IŞİD’e karşı hangi ülke ne yaptı, ne yapacak?

Haber Merkezi - ABD'nin başını çektiği, IŞİD örgütüne karşı başlatılan askeri operasyonlara katılan ve destek veren ülke sayısı gittikçe artıyor.

 Koalisyon güçlerinin bugüne kadar 300’den fazla IŞİD hedefine hava saldırısı düzenlendiği, bu saldırıların 230’unun Irak’ta, 76’sının da Suriye’de gerçekleştirildiği bildirildi.

IŞİD'e yönelik saldırılarda ABD kuvvetlerinden F-22 jetleri katılırken, Tomahawk füzeleri kullanıldı. ABD'nin, hava saldırıları için günlük 7 ila 10 milyon dolar harcadığı kaydedildi. 

ABD savaş uçaklarının, IŞİD'e karşı sadece ağustos ayı içerisinde Irak ve Suriye'de 3 bin 800 sorti yaptığı, uçakların 700 de gözetleme ve istihbarat uçuşu gerçekleştirdiği bildirilmişti.

Diğer taraftan ABD Kongresi, Suriye'de ılımlı muhaliflerin eğitilmesi ve teçhizatlandırılması için 500 milyon dolar tahsis etti.

Fransa

ABD'ye askeri operasyonlarda ilk destek veren ülkelerden Fransa, ilk hava saldırısına 19 Eylül'de katıldı. 

IŞİD’e karşı savaşan Kürdistan Bölgesi’ne askeri malzeme desteği gönderen Fransa ayrıca Erbil’e 70 tonluk insani yardım malzemesi yolladı. Paris’ten Kürtler’e makineli tüfek, otomatik silah, hafif top sevkiyatı yapıldı ve bu silahların kullanımının gösterilmesi için Fransız özel birlikleri Erbil’de peşmerge güçlerini eğitti.

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın aldığı kararla bölgeye üç ilave Rafale tipi savaş uçağı ile Basra Körfezi’ne bir uçaksavar donanımlı firkateyn gönderildi. Böylece bölgede görev yapacak Rafale tipi savaş uçağı sayısı dokuza çıktı. Fransa ayrıca bölgedeki askeri operasyonlara bir keşif uçağı ve bir yakıt ikmal uçağıyla destek verecek.

İngiltere

İngiltere ise IŞİD'e yönelik hava operasyonunun sadece Irak ayağında yer alıyor.

İngiliz Parlamentosu'nun geçen hafta, ABD'nin öncülüğünde Irak'ta IŞİD'e yönelik hava operasyonuna Birleşik Krallık'ın katılmasına ilişkin önergeyi kabul etmesinin ardından, Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait Tornado jetlerinin Irak'ın daha çok kuzeybatısını hedef alması ve peşmerge güçlerine destek vermesi dikkati çekiyor. İngiltere, operasyon için altı Tornado jetinin bulunduğu Güney Kıbrıs Rum kesimindeki askeri üssünü kullanıyor. 

Irak hükümetinin resmi talebi üzerine hava operasyonuna katılma kararı alan İngiltere, operasyondan önce ise Kürt güçlerine askeri mühimmat sağlıyordu. İngiltere bunun Kürt güçlerinin, IŞİD'i püskürtmesine ve sivillerin korunmasına yardımcı olacağını bildirmişti. 

 

İngiltere'nin, ağustos ayında Şengal Dağı'nda binlerce Ezidi’nin mahsur kalmasından bu yana Irak'a yaptığı insani yardımlar da 23 milyon sterline ulaştı. Yardımlar temiz su, gıda, çadır ve temel tıbbi ekipmandan oluşuyor. 

 

İngiltere'nin, ABD'nin öncülüğünde yürütülen hava operasyonuna desteği, Esed rejimi tanınmadığı ve Suriye'den resmi talep gelmediği için Suriye'yi şimdilik kapsamıyor.

Birleşik Krallık, Suriye'deki hava operasyonuna katılmayacağını açıklasa da Başbakan Cameron bunun önünde yasal bir engel olmadığını söyledi. Ancak muhalefetteki İşçi Partisi lideri Ed Miliband, Suriye'deki hava operasyonuna katılım için Birleşmiş Milletler kararına ihtiyaç olduğunu savundu ve bu yöndeki bir önergeye destek vermeyeceğini ifade etti.

Avustralya

Avustralya, IŞİD’e karşı yapılacak uluslararası askeri harekata katkıda bulunmak üzere 600 kişilik askeri personeli Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) yolladı.

BAE’de bulunan Avustralya askeri gücünde, sekiz Süper Hornet Savaş uçağı, bir erken uyarı uçağı, bir havada yakıt ikmal uçağı yer alıyor. 

Başbakan Tony Abbott ve Dışişleri Bakanı Julie Bishop, Avustralya askerlerinin kara harekatına katılması yönünde herhangi bir kararları olmadığını sık sık tekrarlıyor. Abbott, Avustralya Parlamentosunda yaptığı açıklamada, Avustralya’nın yakıt ikmal ve gözetleme uçaklarının 1 Ekim’den itibaren IŞİD militanlarıyla mücadele eden koalisyon güçlerine destek amaçlı uçuşlara başlayacağını fakat Avustralya savaş uçaklarının müdahalede bulunmaları için herhangi bir kararın verilmediğini söyledi.

Belçika

Belçika, IŞİD’e karşı koalisyona altı F-16 savaş uçağını ve 120 asker göndererek katkı yaptı. Ürdün’ün başkenti Amman’a yaklaşık 100 kilometre uzaktaki Muvaffak Salti Hava Üssü’nde konuşlandırılan uçak ve askerler IŞİD’e yönelik hava operasyonunun sadece Irak bölümüne katılıyor.

Parlamentonun 26 Eylül'de tezkereyi onaylamasının hemen ardından Ürdün'e ulaşan Belçika F-16'ları Irak'ta ilk keşif uçuşuna dün katıldılar fakat henüz silah kullanmadılar. 

Başlangıçta 1 ay olarak öngörülen Belçika F-16'larının görev süresi bölgedeki gelişmelere göre uzatılabilecek. Belçika bu aşamada muhtemel bir kara operasyonuna ya da Suriye'de hava saldırılarına katılmayı düşünmüyor.

Danimarka

Danimarka hükümeti IŞİD'e karşı koalisyona uçak ve askeri eğitim verecek personelle destek sağlıyor. Hükümet ayrıca Irak'ta yerlerinden edilenler için insani destek sağlarken, Kürdistan Bölgesi’nde batılı ülkelerle bir kampın kurulmasına fiili olarak katılıyor.

Danimarka hükümeti 2 Ekim'de koalisyona dört F-16 gönderdi ve üç savaş uçağını da yedekte tutma kararı aldı. Danimarka, önemli kısmı askeri eğitim verecek personelden oluşan 140 personeli de bölgeye göndermeyi kararlaştırdı.

Uçakların sadece Irak'ta kullanılacağı yönündeki ilk açıklamalara rağmen bazı yetkililer daha sonra Suriye'de de kullanılabileceğini, bu konunun henüz net olmadığını ifade etti. Dışişleri Bakanı Martin Lidegaard, uçakların gönderilmesi nedeniyle ilgili açıklamasında, "Bu sadece askeri değil, askeri, politik, insani tüm unsurları kullanacağımız geniş bir mücadelenin parçasıdır" dedi.

Norveç

Norveç hükümeti ABD öncülüğündeki koalisyona destek amacıyla ana karargahta görev yapmak üzere beş kurmay subay göndereceğini açıklamıştı. Bu askerler IŞİD'e karşı düzenlenecek operasyonların, kurgulama, eğitme, takip etme aşamasında görev alacaklar.

Norveç Başbakanı Erna Solberg, hükümetin koalisyona katılacağını duyurduğu gün açıklama yaparak, IŞİD’e karşı savaşmadıklarını sadece yardım isteyen Irak’ın yanında olduklarını söyledi.

Norveç'in özellikle IŞİD’e karşı gerçekleştirilen bombardımanlara savaş uçağı gönderip göndermediği ise tartışma konusu. Bu konuda Savunma Bakanı Ine Eriksen Söreide ve Dışişleri Bakanı Börge Brende'ye yönlendirilen soruların tamamı cevapsız kalırken iki bakan, büyük çapta bir mücadele içinde olduklarını söylemekle yetindiler. Öte yandan Norveç, bazı yardım kuruluşları tarafından ve daha çok eğitim için kullanılmak üzere şimdiye kadar Irak ve Suriye için 31 milyon dolar harcadı.

Kanada

IŞİD'e karşı operasyona katkıda bulunan Kanada'nın yaklaşık 70 özel operasyon askerini Kürt peşmergeleri eğitmesi için bölgeye gönderdiği bildirildi. 

Kanada ayrıca CF-18 savaş uçaklarını ABD öncülüğündeki koalisyonda yer alması için göndermeyi planlıyor.

Almanya

IŞİD'e yönelik askeri operasyona fiili olarak katılmayan Almanya ise hem Kürtler’e silah ve mühimmat desteği veriyor, hem de mültecilere insani yardım malzemesi gönderiyor. 

Alman hükümetinin, 25 Eylül'de Leipzig Havalimanı'nda son kontrolleri yapılan silah ve mühimmatların ilk bölümü, önce Bağdat'a, ardından Erbil'e ulaştırıldı.

Bir hafta süren sevkiyatın ilk bölümünde 4 bin G3 piyade tüfeği, 4 bin p1 tipi tabanca, 20 milan tanksavar, 120 bazuka, 20 MG3 makineli tüfek, 50 sinyal tabanca, 5 bin el bombasının yanı sıra 15 seyyar mutfak, 75 çadır, 170 kişisel sıhhi yardım malzemesi ve araçlar yer aldı.

Üç sevkiyat sonunda ise toplam 8 biner adet G3 ve G36 piyade tüfeği ile p1 tipi tabanca, 40 MG3 makineli tüfek, 30 milan tanksavar, 240 bazuka, 100 sinyal tabanca, 10 bin el bombası, 25 seyyar mutfak, 125 çadır, bin 500 dürbün, 4 bin koruma gözlüğü, 270 kişisel sıhhi malzeme yardımında bulunulacak.

Almanya, eylül başında yaklaşık 9 bin 500 parçadan oluşan koruyucu yelek, kask, mayın arama detektörleri, gece görüş gözlüğü, telsiz ve metal detektörlerini Kürdistan Bölgesi’ne göndermişti. 

Öte yandan, Almanya'ya giden 30 peşmergeden 20’sinin milan tanksavar, 10’nun da gönderilecek teçhizat arasında yer alan seyyar mutfakla ilgili eğitim aldığı belirtildi. Peşmerge güçlerine hafif silahlar konusunda eğitim vermek için de altı Alman askeri bölgeye gönderildi.

Koalisyona destek veren Arap ülkeleri

ABD, geçen hafta Suriye'de IŞİD mevzilerini havadan vurduğunu açıkladığında, operasyona destek veren Arap ülkeleri Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Katar ve Ürdün olarak sıralandı.

Ürdün, koalisyondaki Arap ülkelerinden Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) içinde yer almayan tek ülke. Ürdün Kralı Abdullah, Suriye'de ayaklanmaların baş göstermesiyle Beşşar Esed'in devrilmesi gerektiğini söyleyen ilk liderlerden biriydi.

Suriye, Irak, Suudi Arabistan ve İsrail ile sınır komşusu olan Ürdün'ün ekonomik ve askeri yönleri sınırlı olmasına rağmen ülke jeopolitik konumuyla koalisyon için stratejik önem taşıyor. Ürdün, artan mülteci krizi ve bölgedeki istikrarsızlıkla ancak dışarıdan gelen yardımlarla mücadele edebiliyor ve ABD'den en çok yardım alan ülkeler arasında.

Ürdün'ün ocakta Washington'dan aldığı 600 milyon dolarlık yardımın 340 milyon doları, "bölgedeki istikrarsızlığın olağandışı maliyetleri ve Irak sınırındaki güvenlik gereksinimleri" açıklamasıyla verildi.

Diğer taraftan ABD Savunma Bakanlığı, zaman zaman çatışmaların yaşandığı Ürdün-Suriye sınırını koruması için 200 askerini buraya konuşlandırdı. ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı'nın (CIA) da Batı yanlısı Suriyeli muhaliflerin gizli eğitimi için Ürdün topraklarını kullandığı belirtilmişti. Ürdün, kayıtlı 600 bin Suriyeli sığınmacıya evsahipliği yaparken, bin 800 Ürdünlünün ise sınırın diğer tarafına giderek IŞİDve diğer aşırı grupların saflarında savaştığı ileri sürülmüştü.

Suudi Arabistan

El Kaide'nin Suudi Arabistan topraklarında gerçekleştirdiği saldırılarla son on yılda güvenlik sorunu yaşayan ve yaklaşık 57 milyar dolar ile dünyada dördüncü en büyük savunma bütçesine sahip olan ülke, IŞİD'e karşı mücadelede ön saflarda ağırlığını koymaya çalışıyor.

Suudi Arabistan'ı koalisyona iten nedenlerin arasında, Esed yönetiminin IŞİD'in varlığıyla kendine sağlamaya çalıştığı meşruiyet, İran ile ABD'nin ortak tehdit karşısında yakınlaşması, radikal ideolojik bir grubun kuzey sınırında güçlenmesiyle sınırlarından içeri sızabilecek potansiyele ulaşması bulunuyor.  

Washington'ın bir numaralı silah ve askeri araç müşterisi olan Suudi yönetimi, havadan yapılan müdahalede koalisyona kendi pilot ve uçaklarıyla katıldı.

Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA'nın, operasyona katılan sekiz pilotun resimlerini yayınlamasının ardından, ülke basını pilotlardan birinin Veliaht Prens Selman bin Abdul Aziz'in olduğunu yazdı. Fotoğrafın ardından sosyal paylaşım sitelerinde, IŞİD sempatizanları krallığa ve fotoğraftakilere tehditler savurdu.

Riyad yönetimi ise IŞİD'le mücadele için Batı yanlısı beş bin muhalifin eğitimi için finansman ve topraklarının kullanılmasına açık olduğunu belirtti.

Bahreyn

Bahreyn, bir taraftan Şii çoğunluğun sürdürdüğü ayaklanma ve muhalefetle mücadele ederken, diğer taraftan Körfez ülkelerinin politikalarıyla uyumlu hareket ediyor. Askeri desteğini büyük ölçüde ABD Donanması Beşinci Filosu’na evsahipliğiyle sınırlayan Bahreyn, IŞİD'e karşı koalisyonda askeri varlıktan ziyade Sünni Müslüman Arap ülke kimliğiyle sembolik önem taşıyor.

BAE

BAE, Suriye'de, Suudi Arabistan ile hareket ediyor ve bu ülkeyle aynı muhalif gruplara finansman ve askeri destek sağlıyor. 

Suriye'ye düzenlenen hava operasyonunda BAE'nin kadın savaş pilotu Meryem el Mansuri'nin yer alması, dünya basınında operasyona magazin boyutu kattı.

Katar

Suriye'deki hedefler vurulduğunda Katar katılımını kendisi açıklamadı ancak Washington ismini koalisyona katılan ülkeler arasında zikretti. 

Askeri gücü 12 bin personelle sınırlı Katar, inşaatını finanse ettiği ABD'nin Ortadoğu'daki en büyük askeri üssü El Udeyd Merkezi Komutanlığı’na evsahipliği yapıyor.

Sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatı ve kişi başına düşen milli gelirde dünyada birinci sırada gelen Katar, Suriye siyasi ve silahlı muhalefetinde geniş yelpazede birçok grup üzerinde söz sahibi. Bugüne kadar muhaliflerin elinde tuttuğu birçok rehinenin serbest bırakılmasında arabuluculuk eden Doha, sahadaki silahlı Suriye muhalefetini IŞİD karşısında harekete geçirebilecek yumuşak gücüyle önem arz ediyor.

Asya ülkeleri

Japonya, IŞİD'e karşı oluşturulan koalisyon içinde yer alar

ak Irak'taki IŞİD mağdurlarına insani yardım kapsamında 26 Eylül'den beri 6 milyon dolar bağışladı. Japonya hükümeti, IŞİD ile mücadele için toplamda 25,5 milyon dolar yardım yapacağını açıkladı.

Güney Kore, Irak'taki IŞİD mağdurlarına insani yardım kapsamında 1 milyon dolar bağışlarken Tayvan, IŞİD mağdurlarına insani yardım sağlayarak uluslararası toplumla yakın işbirliği içinde olacaklarını bildirdi.

Singapur ise IŞİD'e karşı mücadelede uluslararası toplumun ciddi ihtiyacı halinde uluslararası toplumla beraber hareket edeceklerini kaydetti.

Diğer ülkelerin katkıları

ABD’nin yakın müttefiklerinden Polonya da IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyona katılan ilk ülkelerden oldu. IŞİD tehdidine karşı koymak için siyasi ve diplomatik alanda çabalara güçlü destek sözü veren Polonya, şu aşamada askeri rol üstlenmeyi planlamıyor.

Avusturya hükümeti, IŞİD’le savaşan Kürt gruplara silah yardımında bulunmayacağını ancak bölgedeki halka insani yardım göndereceğini açıkladıktan sonra 21 Ağustos’ta, Kürdistan Bölgesi’ne 1 milyon euro acil yardım yapmaya karar verdi. Askeri uçaklarla gelen yardımların 100 bin kişiye 3 ay yetecek tıbbi amaçlı malzemelerden oluştuğu bildirildi.

İsrail'in IŞİD'e karşı operasyonda istihbarat alışverişi konusunda ABD'ye destek verdiği bildirildi.

Mısır'ın henüz askeri operasyonlara katılıp katılmadığı konusunda bilgi verilmezken, Devlet Başkanı Abdulfettah es-Sisi koalisyona destek verilebileceğini belirtti.

İtalya, Kürtler’e silah ve insani yardım yapıyor. İtalya, koalisyonun Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında olması halinde güçlü destek verilebileceğini kaydetti. 

Yunanistan, koalisyonda siyasi ve askeri düzeyde yer aldığını açıkladı. Ülke, insani yardım katkısı yaparken aynı zamanda peşmergelere askeri teçhizat yolladı.

Diğer taraftan Macaristan, bölgeye 15 tip teçhizat göndereceğini bildirirken, Romanya, lojistik, askeri ve insani destek vereceklerini duyurdu.

İspanya, IŞİD'e yönelik operasyonlarda şimdilik dışarıda kalmayı tercih ediyor. İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Garcia Margallo, yaptığı açıklamalarda, "Bizden askeri destek istenileceğini sanmıyorum. Çünkü ülkemizin askeri açıdan olası katılımının bu operasyonlara daha çok fayda sağlayacağını düşünmüyorum" dedi. (Kaynak: AA)