Haber Merkezi - New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Çarşamba günü Mardin’in Midyat ilçesinde Kürt gazetecilere yapılan saldırıyı kınadı.
CPJ tarafından yapılan açıklamada, “Türkiye’de gazetecileri görevlerini yaptıkları sırada hangi medya organizasyonu adına çalıştıklarına bakılmaksızın hakaret, tehdit ve şiddetin her türüyle karşı karşıya kalıyor” denildi.
Muhabirlerin medyanın en önemli unsuru olduğu ifade edilen açıklamada, ”Sahada görevli muhabirler olmazsa editörlerin düzeltecek yazıları da olmaz” ifadeleri yer aldı.
CPJ, Türkiye hükümetine çağrıda bulunarak, gazetecilerin görev yapmasını engelleyerek görevlerini suiistimal eden ve olayda ihmali olan güvenlik güçlerinin yargılanmasını istedi.
CPJ’in Orta Asya Program Direktörü Nina Ognianova, daha önce yaptığı açıklamada, Kürt illerinde görevli gazetecilerin sorunlarına dikkat çekmişti.
Ognianova, “Bölgedeki gazetecilerin büyük bir bölümü risk altında çalışıyor. Gazetecilere yönelik baskı, engelleme, şiddet ve tutuklamalar konusunda araştırma yapıyoruz” demişti.
Midyat’ta neler oldu?
8 Haziran’da Midyat Emniyet Müdürlüğü’nü hedef alan saldırıyla ilgili gelişmeleri izlemek üzere ilçeye giden BBC Türkçe muhabiri Hatice Kamer, AFP muhabiri Mahmut Bozarslan ve serbest gazeteci Sertaç Kayar saldırıya uğramıştı.
Rûdaw’a konuşan Mahmut Bozarslan, “Sayıları 50-60 kişiyi bulan kalabalık bize saldırdı. Ben bir iki yumruk yedikten sonra yere düştüm, iki araba arasında sıkıştım. Bu sırada tekmeler ve yumruklarla saldırı devam ediyordu” ifadelerini kullandı.
BBC Türkçe ve Amerika'nın Sesi Kürtçe muhabiri Hatice Kamer, patlamanın olduğu yerde görüntü alırken bir adamın kendisinden fotoğrafı silmesini istediğini ve "Defolun, burası Nusaybin değil, sizi burada istemiyoruz" dediğini söyledi.
Gazeteci Sertaç Kayar ise, çevrede bulunan duyarlı kişiler tarafından kurtarıldıklarını belirtti.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın