The Guardian'da Hasankeyf yorumu: Ne pahasına olursa olsun korunmalı
Haber Merkezi - İngiltere'de yayımlanan The Guardian gazetesi, tarihi 12 bin yıl öncesine kadar giden Hasankeyf'i sular altında bırakacak Ilısu Barajı projesiyle ilgili bir inceleme yazısı yayımladı.
Yazıda, "Antik Hasankeyf kenti, bölge sakinlerinin protestolarına rağmen, tartışmalı bir baraj projesi nedeniyle yakında sular altında kalacak. Vaha gibi görünen Dicle nehrinin kıyılarındaki Antik Hasankeyf kenti, Türkiye'nin güneydoğusundaki Batman'dan yarım saatlik araba mesafesinde bulunuyor" ifadelerine yer verildi.
Artı Gerçek’te yer alan habere göre yazıda, “Tarihi 12 bin yıl kadar geriye giden Hasankeyf, binlerce mağarası, kiliseleri ve mezarlarıyla dünya üzerindeki en eski yerleşim yerlerinden biri olarak biliniyor. Ancak insanlık tarihinin bu mücevheri, tartışmalı Ilısu Barajı projesi yüzünden yakında yok olacak” yorumu yer aldı.
'İNSANLIĞIN ORTAK GEÇMİŞİ'
Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi'nden Rıdvan Ayhan'la birlikte tarihi ilçeyi gezen The Guardian muhabiri Tessa Fox, yazıda “Hasankeyf'in yok olmasına sadece haftalar kaldı. Türkiye hükümeti, bölge sakinlerine tahliye için 8 Ekim'e kadar süre verdi” hatırlatmasını yaptı.
The Guardian muhabiri, Hasankeyf'teki mağaralardan birinde doğduğunu söyleyen Rıdvan Ayhan’ın “Bu sadece bizim, Hasankeyf'in geçmişi değil, sizin de geçmişiniz. Çünkü burası insanlığın geçmişi” sözlerine yer verdi.
Rıdvan Ayhan, "Bölgenin açık hava müzesi yapılmasını talep ettik ama hükümet bunu kabul etmedi. Burayı kazarsanız her katmanda ayrı bir medeniyetin kültürünü bulursunuz. Hükümetin ölülere bile saygısı yok. Barbarlar” görüşünü dile getirdi.
Rıdvan Ayhan, bazı tarihi eserlerin başka bir bölgeye taşınarak burada sergilenmesini de eleştirerek "Bu tarihi eserleri taşındığı yerde görmek anlamsız" diye konuştu.
Rıdvan Ayhan, “Gösteri düzenleyince bizi hapse atıyorlar. Demokrasi yok. Demokrasi olsaydı, belki yapabileceğimiz bir şeyler olurdu” ifadelerini kullandı.
‘NE OLURSA OLSUN KORUNMALI’
Yazıda Florida Merkez Üniversitesi'nde tarih profesörü olan Hakan Özoğlu'nun görüşlerine de yer verildi. Özoğlu, “İlçede Asurca, Ermenice, Kürtçe ve Arapça gibi birçok farklı dilde yazıtlar bulunuyor. İnsanlık tarihinin geçmişine ilişkin böylesine nadide bir kanıt ne pahasına olursa olsun korunmalı” dedi.
Özoğlu, “Dünya üzerinde UNESCO'nun koruması altında olmayı hak eden çok fazla başka yer göremiyorun” yorumunda bulundu.
Yazıda, "Antik Hasankeyf kenti, bölge sakinlerinin protestolarına rağmen, tartışmalı bir baraj projesi nedeniyle yakında sular altında kalacak. Vaha gibi görünen Dicle nehrinin kıyılarındaki Antik Hasankeyf kenti, Türkiye'nin güneydoğusundaki Batman'dan yarım saatlik araba mesafesinde bulunuyor" ifadelerine yer verildi.
Artı Gerçek’te yer alan habere göre yazıda, “Tarihi 12 bin yıl kadar geriye giden Hasankeyf, binlerce mağarası, kiliseleri ve mezarlarıyla dünya üzerindeki en eski yerleşim yerlerinden biri olarak biliniyor. Ancak insanlık tarihinin bu mücevheri, tartışmalı Ilısu Barajı projesi yüzünden yakında yok olacak” yorumu yer aldı.
'İNSANLIĞIN ORTAK GEÇMİŞİ'
Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi'nden Rıdvan Ayhan'la birlikte tarihi ilçeyi gezen The Guardian muhabiri Tessa Fox, yazıda “Hasankeyf'in yok olmasına sadece haftalar kaldı. Türkiye hükümeti, bölge sakinlerine tahliye için 8 Ekim'e kadar süre verdi” hatırlatmasını yaptı.
The Guardian muhabiri, Hasankeyf'teki mağaralardan birinde doğduğunu söyleyen Rıdvan Ayhan’ın “Bu sadece bizim, Hasankeyf'in geçmişi değil, sizin de geçmişiniz. Çünkü burası insanlığın geçmişi” sözlerine yer verdi.
Rıdvan Ayhan, "Bölgenin açık hava müzesi yapılmasını talep ettik ama hükümet bunu kabul etmedi. Burayı kazarsanız her katmanda ayrı bir medeniyetin kültürünü bulursunuz. Hükümetin ölülere bile saygısı yok. Barbarlar” görüşünü dile getirdi.
Rıdvan Ayhan, bazı tarihi eserlerin başka bir bölgeye taşınarak burada sergilenmesini de eleştirerek "Bu tarihi eserleri taşındığı yerde görmek anlamsız" diye konuştu.
Rıdvan Ayhan, “Gösteri düzenleyince bizi hapse atıyorlar. Demokrasi yok. Demokrasi olsaydı, belki yapabileceğimiz bir şeyler olurdu” ifadelerini kullandı.
‘NE OLURSA OLSUN KORUNMALI’
Yazıda Florida Merkez Üniversitesi'nde tarih profesörü olan Hakan Özoğlu'nun görüşlerine de yer verildi. Özoğlu, “İlçede Asurca, Ermenice, Kürtçe ve Arapça gibi birçok farklı dilde yazıtlar bulunuyor. İnsanlık tarihinin geçmişine ilişkin böylesine nadide bir kanıt ne pahasına olursa olsun korunmalı” dedi.
Özoğlu, “Dünya üzerinde UNESCO'nun koruması altında olmayı hak eden çok fazla başka yer göremiyorun” yorumunda bulundu.