2 trilyon dolarlık kara para trafiği ifşa oldu!
Haber Merkezi - ABD Hazinesi'ne bağlı Mali Suçları Araştırma Ağı'na (FinCEN) ait belgeler, ülkeler arasındaki kara para trafiğini deşifre etti. Türkiye'deki banka hesaplarında 538 işlemin şüpheli olduğu belirtildi.
Dünyanın en büyük finansal kuruluşlarının kara para aklama operasyonlarına nasıl aracılık ettiği kamuoyuna sızdırılan ABD merkezli Mali Suçları Araştırma Ağı’na (FinCEN) ait belgelerle ortaya çıktı.
Bankaların 2 trilyon doları bulan para transferlerinde nasıl bir rol üstlendiklerini ortaya koyan FinCen belgeleri, son beş yıl içerisinde ortaya çıkarılan Panama ve Paradise belgeleri gibi gizli para transferleri, kara para aklama operasyonları ve vergiden kaçınma çabaları hakkında detaylar içeriyor.
Sızan belgeler, Rus oligarkların uluslararası bankaları kullanarak kendilerini hedef alan yaptırımların etrafından nasıl dolaştığını da gösteriyor.
FinCEN belgeleri nedir?
FinCEN belgeleri, 2 bin 500’ün üzerinde dokümanı kapsıyor. Dosyanın önemli bir bölümünü bankaların 2000 – 2017 yılları arasında ABD’li yetkililere gönderdiği belgeler oluşturuyor.
Bankalar bu belgelerde müşterilerinin hesaplarındaki para hareketleriyle ilgili kaygılarını yetkililere iletiyorlar.
Belgeler uluslararası bankacılık sisteminin en sıkı korunan sırları arasında gösteriliyor.
Bankalar bu belgeleri şüpheli hesap hareketlerini ihbar etmek için kullansa da belgelerin kendileri bir suçun kanıtı olarak görülmüyor.
ABD merkezli haber sitesi Buzzfeed’e sızdırılan belgeler, dünyanın dört bir yanından araştırmacı gazetecileri bünyesinde barındıran bir konsorsiyumla da paylaşıldı.
Neler ortaya çıktı?
HSBC, ABD'li araştırmacılardan planın bir aldatmaca olduğunu öğrendikten sonra bile, dolandırıcıların milyonlarca dolarlık çalınan parayı dünya çapında taşımasına izin verdi.
JP Morgan, bir şirketin, kimin sahibi olduğunu bilmeden Londra hesabında 1 milyar dolardan fazla para taşımasına izin verdi. Banka daha sonra, şirketin FBI'ın En Çok Aranan 10 listesindeki bir mafyanın sahibi olabileceğini keşfetti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in en yakın ortaklarından birinin, Batı'da finansal hizmetleri kullanmasını engellemeye yönelik yaptırımlardan kaçınmak için Londra'daki Barclays bankasını kullandığına dair kanıt ortaya çıktı. Nakit paranın bir kısmı, sanat eserleri satın almak için kullanıldı.
BAE, Almanya, İngiltere...
İngiltere'nin iktidardaki Muhafazakar Partisi'ne 1.7 milyon sterlin bağışta bulunan bir kadının kocası, Putin ile yakın bağları olan bir Rus oligark tarafından gizlice finanse edildi.
Birleşik Arap Emirlikleri Merkez Bankası, İran'ın yaptırımlardan kaçmasına yardım eden yerel bir firmaya karşı hamle yapma konusunda 'başarısız' oldu.
Merkezi Almanya'da bulunan Deutsche Bank, organize suçlar, Batı tarafından 'terörist' olarak nitelendiren şahısların ve uyuşturucu kaçakçılarının paralarının transferlerinde rol oynadı.
Londra merkezli Standard Chartered, müşterilerinin Ürdün bankasındaki hesapları “terörizmi finanse etmek” için kullanıldıktan sonra on yıldan fazla bir süre Arap Bankası'nın para transferlerine aracılık etti.
Türkiye ile ilgili neler var?
Deutsche Welle Türkçe'den Pelin Ünker'in haberine göre FinCEN'e sunulan raporlarda, ABD bankaları aracılığıyla döviz işlemleri yapan Türk bankalarının ismi de geçiyor.
ICIJ'ın analiz ettiği FinCEN kayıtlarında, Türkiye'deki banka hesaplarının gönderen ya da alıcı olarak geçtiği 538 işlem 'şüpheli' olarak nitelendirildi.
Türkiye'deki banka hesaplarından gelen 'şüpheli fon'ların miktarı toplamda 70 milyon doları aşıyor. Türkiye'den yurt dışına yapılan 'şüpheli havale' miktarı ise 71 milyon dolar.
Reza Zarrab'ın ismi de var
Habere göre ABD'nin İran'a uyguladığı yaptırımların delinmesiyle suçlanan iş insanı Reza Zarrab'ın küresel para akışının gerçekleşmesi için kurduğu ağda, Birleşik Arap Emirlikleri Merkez Bankası'nın, İngiltere merkezli Standard Chartered ve Almanya merkezli Deutsche Bank isimli bankaların rol aldığı tespit edildi.
Para transferi yapılan isimler arasında eski Türkiye İçişleri Bakanı Muammer Güler de var.
FinCEN belgeleri araştırmasına dahil olan Deutsche Welle haber kurumuna göre ise Standard Chartered bankasının 2007-2016 yılları arasında Reza Zarrab ve ağı için toplamda 5,8 milyar doları aşan 37 bin 533 adet para transferi gerçekleştirilmesinde rol oynadığı ortaya çıktı.
Standard Chartered, 2013 yılında Türkiye’deki soruşturmaların başlaması, 2015’te ABD’de Zarrab aleyhine kara para aklama ve İran yaptırımlarından kaçınma suçlamasıyla iddianame hazırlanması, Zarrab’ın Mart 2016’da ABD’de tutuklanmasından sonra da bu işlemlere bir son vermedi.
Banka, Ocak-Eylül 2016 arasında Zarrab ile bağlantılı olduğu belirlenen 24 şirket ve kişi için toplamda 133 milyon doları aşan 715 transfer yaptı.
FinCEN kayıtlarına göre bankanın Ocak-Eylül 2016 arasında şüpheli para transferlerini aktardığı kişiler arasında Reza Zarrab’ın kuryesi olmakla suçlanan Halil Akkaya, Murat Yılmaz, eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan’ın özel kalemi Onur Kaya ve eski İçişleri Bakanı Muammer Güler de yer alıyor.
Aynı rapora göre Standard Chartered, Reza Zarrab’ın kardeşi Mohammad Zarrab’ın sahibi olduğu Lord Metal İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Ltd Şti adlı şirket için de para transferi yaptı.
FinCEN kayıtlarına göre Nargis Uluslararası Dış Ticaret Ltd Şti de Zarrab ile ilişkili olduğu için para transferleri incelenen şirketler arasında yer aldı.
Nargis Uluslararası Dış Ticaret, 2013’te yürütülen soruşturma kapsamında Türkiye’de mal varlıklarına el koyulan şirketler arasında yer alıyordu.
Fincen Belgelerinin önemi
Yasa dışı işlerden elde edilen paralar, kara para olarak biliniyor ve bunların aklanması için uluslararası bankalar kullanılmaya çalışılıyor.
Kara para aklama yöntemiyle, uyuşturucu ticareti veya yolsuzluk gibi suçlardan elde edilen gelirler, uluslararası saygın bir bankanın hesabına yatırılarak suçun üzeri de örtülüyor.
Batılı ülkelerin yaptırımlarla engellediği Rus oligarklar, söz konusu sürece dahil oluyor. Bankaların, müşterilerin parayı aklamalarına veya kuralları çiğneyen şekillerde dolaştırmalarına yardımcı olmadıklarından emin olmaları gerekiyor.
"Bankalar kara para akışını biliyor"
Yasalara göre bankalar, müşterilerinin kim olduklarını bilmek zorundalar. Suç faaliyetine dair kanıtları varsa, para hareketinin durdurulması gerekiyor.
Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu'ndan (ICIJ) Fergus Shiel, sızdırılan dosyaların "bankaların dünyanın dört bir yanındaki muazzam kara para akışları hakkında bildiklerine dair bir fikir" olduğunu söyledi.
Shiel, FinCEN belgelerinin büyük miktarlarda olağandışı parayı işaret ettiğine de dikkat çekti.
Fincen Belgeleri neden farklı
Son yıllarda bir dizi büyük finansal bilgi sızıntısı yaşandı. Bunlar arasında 2016 ve 2017 yıllarında ortaya çıkan Paradise belgeleri, 2015'teki İsviçre belgeleri ve 2014'teki Lüksemburg belgeleri yer alıyor.
FinCEN belgelerinin farklı olmasının nedeni, belgelerin bir veya iki şirketten değil, birkaç bankadan gelmiş olması.
Belgeler, şirketleri ve bireyleri içeren bir dizi olası şüpheli faaliyetin altını çiziyor. Ayrıca bu faaliyetleri fark eden bankaların, neden yaşananlar karşısında adım atmadığı yönündeki soru gündeme getiriliyor.
FinCEN, sızıntının ABD ulusal güvenliğini etkileyebileceğini, soruşturmaları tehlikeye atabileceğini ve raporları dosyalayan kurumların yanı sıra bireylerin güvenliğini tehdit edebileceğini söyledi. Ancak FinCEN, geçtiğimiz hafta kara para aklamayı önleme programlarını elden geçirme önerilerini açıklamıştı.
İngiltere de dolandırıcılık ve kara para aklamayı engellemek için şirket bilgilerinin sicilinde reform yapma planlarını duyurmuştu.