Duisburg kentinde 2 Mayıs günü düzenlenen toplantıya bağımsız şahsiyetlerin yanısıra, Komkar, PSK, Civata Kurd, Hak-Par, PDK ve PAK gibi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Farklı görüş ve önerilerin dile getirildiği toplantı ardından ortak bir sonuç bildirgesi hazırlandı. Bildirgenin henüz son şeklini almadığı için açıklanmadığı belirtildi.
Rûdaw’ın edindiği bilgilere göre, toplantıda, katılımcıların büyük çoğunluğu, “Kürtler’in ulusal - demokratik haklarını parlamentoda açık bir biçimde savunacak ve bu hakların elde edilmesi için gerekli mücadeleyi yürütecek Kürdistanî bir temsiliyeti önemsediklerini” söyledi.
Toplantıda, Kürdistan‘daki mevcut statükoyu savunan ve “Türkiyelileşme”yi gündemine alan partiler eleştirildi.
Katılımcılar, “çözüm süreci” ile ilgili olarak da, MİT ile Abdullah Öcalan arasında başlatılan sürecin, silahların susması ve kimsenin yaşamını yitirmemesi yönünde olumlu bulduklarını belirtti.
Toplantıda, Öcalan’ın sorunun çözümüne ilişkin kayda değer bir proje ortaya koymadığı da ifade edildi.
Katılımcılar, şu görüş üzerinde hemfikir kaldı:
“Yapılan tartışmalar Kürt ve Kürdistan sorununun niteliğini kavramaktan uzaktır. Çözüme hizmet etmemektedir. Sorunun adı doğru konulmalıdır. Kürt halkının ulus olma gerçekliğinden kaynaklanan hakları kabul edilmeli, anayasal güvencelere kavuşturulmalıdır.”
Ayrıca tüm konuşmacılar, Güney Kürdistan`daki IŞİD eylemlerine, Şengal ve Kobani direnişlerine dikkat çekerek, Kürdistan Bölgesi hükümetine ve özellikle Başkan Mesud Barzani`ye desteklerini dile getirdi.
Konuşmacılar, “bağımsızlık yolculuğu” anlamına gelen Barzani’nin Amerika Birleşik Devletleri ziyaretine de özel bir anlam biçtiklerini ifade etti.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın