AP üyesi Schieder: Parlamentomuzun Kürtlerle güçlü dayanışmasını göstermek önemli
Bu yılın haziran ayında, Avrupa Birliği'nin 27 üye ülkesinde yeni parlamenter seçimleri yapıldı. Parlamenterlerin görevlerine başlaması ve komitelerin oluşturulmasından sonra, çeşitli grup ve ülkelerden bazı parlamenterler, Kürt meselesi üzerine çalışmak üzere Kürt Çalışma Grubu (Kurdish Working Group) adı verilen bir grup kurdu.
Grup içinde Yunanistan, İtalya, Almanya, İsveç, Fransa, İspanya ve Avusturya'dan parlamenterler bulunuyor. Ayrıca Avrupa Parlamentosu'nun Kürt üyeleri Evin İncir ve Özlem Demirel de bu grupta yer alıyor.
Bu grup içerisinde yer alan Parlamenter Andreas Schieder, "Amacımız Kürt halkıyla dayanışmayı güçlendirmek ve Kürtlerin sesini Avrupa Parlamentosu'na taşımaktır" dedi.
Avrupa Parlamentosu üyesi Andreas Schieder, Fransa'nın Strazburg kentinde düzenlenen toplantının ardından Rûdaw muhabiri Zinar Şino’ya verdiği demeçte, "Avrupa Parlamentosu'nun Kürtlere yönelik dayanışmasının ne kadar güçlü olduğunu göstermek önemlidir. Avrupa Parlamentosu'nun (Kürtlere) büyük bir sempati duyduğuna dair çok güçlü bir mesaj göndermek önemli” diye konuştu.
Rûdaw: Sayın Schider, önümüzdeki beş yıl için gündeminizde neler olduğunu bize anlatabilir misiniz? İsminizi "Kürtler için Çalışma Grubu" olarak değiştirdiniz. Bu dostluk grubunun artık kalmadığı anlamına mı geliyor?
Andreas Schieder: Bu, Kürtler için bir çalışma grubudur çünkü üzerinde çalışmamız gereken pek çok şey var. Bu grup, Kürt meselesinin bir sesi olması için kuruldu. Kürtlerin yaşadığı tüm bölgelerde birçok ciddi sorun ve zorluk bulunuyor. Bu sorunları Avrupa Parlamentosu gündemine taşımamız gerekiyor. Ayrıca, Avrupa Parlamentosu'nun Kürtlere yönelik dayanışmasının ne kadar güçlü olduğunu göstermek önemlidir. Bugün biz bir Kürt dostları grubu olarak bir araya geldik. Farklı partilerden ve Avrupa'nın farklı ülkelerinden geliyoruz ama Kürt meselesine destek konusunda birleşmiş durumdayız. Eğer bazı örneklerdenbahsedersek; geçmişte Türkiye'de pek çok olay yaşandı; örneğin belediye başkanları görevden alındı. Abdullah Öcalan'la konuşarak siyasi bir çözüm bulmak için küçük bir girişim de gördük ama sonuçta bir ilerleme olmadı, her ne kadar iyi bir adım olsa da ve Türk hükümetindeki Kürt yetkililer bunun için ciddi bir şekilde çalışıyorlardı. Bunun dışında, Rojava olarak adlandırdığımız bölgeye yönelik saldırılar vardı. İran'daki Kürtlerin durumu da oldukça zor. Yapılacak çok şey var ve bizim amacımız Kürt halkıyla dayanışmayı güçlendirmek.
Rûdaw: Grup içindeki parlamenter sayısının artmasını bekliyor musunuz?
Andreas Schieder: Evet, uzun bir üye listemiz var. Sadece Sosyalistler, Sol ve Yeşiller değil, aynı zamanda Liberaller ve diğerlerinden de destek var. Bu oldukça önemli. Avrupa Parlamentosu'nun Kürt halkına yönelik dayanışmasının ne kadar geniş ve güçlü olduğunu göstermek önemlidir. Önümüzdeki dönemde yapılacak tartışmalar oldukça hareketli olacak ve faaliyetlerimize, çalışmalarımıza çok büyük destek geleceğini biliyoruz. Avrupa Parlamentosu'nda milletvekillerinin isim listesinin uzun olduğunu söyleyebiliriz.
Rûdaw: Avrupa Parlamentosu veya üye ülkelerden, Türkiye'deki Kürtlerle hükümet arasında barış sürecini desteklemek için herhangi bir girişim oldu mu?
Andreas Schieder: Evet, barış sürecine destek var. Barış istiyorsak, özellikle uluslararası hukuk çerçevesinde herkesin kendi kaderini tayin hakkına, kültürlerini sergileme hakkına ve anadilde eğitim hakkına sahip olduğu bir çözüm gerekiyor. Askeri çözümlerin çözüm olmadığını biliyoruz çünkü insanlar çok acı çekecek. Bu nedenle siyasi çözüme ihtiyacımız var. Bu siyasi çözüm için de bir ortağa ihtiyacımız var. O ortağın Türk tarafında olması lazım. Dolayısıyla Türk rejimi ve Erdoğan sadece Kürtlere değil, medyaya, sanatçılara, gazetecilere ve diğer insanlara da baskı yaparsa özgür olmayacak, özgürlüğün olmayacağı bir toplum oluşacaktır. Bu bizim için yaşadığımız bir şey ve toplumun daha fazla özgürlüğe sahip olmasını istiyoruz.