Fransa'nın ilk Kürt avukatı: 'Paris muhtarı'nın hikayesi
Diaspora (Rûdaw) - Kürt avukatın Fransa'daki yaşam öyküsü oldukça etkileyici. Paris'teki Kürt Enstitüsü'ne kurmaktan, Fransa'daki önemli Kürt siyasi ve toplumsal etkinliklerine yer alamaya kadar zengin bir yaşam hikayesi var.
Yıllarca Paris'te Kürtlerin resmi işlerini çözdüğü ve her işlerine koştuğu için halk arasında "Paris Muhtarı" olarak tanınıyor.
Rûdaw TV’de yayımlanan Diaspora Programı ekibi Kameran Jikikan’ı Paris'teki hukuk bürosunda ziyaret etti.
Fransa’da yaşan Kameran Jikikan avukatlık mesleğinin yanı sıra Paris'teki Kürt Enstitüsü'nün kurucu üyesi.
Kameran Jikikan, Fransa'ya geliş hikayesini şöyle anlatıyor:
"4 Nisan 1982 ‘de Fransa'ya vardım. Suriye ve Lübnan'da 2 yıl süren acılı ve zorlukla dolu bir dönemin ardından Fransa'ya vardığımda hiçbir Kürt derneği yoktu ama haftada iki gün açık olan bir Kürt evi vardı. Bir bodrum katında mağaraya benzer bir yerdi. Orayı görünce 'Fransa'ya bu mağaraya düşmeye mi geldik?' dedim.”
Kikan aşiretinden olduğunu belirten Kameran Jikikan şunları dile getiriyor:
“Adım Kamran Jikikan. Aşiretimiz Kikan olarak biliniyor. Bu yüzden bana Jikikan diyorlar. Ailemiz Xelil Şiweş olarak tanınıyor. Babam Kikan aşiretinden bir beyzadeydi. Kikan aşireti birçok bölgeye yayılmıştır. Babam Betuze köyünden. 3 köyümüz Kuzey Kürdistan’da 6 köyümüz ise Rojava’da.
"Oğlum kendini bir Kürt olarak görüyor"
Fransa’ya geldikten sonra bir Fransız kadınla evlendim. Kendal adında bir oğlum var. 30 yaşında ve kendini Kürt olarak görüyor, ‘Ben bir Kikanım’ diyor. ‘Kikanlar kim?’ diye sorulunca saatlerce aşiretinden bahsediyor.
11 Eylül 1980'de askerlik yaptığım için hapse atıldım, öyle işkence gördüm ki, ‘Allah'ım beni öldürmelerine izin verme söz hemen ülkeyi terk edeceğim’ diye yalvardım. 42 yıldır Fransa'da yaşıyorum ve yeminimi hala sürdürüyorum.”
" 'Biz Kürdüz' diyen çok az insandık"
Paris’e gelişi ile birlikte Kürtlerle ilişkilenmeye başladığını belirten Jikikan “O zamanlar burada kendilerini Kürt olarak tanıtan yaklaşık 15-20 kişi vardı. Bunlardan biri Kürdistan Demokrat Partisi temsilcisi merhum Cafer Guli’ydi. Öğrenci olan Xesrew Abdullah vardı. Aynı zamanda Kürtçe öğretmeniydi. Kendal Nezan, Ahmed Bamerni de buradaydı. Bir çoğu vefat etti, Allah rahmet eylesin. Bir diğeri merhum Mela Mustafa Barzani döneminin eski bir Ezidi Kürt Peşmergesiydi, adı Temo'ydu. Dengbejdi. Şimdi Kürdistan'da yaşıyor ve büyük hizmetlerde bulundu. 'Biz Kürdüz' diyen çok az insandık. 20-30 kişiydik."
Paris Kürt Enstitüsü’nün kuruluş sürecinde yer alan Kamran Jikikan o sürece ilişkin ise şunları anlattı:
“Fransa'da o dönemde bazı diplomatlar ve yetkililer Kürtlerin kim olduğunu, ne olduğunu biliyordu. Ama genel olarak Fransa halkı Kürtlerin kim olduğunu, ne kadar mazlum bir halk olduğunu ve ne çok haksızlığa maruz kaldığından habersizdi.
"Bana ‘Paris Muhtarı’ derler"
1982-1984 yılları arasında Sayın Daniel Mitterand'la Kendal Nezan aracılığıyla bize söz verdi ve onun sözüne dayanarak Paris'te Kürt Enstitüsü'nü kurduk. Kurucuları arasında yer alıyorum. Açıldığı günden 2005 yılına kadar her gün orada çalıştığım için bazen bana ‘Paris Muhtarı’ derler. Bu bir nevi doğruydu. Fransa’daki Kürtlerin muhtarı gibiydim. Çünkü bir muhtar gibi Fransa’ya gelen her Kürdü ben karşılıyor ve onlar için çevirmenlik yapıyordum. Toplantılar, konferanslar düzenliyor ilişki sağlıyordum. Kimsesi olmayan bazı Kürtler vefat ettiğinde ben sahip çıkıyordum. Büyük kısmının sosyal hizmetlerden yaralanmasını sağladım.”
Fransa'da hukuk fakültesinden mezun oldu
Kameran Jikikan 1983’te Fransa’da hukuk öğrenimine başladı, 1990 yılında mezun oldu. 1994’de hukuk fakültesinde öğretim görevlisi olarak dersler veren Jikikan, 2005’ten itibaren avukatlık mesleğine başladı.
Jikikan “Daha önce avukatlık mesleğine atılabilirdim. 1984’den beri, bugün de hukuk işleri ile uğraşıyorum. Her zaman Kürt davasına hizmet ettim, etmeye de devam edeceğim. Kürdistan'dan ayrıldığımda 20 yaşındaydım, şimdi 65 yaşındayım. Mesleğim Paris'te avukatlık, insanlar beni tanıyor, oldukça ünlüyüm ve işim oldukça iyi” ifadelerini kullandı.
Fransa’da hukuk fakültesinden mezun olan birçok Kürt gencinin kendi adına avukatlık bürosu kurduğunu belirten Jikikan “Genel olarak Paris'te Kürt avukatların itibarı çok iyi ve Fransa'da avukatlık yapan yaklaşık 25 Kürt var. Hepsi kendilerini Kürt olarak görüyor ve bağımsız insanlar. Kuzey, Güney, Rojava ve Rojhılatlı Kürdü olmamızın ötesinde, biz Fransa'nın Kürtleriyiz. Burayı da Kürdistan'ın bir parçası olarak görüyoruz" dedi.
Hayatının büyük kısmını Kürt davasına adadığını belirten Jikikan, avukatlığı da bir Peşmergelik işi gibi gördüğünü söyledi.
“Hayatını halkına adayan bir Peşmerge gibiyim”
Jikikan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kendimi Kürt devrimlerinin destekçisi, savunucusu ve hizmetkârı olarak görüyorum. Allah'a şükürler olsun ki anne babamın, dedelerimin göremediğini gördüm. Her zaman derim, ben Fransa’da ilk Kürt avukat olarak tıpkı hayatını halkının mutluluğuna adayan bir Peşmerge gibiyim. Burada halkımın meşru davasına hukuken destekliyorum, hala Peşmergeyim ama kanunların Peşmergesiyim!”
“Diasporanın gözü Kürdistan Bölgesi’nde”
40 yıldır Fransa’da yaşayan Kameran Jikikan, diasporadaki Kürtlerden oldukça umutlu.
Kürdistan Bölgesi ve Fransa’ya ilişkin beklentileri hakkında avukat Kameran Jikikan şunları söyledi:
“İnsan umutsuz olmamalı. Fransa’daki Kürtler kendilerini Kürt olarak hissediyor. Kürt ve Kürdistan’a ilişkin derin duygular beliyorlar. Televizyon ve sosyal medya üzerinden her gün Kürt ve Kürdistan davası ile ilgileniyorlar. Daha önceleri Kuzey Kürdistanlı Kürtler, davalarını siyasi bir parti üzerinden ifade ederlerdi. Şimdilerde daha ulusal bakıyorlar.
Ayrıca Paris Kürt Enstitüsünün varlığı bir üniversite gibi ve tüm Kürtler kendini orada buluyor. Fransa’daki Kürt toplumunun hala birçok alanda boşlukları var. bu Çeşitli dernek ve kurumlar oluşturarak bu boşlukları doldurmaya çalışıyorlar. Hepsi Güney Kürdistan’ı destekliyor.
Umudum büyük, Fransa’daki Kürt diasporasının gözü Güney Kürdistan Kürtlerinin ve Kürdistan Bölgesi Hükümetinin üzerinde. Onlara başarılar diliyor ve her zaman destekçileri olduğumuzu bilmelerini istiyoruz. Kürt gençlerinin Kürdistan’a yüzlerini dönmeleri ve orada üniversite okumaları önemlidir. Kürdistan siyasetini, kültürünü, gelenek ve göreneklerini öğrenip buraya dönerek öğrenimlerini sürdürebilirler.”