındı.
Tahran yönetimi, Aralık ayından bu yana da uluslararası kamuoyu tarafından hukuksuz olarak adlandırılan hızlı yargılamalar sonucu 4 kişiyi idam etti.
Halen 100'den fazla kişi de ölüm cezasıyla karşı karşıya.
Çok sayıda İranlı rejim muhalifi, geçen hafta Avrupa Parlementosu’na çağrıda bulunarak, Devrim Muhafızları ve paramiliter Besiç milislerinin Avrupa Birliği terör listesine alınmasını istedi.
Parlamento genel kurulu, Çarşamba günü bu yönde bir tavsiye kararını kabul etti.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell ile yaptığı telefon görüşmesinde, parlamentonun kararını “uygunsuz” ve “duygusal bir yaklaşım” olarak değerlendirdi.
İranlı bakan, üye devletlerin de parlamentonun tutumunu izlemesinin "olumsuz sonuçlar doğuracağını" savundu.
AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi: Önce mahkeme kararı gerekli
AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi’ne göre, İran Devrim Muhafızları’nın terör örgütü ilan edilmesi, mahkeme kararı olmadan alınabilecek bir karar değil.
Borrell, “Önce mahkeme kararı gerekli. ‘Siz teröristsiniz çünkü sizden hoşlanmıyorum’ diyemezsiniz” dedi.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ise, AB'nin İran’a yönelik yaptırımlar listesine Devrim Muhafızları'nın da dahil edilmesi gerektiğini söyledi.
Baerbock, Tahran yönetiminin kendi halkına karşı acımasızca davrandığını belirterek, “İran rejimi, Devrim Muhafızları her gün kendi halkına terör estiriyor” diye konuştu.
Hollanda Dışişleri Bakanı Wopke Hoekstra, diğer üye ülkelerle birlikte, Devrim Muhafızları’nın terör listesine alınması için farklı bir çözüm bulmayı amaçladıklarını söyledi.
Hollandalı bakan, bu konuda yasal tavsiye talebinde bulunduklarını belirterek olabildiğince kısa sürede bunu karara bağlamak istediklerini dile getirdi.
Hoekstra, “Çünkü zaman İran halkının aleyhine işliyor” dedi.
Avrupa Parlamentosu, Brüksel’de yapılacak AB Dışişleri Bakanları toplantısı öncesinde, İran Devrim Muhafızları’nın AB terör örgütleri listesine alınması yönünde bir tavsiye kararını kabul etmişti.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Almanya'nın, AB üyesi bir ülkenin istemesi halinde Alman menşeli Leopard tanklarının Ukrayna'ya gönderilmesini engellemeyeceğini söyledi.
“Ukrayna'yı desteklemeye devam edeceğiz”
Borrell, AB dışişleri bakanları toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi.
Rusya'nın "barbarca ve sistemik" saldırılarına devam ederek Ukrayna'daki kentleri, sivilleri hedef almayı ve sivil altyapıya zarar vermeyi sürdürdüğünü belirten Borrell, "Ukrayna'yı desteklemeye devam edeceğiz. Ukrayna, bu savaşı kazanmak zorunda" dedi.
Borrell, bir gazetecinin Ukrayna'ya ağır tank gönderilmesi konusunda bakanlar arasında geçen tartışmalarla ilgili sorusu üzerine, "Bugün bir dizi görüş dile getirildi. Ağır tanklar önemli olmakla birlikte, Ramstein konferansından Ukrayna'ya askeri desteği artırmayı amaçlayan taahhütlerin miktarına da bakmanız gerektiği gerçeğini vurgulamak istiyorum" dedi.
AB Yüksek Temsilcisi, "Almanya, bu tanklara sahip olan bazı AB üye devletlerinin göndermek istemesi halinde, buna engel olmayacak gibi görünüyor" ifadesini kullandı.
“Almanya, Leopard tanklarının gönderimini engellemiyor”
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un "Polonya'nın Ukrayna'ya Alman menşeli Leopard tankı sevk etmek istemesi halinde buna karşı çıkmayacakları" yönündeki açıklamasına atıfta bulunan Borrell, "Yani Almanya, Leopard tanklarının gönderimini engellemiyor." dedi.
AB'nin Ukrayna'ya desteği
Borrell, gelecek ay yapılacak AB-Ukrayna zirvesi için hazırlıkların sürdüğünü dile getirerek, "Savaşın başından beri bu ilk AB-Ukrayna zirvesi olacak ve Ukrayna AB'ye aday ülke olarak katılacak" ifadesini kullandı.
Bakanların dünkü toplantıda 500 milyon avro ek mali yardım ile Ukrayna'ya yedinci askeri yardım paketi üzerinde anlaştığını bildiren Borrell, ayrıca AB’nin 15 bin kadar Ukrayna askerini eğittiği program kapsamında orduya ilave 45 milyon avroluk destek verileceğini aktardı.
Borrell, böylece AB'nin Ukrayna'ya insani, askeri, mali yaptığı yardımların toplam miktarının 49 milyar avroya ulaştığını söyledi.
Ukrayna'nın 10 maddelik barış planının da masaya yatırıldığını ifade eden Borrell, "Mümkün olan en geniş küresel desteği sağlamak için bu teklifin içeriğini desteklemeye devam edeceğiz. Bunun için Ukrayna'nın bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğü, meşru müdafaa hakkı ve hesap verebilirliğin tesisi konusunda ısrarcı olacağız." diye konuştu.
Borrell, bakanların hesap verebilirlik mekanizmasıyla ilgili farklı seçenekleri de tartıştığını aktararak, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) kritik rolünün destekleneceğini, hesap verebilirliğin ilk adımı olarak Lahey'de uluslararası bir savcılık ofisi kurulmasının değerlendirildiğini belirtti.
Yüksek Temsilci, "Rus petrolü yüzde 50 indirimle satılıyor, çoğunlukla Çin ve Hindistan tarafından satın alınıyor. Moskova varil başına 40 avro kaybediyor ve bu, mali istikrarına büyük bir darbe." değerlendirmesinde bulundu.
Filistin'e destek
Borrell, toplantı sırasında AB dışişleri bakanlarının Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye ile öğle yemeğinde bir araya geldiğini söyledi.
Kendisinden sahadaki "korkunç tablo" ile ilgili bilgi aldıklarını belirten Borrell, "Filistin'de ulusal seçimlerin yapılması ve bir reform planında ilerleme sağlanması için net bir zaman çizelgesinin önemini tartıştık. Buna desteğimizi sağlamaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Ek kaynak: BBC