Fotoğrafçı ve savcı, Papa’ya ateş eden ikinci kişinin adını verdi

Haber Merkezi - Mehmet Ali Ağca'nın Papa 2. Jean Paul'a suikast girişiminin üzerinden 40 yıl geçti. Papa'nın vurulma anına tanıklık eden fotoğrafçısı ve olayı ilk soruşturan İtalyan savcı, olay anında ateş eden ikinci bir kişi daha olduğunu ve o kişinin Oral Çelik olduğunu söyledi.

Papa 2. Jean Paul'ün 27 yıllık görev süresi boyunca fotoğrafçılığını yapan Arturo Mari (81), suikast girişimi sırasında onun yanındaydı. Mari'nin, tetiği çekerken Ağca'nın kolu ve tabancasının göründüğü, Papa'nın cipe yığıldığı anları belgeleyen fotoğrafları tarihe geçti. 

O günü Deutsche Welle Türkçe'ye anlatan Arturo Mari, ateş edenlerin birden fazla olduğu yönündeki iddiaları destekleyerek bu kişinin Oral Çelik olduğunu söyledi. Mari, "'İki kurşun ateşlendi' deniyor, ama asıl ateşlenen dörttü. Çünkü değişik açılardan geliyorlar, ki bu da başka bir kişinin daha ateş ettiğine işaret. O gün Papa'yla birlikte iki ABD'li kadın da yaralandı ve onlara isabet eden kurşunlardan biri Papa’nın işaret parmağından seken kurşun, diğeri ise Ağca'nın bulunduğu yerin karşısından ateşlenendi" açıklamasını yaptı.

“Olayı aydınlatmanın tek yolu Ağca’nın vicdanı”

Ağca'nın Papa'ya suikast girişimini soruşturan ilk savcı olan Ilario Martella da soruları yanıtladı. Martella meydanda Ağca'nın tek başına olmadığını, bazı deliller ışığında bu kişinin Oral Çelik olduğunu savundu. Savcı, yıllar geçtiği için bu olayın aydınlatılmasında artık zorluk yaşanabileceğini, ancak bunun tek bir yolu olduğunu belirterek "Ağca'nın vicdanı konuşmalı" dedi.

Fransa'da başka suçtan hapis yattıktan sonra İtalya'ya iade edilerek yargılanan Oral Çelik, delil yetersizliğinden beraat etmişti.

Adı Abdi İpekçi cinayeti ve Papa suikastı ile anılan ülkücü Oral Çelik ile Mahmet Ali Ağca’nın Malatya’da okul arkadaşı oldukları bilimiyor.

Papa'ya yakın isimlerden Polonya asıllı Gianfranco Svidercoschi de Papa'nın suikast girişiminin ardında Sovyetler Birliği'nin olduğunu düşündüğünü anlattı.

Svidercoschi, "Papa, kesinlikle iddia edildiği gibi bunun Bulgar ya da Müslüman işi olduğuna inanmıyordu; Sovyet işi olduğunu düşünüyordu. Çünkü o dönemde komünist rejimi çok iyi tanıyan bir Polonyalı Papa, Sovyetler Birliği'ni rahatsız ediyordu. Sovyetler Birliği, özellikle Solidarnost'un (siyasi parti) doğuşundan sonra bunun, büyük rejimin tartışmaya açıldığı an olduğunu biliyordu" dedi.