İlham Ahmed: Özerk Yönetim müzakere edilmesi gereken bir konudur
Brüksel (Rûdaw) - Demokratik Suriye Meclisi (DSM) Eşbaşkanı İlham Ahmed, “Avrupa Birliği’nin (AB) Türk devletinin saldırıları ve düşmanlığının sonlandırılmasında rol almasını istiyoruz” dedi.
Avrupa Parlamentosu’nda, 11-12 Aralık'ta “Kuzey ve Doğu Suriye/Rojava” başlığı altında iki günlük bir konferans düzenleniyor. Konferansa Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı ve parlamenterleri ile Sosyal Demokratlar ve Yeşiller Partisi’nin temsilcileri katıldı. Aralarında DSM Eşbaşkanı İlham Ahmed’İn de olduğu bir çok Kürt ve Avrupalı siyasetçiler katıldı.
Rûdaw’a konuşan İlham Ahmed, “Konferans Rojava’nın durumunu ve Kuzey doğu Suriye üzerindeki saldırıları Avrupa Parlamentosu’nda anlatmak ve destek almak amacıyla düzenliyoruz. Düzenlenen saldırıların sona ermesi Türk devletinin saldırıları ve düşmanlığının sonlandırılmasında Avrupa Birliği’nin (AB) rol almasını istiyoruz. Erdoğan her zaman saldırıları neden gerçekleştirdiğini ve çeteleri bölgeye neden soktuğunu anlatarak dünyayı haklı olduğu konusunda ikna etmeye çalışıyor. Bu konferans öyle olmadığının ispatıdır” dedi.
“Türkiye devletinin halkın huzur içinde yaşadığı bölgelere yönelik vahşi saldırıları sonucu halk göç etmek zorunda kaldı ve bölgede büyük bir yıkım oldu” diyen İlham Ahmed, saldırıların sona ermesi için AB’nin Türkiye’nin “vahşiliği” karşısında doğru ve ciddi bir tavır alması gerektiğini ifade etti.
"Özerk Yönetim'in varlığına Suriye halkı karar verebilir"
İlham Ahmed, Astana sürecine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.
Kazakistan’ın başkenti Nur Sultan’daki Suriye 14. Garantörler Toplantısının ardından yayımlanan ortak bildiride, Özerk Yönetim sisteminin reddedilmesine ilişkin olarak İlham Ahmed, Özerk Yönetim sisteminin varlığına Suriye halkının karar verebileceğini söyledi.
DSM Eşbaşkanı, “Astana’da toplananlar Suriye halkının temsilcileri değil. Bu müzakere edilmesi gereken bir konudur. Özerk Yönetim sistemini bölge halkı seçti. Astana’ya katılan taraflardan birisi olan Türkiye’nin bakışı da ortadadır. Astana’daki taraflar şu ana kadar Suriye’deki sorunu çözemedi ve krizi sonlandıramadı” ifadelerini kullandı.
Suriye Askeri Muhalefet Heyeti Başkanı Ahmet Tuma’nın, Gre Spi ve Sere Kaniye’de silahlı örgütlerin insan hakları ihlalleri işlemediğine ilişkin sözlerine İlham Ahmed, “Gre Spi ve Sere Kaniye’de, bölgeye yönelik saldırılarda insan hakları ihlallerine ilişkin belgeler mevcut ve ihlallere tanık olanlar var. Saldıralardan dolayı zarar görenler var. Her bir heyet ve taraf bölgeye giderek yaşananları yerinde gözlemleyebilir. İhlallerin inkar edilmesi inanılır ve kabul edilebilir değil” yanıtını verdi.
"Kürtlere büyük bir zulüm uygulandı"
İlham Ahmed, Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Beşar Caferi’nin “Suriye’de Kürt sorunu yok” sözlerine ilişkin, şu ifadeleri kullandı:
“Caferi ‘Kürt sorunu yok’ diyebilir. Çünkü egemen bir ülke olarak yıllarca Suriye halkına zorbalığını dayattı. Özellikle Kürtlere yönelik büyük bir zulüm uygulandı. Bu şekilde sorun olmadığı yönündeki açıklamalar sadece çözümün kilitlenmesine neden olur. Bu çözüm değil. Doğru olan sorunu kabul etmeleri ve bugüne kadar bu halkın toprağına el koyduklarını, kimliklerini ellerinden aldıklarını cesur bir şekilde söylemeleridir. Çözüm yolları aranmalıdır. Suriye rejiminin sorunu sadece Kürtlerle ilgili değil, demokrasi ile ilgilidir. Bunun görülerek çözülmesi gerekiyor.”