Dünya Ekonomik Forumu protestoların gölgesinde başladı

Haber Merkez - İsviçre'nin Davos kasabasında düzenlenen 50. Dünya Ekonomik Forumu'nda (WEF) sıkı güvenlik önlemleri ve protestoların gölgesinde başladı.

“Uyumlu ve sürdürülebilir bir dünyanın tarafları" temasıyla 21-24 Ocak’ta 50'ncisi düzenlenecek Davos Zirvesi yoğun güvenlik önlemleri altında yapılıyor.

Bu yılki Davos Zirvesi'ne 117 ülkeden 3 bin iş insanı, siyasetçi, akademisyen ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi katılıyor.

Yaklaşık 400 açık ve kapalı oturumun yapılacağı zirve, küresel gündemde öne çıkan gelir eşitsizliği, siyasi kutuplaşma, çevre ve iklim krizi, küresel ekonominin durumu, paydaşların kapitalizmi, sürdürülebilir kalkınma, teknoloji, ticaret ve 4'üncü sanayi devrimi gibi çeşitli başlıklara odaklanacak.

İsviçre asker ve polisi, Davos kasabasıyla bağlantılı kara ve demir yollarını sıkı denetliyor.

Bölge çevresinde çok sayıda güvenlik noktasında kimlik bilgileri kontrol ediliyor. Davos'a gelen siviller güvenlik güçlerince sıkı biçimde aramadan geçiriliyor.

Yüksek binalar ve tepelerde keskin nişancılar nöbet tutuyor. Bölgeye, akredite olmayan hiç kimsenin girişe izin verilmiyor.

Davos'a 20 kilometre uzaklıktaki otoyolda WEF'i protesto için İsviçre'nin farklı kentlerinden gelen eylemciler de renkli görüntüler oluşturdu.

Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı protesto yürüyüşünde yüzlerce kişi, iklim değişikliğinden WEF üyesi küresel şirketlerin sorumlu olduğu yönünde sloganlar attı.

Koala kostümüyle protestoya katılan eylemcilerin liderlerinden Deborah Bugmann, şunları söyledi:

"WEF'in gezegenimizi iyileştirmek yerine, mahvettiğini söylemek için bugün buradayım. WEF'in amacı daha güzel bir dünya oluşturmaktı ama tam tersini yapıyorlar.

WEF üyesi bin kadar şirket gezegenimizi harap ediyor, koalaların ve diğer hayvanların ölümüne sebep oluyorlar.”

Davos'a girme izinlerinin olmadığını ifade eden Bugmann, "Bununla beraber onlardan izin istemeyeceğiz. Bu, ölüm kalım mücadelesi. Tüm insanların ve koalaların ölmemesi için buradayız" şeklinde konuştu.

Öte yandan, Davos'un üzerinde helikopterler devriye uçuşu gerçekleştiriyor.

Davos’taki medya merkezi, konferans salonları ve diğer etkinliklerin yapıldığı binalara giriş için havaalanlarındaki güvenlik tedbirlerini andıran aramalar yapılıyor.

ABD Başkanı Donald Trump Davos'a ulaştı.

Başkan Barzani’de Zirvesi’de konuşacak

Zirveye bu yıl Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani de katılacak. Barzani, Zirve kapsamında 23 Ocak’ta düzenlenecek olan “ Ortadoğu'da süregelen gerilimlerin uzun vadeli sonuçları” konulu panele konuşmacı olarak katılacak.

Aynı panelde Barzani’nin yanı sıra Irak Maliye Bakanı Fuad Hüseyin, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil Cübeyir, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Irak Özel Temsilcisi ve BM Irak Yardım Misyonu (UNAMI) Başkanı Jeanine Hennis-Plasschaert da hazır bulunacak.

Barzani Zirve’de ayrıca ikili görüşmelerde bulunacak. Başkanlıktan yapılan açıklamaya göre Başkan Neçirvan Barzani, zirve kapsamında ABD Başkanı Donald Trump ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in de aralarında bulunduğu lider, bakan ve ülkelerin üst düzey sorumlularıyla bir dizi görüşme gerçekleştirecek.

Görüşmelerde, Kürdistan Bölgesi’nin uluslararası toplumla ilişkileri, bölgede yaşanan gelişmeler hakkındaki tavrı, bölge ve dünyada yaşanan gelişmeler değerlendirilecek.

Zirveye kimler katılıyor?

Davos'ta 50'den fazla ülke devlet başkanı ve başbakan düzeyinde temsil edilecek.

Zirveye, Donald Trump, Almanya Başbakanı Angela Merkel, İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, İsviçre Cumhurbaşkanı Simonetta Sommaruga, Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, Kolombiya Devlet Başkanı Ivan Duque, Finlandiya Başbakanı Sanna Marin, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Norveç başbakanı Erna Solberg, Pakistan Başbakanı İmran Han, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde katılacak.

Davos'ta Türkiye'yi, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal temsil edecek.

İsviçre, Zarif'in Davos Zirvesi'ne katılımını iptal etti

İsviçre’nin İran’da yaşanan gelişmelerin ardından Dışişleri Bakanı Muhammed Cevat Zarif’in katılımını iptal ettiğini duyurdu.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi, Dışişleri Bakanı Cevat Zarif'in resmi olarak, İsviçre'de 21-24 Ocak'ta gerçekleştirilecek 50’inci Dünya Ekonomik Forumu'na davet edildiğini, program için hazırlık yaptığını, ancak katılımının daha sonra iptal edildiğini açıkladı.

Dünya Ekonomik Forumu nedir?

1970 yılında başlayan Dünya Ekonomik Forumu, bu yıl 50’inci yıldönümünü kutluyor. Organizasyonun vizyonu 'Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek' olarak özetleniyor.

Her yıl, İsviçre'nin kayak merkezlerinden birisi olan Davos kasabasında düzenlenen Forum'da, dünya liderleri, uluslararası şirketlerin yöneticileri, akademisyenler ve yardım kuruluşlarının temsilcileri bir araya geliyor, iklim krizinden gelir adaletsizliğine dünyanın sorunlarına çözümler arıyor.

1971'de Alman iktisatçı Klaus Schwab tarafından Avrupalı işletmelerin, çalışanlar veya hükümetler de dahil olmak üzere etkili aktörleri dikkate alarak daha iyi kurumsal yönetime sahip olmalarına yardımcı olması için Avrupa Yönetim Forumu olarak kuruldu.

Daha sonra bir diyalog platformuna dönüştü, 1987'de şu anki adını aldı ve 2015'te uluslararası bir kurum olarak tanındı.

Davos zirvesi olarak da adlandırılan bu organizasyon, aynı zamanda birçok isim için kapalı kapılar ardında toplantılar yapma fırsatı da sunuyor. İş anlaşmaları görüşülüyor, ülke liderleri gündemlerindeki konuları ele alıyor.

Dünya çapında tanınan ünlü isimler de bu Davos'ta yaptıkları konuşmalarla küresel bir farkındalık yaratmaya çalışıyor.

Dünya servetinin yüzde 60'ı 2 bin 153 kişinin elinde

Dünya Ekonomik Forumu'nun Davos'daki yıllık toplantısı öncesinde İngiltere merkezli uluslararası yardım kuruluşu Oxfam tarafından yayımlanan "Önemseme Zamanı" isimli raporda, dünyanın yüzde 1'lik en zengin kesiminin, 6,9 milyar kişiden 2 kat daha zengin olduğu belirtildi.

Raporda, hükümetlere "eşitsizlik giderici politikalar" hayata geçirilmesi çağrısında bulunuldu.

2 bin 153 milyarderin 4,6 milyar kişiden daha fazla zengin olduğu bildirilen raporda, zengin kişi ve şirketlerin son derece az vergilendirildiği ve bunun sonucunda kamu hizmetlerine daha az kaynak ayırıldığı vurgulandı.

Cinsiyet temelli eşitsizliklere de dikkat çekilirken, kadınların bakım hizmetlerinde orantısız sorumluluk taşıdıkları ve düşük ekonomik fırsatlara sahip oldukları kaydedildi.

Dünyanın en zengin 22 kişisinin Afrika'daki tüm kadınlardan daha fazla varlığa sahip olduğuna işaret edildi.

Küresel ölçekte kadınların günlük 12,5 milyar saatlik ücretsiz bakıcılık hizmetiyle küresel ekonomiye yıllık 10,8 trilyon dolar katkıda bulunduğu belirtilen raporda, bunun da küresel teknoloji endüstrisinin 3 katından daha fazla olduğu vurgulandı.

Gelecek 10 yılda her zenginden yüzde 0,5 fazla vergi alınmasının, yaşlı ve çocuk bakımıyla eğitim ve sağlık sektöründeki 117 milyon kişilik iş gücü ihtiyacını karşılayabileceğine işaret edildi.

Eşitsizlikleri yok etmenin, yoksullukla mücadelede ekonomik büyümeden daha etkili olduğu belirtilen raporda, gelir dağılımındaki eşitsizliği yüzde 1 oranında düşüren ülkelerde 2030 itibarıyla 100 milyon daha az kişinin yoksulluk içinde yaşayacağı ileri sürüldü.

Raporda görüşlerine yer verilen Oxfam'ın yöneticilerinden Amitabh Behar, son 10 yılda milyarder sayısının ikiye katlandığını vurgulayarak, "Zengin ve fakir arasındaki ara, eşitsizlik giderici politikalar uygulanmadan kapatılamaz." ifadesini kullandı.

Behar, "bozuk ekonomilerin" milyarderlerin cebini doldurduğu yorumunu yaparak, "Büyük işletmeler, sıradan insanların sırtından para kazanıyor. Tabii ki insanlar, milyarderlerin var olup olmamasını sorgulamaya başlıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Mevcut ekonomik sistemden en az yararlananlar arasında kadınların bulunduğuna dikkati çeken Behar, "Milyarlarca saat temizlik, mutfak işiyle yaşlı ve çocuk bakımına harcıyorlar. Ücretsiz iş sektörü, ekonomilerin gizli motoru." yorumunda bulundu.

Oxfam'ın raporunda kullandığı veriler, Credit Suisse'un Küresel Servet Raporu'na dayanıyor.