İsveç 'Meriwan Celladını' İran'la takas mı ediyor?

Haber Merkezi - Bugün Svea Temyiz Mahkemesi'nin 62 yaşındaki İranlı Hamid Nuri hakkındaki kararı görüşüyor.

'Meriwan Celladı' olarak da bilinen Nuri; daha önce Stockhol Bölge Mahkemesi tarafından insanlığa karşı ağır suç ve adam öldürme suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı.

Bugün Temyiz Mahkemesi cezayı onaylasa bile, Hamid Nuri ileride serbest bırakılabilir ve İsveç'in Johan Floderus'u İran'dan getirilmesinin yolunu açabilecek oyunda bir piyon olabilir.

Hamid Nuri, 2019 yılında İsveç'te tutuklandı ve ardından 1988 yılında İran'daki Gohardasht hapishanesinde siyasi mahkumların toplu infazında baş aktörlerden biri olmakla suçlandı. Ayetullah Humeyni'nin emriyle üç hafta boyunca burada 5 binden fazla insan öldürüldü. Nuri, 2022 yazında 'evrensel yargı yetkisi' çerçevesinde insanlığa karşı ağır suçlar ve cinayetten dolayı bölge mahkemesinde ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Hem suçu inkar eden Hamid Nuri, hem de kendisinin daha fazla suçtan cezalandırılması gerektiğine inanan savcı karara itiraz etti. Bugün Svea Temyiz Mahkemesi kararını açıklayacak.

Nuri, mahkum olsa bile serbest kalabilir, 2022 yazından bu yana Hamid Nuri'nin İran'da hapsedilen iki İsveçliyle yapılan esir takasının bir parçası olup olamayacağına dair spekülasyonlar vardı. Bu isimler, 33 yaşındaki AB yetkilisi Johan Floderus ve daha önce Karolinska Enstitüsü'nde çalışan doktor Ahmadreza Djalali.

Stockholm Üniversitesi uluslararası hukuk profesörü Pål Wrange, İsveç'in bir mahkum değişimi gerçekleştirmeyi seçmesi durumunda yasal olarak önünde iki yol bulunduğunu söylüyor.

Birincisi, hükümetin af kararı vererek Nuri'yi cezadan kurtarması.

Diğer olasılık ise ceza kararlarının infazına ilişkin uluslararası işbirliği kanununa göre cezanın İran'da infaz edilmesi gerektiğine karar verilmesidir.

Bunun bile bir hükümet kararı gerektirdiğini söyleyen Wrange, ancak yasanın temel amacının mahkum değişimini mümkün kılmak olmadığını vurguluyor.

Ancak asıl soru, İsveç hükümetin İran'la bir anlaşmaya varmaya hazır olup olmadığıdır. Ne yaparsa yapsın eleştiriye maruz kalacak gibi.

Bir yandan çok ciddi suçlardan hüküm giymiş bir kişi, diğer yandan İsveç'te onun hizmet etmesinden çıkarı olan, katliamlarda öldürülen insanların yakınları da dahil olmak üzere çok sayıda İranlı var. İkinci terazide görünüşte masum iki insanın hayatı var.

Floderus'a karşı açılan dava 10 Aralık'ta İran'da başladı ancak, hemen ertesi güne ertelendi.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Quincy Enstitüsü'nün kurucu ortağı Trita Parsi, bunun tesadüf olmadığına inanıyor. Parsi daha önce Floderus'un tutuklanmasının Tahran'ın rehine politikasının bir parçası olduğu izlenimini güçlendirdiğini söylemişti.

Ahmed Rıza Djalali, Ekim 2017'de İsrail adına casusluk yapmakla suçlanarak idam cezasına çarptırıldı; Floderus'a da aynı suçlamalar yöneltilmişti.