TARİHİN UNUTTUĞU ACI - Stalin'in Kırgızistan'a sürgün ettiği Batum Kürtleri

Kırgızistan (Rûdaw) – Kafkas Kürtlerinin Orta Asya’ya sürgünü az çok biliniyor. Ancak Gürcistan Batum’dan Kırgızistan’a zorla sürgün ettirilen Kürtlerin hikayesi tarihçilerce açığa çıkarılmayı bekliyor.

Rûdaw muhabiri Kamiz Şedadi, Kızgızistan’ın Vasilivkaya Köyünde Batum’dan sürgün edilen Kürtlerin izini sürdü.

Köyün sakini Şirin İsmailov atalarının “Romê” yani Kürdistan’dan Rusya’ya göç ettiğini söylüyor.  83 yaşında olduğunu söyleyen Şirin İsmailov babası ve ailesi ile birlikte Batum’dan Kırgızistan'a göç ettiklerini hayal meyal hatırlıyor.

Ailesini şoförlük yaparak geçindirdiğini söyleyen Şirin İsmailov, bin bir zorlukla çocuklarını büyütmüş. 

Şirin İsmailov'un oğlu Cemal İsmailov Kırgızistan'da dünyaya gelmiş.

Cemal İsmailov Kızgızistan’a atalarının ailece ulaştıklarında Kırgızların onları “İsmailoğulları” olarak isimlendirdiğini bu yüzden soy isimlerinin İsmailov olarak kaldığını söyledi.

“Ailemizin her bir ferdi, kuzenlerimiz ayrı bir memlekette”

Cemal İsmailov atalarının Kırgızistan'a göç hikayesini Rûdaw’a anlattı:

“Babama ‘Atalarının dedelerinin isimlerini biliyor musun?’ diye sorduğumda bana ‘Hayır oğlum sadece babamı biliyorum’ diyor. Ben de diyorum ki ‘Ben yedi göbek dedemizin adını biliyorum’ hepsini araştırdım.  Babamın amcaoğullarının bir kısmı Türkiye'de bir kısmı ise Rusya’da.”

Stalin 1937’de Batum’daki Kürtlerin sürgün edilmesini kararlaştırdı. Bir gece mal ve mülklerini Batum’da bırakarak zorla trenlere bindirilen yüzlerce Kürt aile Orta Asya'ya sürgün edilmişler.

Sürgün zamanı çok küçük yaşta olduğunu söyleyen Şirin amca, uzun süren tren yolculuğunda çok sayıda çocuk ve yaşlının yaşamını yitirdiğini hatırlıyor. 

Sürgüne gönderilen ailelerin her biri ayrı bir yere yerleştirilmiş. Hiçbir aile aynı yere verilmemiş. Şirin İsmailov, halasının ayrı bir yere amcasının bir başka yere yerleştirildiğini dile getiriyor.

Cemal İsmailov “Dedemin bir kardeşi de Türkiye’de kalmış. Dedelerim sürgün zamanı büyük acı ve eziyet çekmişler. Canla başla çalıştılar ve hepimizi okuttular. Biz 8 kardeşiz. Çok zorlu hayatımız oldu ama şükürler olsun biz de çalıştık, bugünlere geldik” diyor.

Cemal İsmilov babasının amca çocuklarının Türkiye’den Kırgızistan’a birkaç kez ziyarete geldiğini kendilerinin de onları ziyaret ettiğini bu şekilde birbirlerini tanıdıklarını söylüyor.

“Biz Kürtçe akrabalarımız Türkçe konuşuyordu”

Türkiye’den gelen akrabaları ile anılarından bahseden Cemal İsmailov  “Birkaç kez ziyaretimize geldiler. Dedemin amcasının torunları. Türkiye’den geldiler. Çocukları ile Türkçe konuştuklarını gördük. Bize çok ilginç geldi bu durum. Çünkü biz aile içinde kendi aramızda ve çocuklarımızla hep Kürtçe konuşuruz” dedi.

“Kürtçeyi nasıl korudunuz?”

İsmailov çocukları ile ve kendi aralarında Kürtçe konuştuklarında akrabalarının çok şaşırdığını belirterek  “Bu kadar çok uluslu bir ortamda Kürtçeyi korumayı nasıl başardınız?” diye kendilerine sorduklarını söylüyor.  

Bazı akrabalarının Gürcistan’ın Batum kentine giderek sürgün öncesi mal ve mülklerini gördüğünü söyleyen Cemal İsmailov, Batum Kürtlerinin çok büyük acılar çektiğini belirtiyor.

Cemal İsmailov "Oraya gittiklerinde evlerinde başka insanların yaşadığını görüyorlar. Akrabalarımız mülklerin kendilerine ait olduğuna dair belge çıkarmışlar. Ama dönmek istemediler. Çünkü 'Biz artık Kırgızistan'da yaşıyoruz. Torunlarımız orada' dediler. Kırgızistan'a geri döndüler" şeklinde konuştu.

Batum'dan sürgün edilenlerden sadece Şirin amca hayatta

Vasilivkaya köyünde Batum’dan sürgün edilen 20-30 arası Kürt aile yaşıyor. Burada yaşayan Kürtler yaşamlarını çiftçilik ve hayvancılıkla sağlıyor. Batum'dan sürgün zamanı köye gelenlerden sadece Şirin İsmail hayatta. 

Cemal İsmailov Kırgızistan’da yaşamlarını çiftçilik ve hayvancılıkla sağladıklarını, herhangi bir sıkıntılarının kalmadığını ancak insanın vatanında uzakta yaşamasının çok zor bir durum olduğunu söylüyor ve ekliyor:

“Evet burada bir yaşam kurduk. Hayvancılık yapıyoruz. Durumumuz iyi. Bize burada  iyi yaklaşıyorlar. Ama yine de toprağınız yoksa bu yaşamın bir anlamı yok.”

1 milyon 200 bin Kürt Orta Asya'ya sürgün edildi

Osmanlı İmparatorluğu döneminde Karadeniz kıyılarında, Batum ve köylerinde çok sayıda Kürt yaşıyordu.

17 Ekim Devrimi ile birlikte Sovyetler Birliği’nin kurulmasıyla özerk Acaristan Cumhuriyeti Sovyetler sınırı içerisinde Gürcistan’a bağlandı.

İkinci Dünya Savaşı döneminde Soveytler Birliği Devlet Başkanı Stalin Türkiye ile sınırlarının “güvenliği”ni sağlama adı altında Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan’daki Müslüman Kürtleri sürgün etti.

Sovyetler o dönem sadece Kürtleri değil Acaristan Özerk Bölgesindeki Türk ve Hemşin halklarını da sürgün etti.

1937-1944 yılları arasında Soveyetler Birliği Türkiye ile sınır olan bölgelerdeki 1 milyon 200 bin Kürdü Orta Asya’ya sürdüğü tahmin ediliyor. Sürgün esnasında binlerce çocuk, yaşlı ve kadın yaşamını yitirdi. 

Batum’dan sürgün edilen ailelerin bir kısmı Talas bölgesine bir kısmı ise Kırgızistan'ın dağlık köylerine dağıtıldı.

Vasilivkaya köyünde Batum'dan gelen  20-30 arası Kürt ailesi yaşıyor. Köyün tek batum doğumlu hafızası Şirin İsmailov. Sürgün edilen nesilden geriye kimse kalmamasına rağmen Batumlu Kürtler ne tarihlerini ne dillerini  ne de kültürlerini unutmadı.