ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşleri Bürosu’nda Irak ve İran'dan sorumlu Bakan Yardımcısı Victoria Taylor Rûdaw'a konuştu
Washington (Rûdaw) - ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşleri Bürosu’nda Irak ve İran'dan Sorumlu Bakan Yardımcısı Victoria Taylor, Irak’la ilişkilerin güvenlik ortaklığının ötesinde demokrasi, insan hakları, enerji kanallarının korunması ve ekonomik ortaklığa dayandığını belirterek, “Bu sadece federal Irak'ı değil Kürdistan Bölgesi'ni de kapsayan genel bir ortaklık. Biz hep şunu söyledik; güçlü ve dirençli bir Kürdistan Bölgesi, Irak'ın refahı, ilerlemesi ve güvenliği açısından kritik öneme sahiptir” dedi.
Rûdaw Washington Temsilcisi Diyar Kurda’ya konuşan Victoria Taylor, ABD askerlerinin Irak’taki varlığı, İran destekli grupların saldırıları, ABD’nin Kürdistan Bölgesi’ne bakışı, Kürdistan Parlamentosu seçimleri ve Kürdistan’dan petrol ihracatı konularına yönelik soruları yanıtladı.
ABD ile Irak hükümeti yakın zamanda Yüksek Askeri Komisyon toplantılarına başladı. Irak hükümeti, bu toplantıların ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon birliklerinin ülkeden çekilmesine ilişkin tarih belirlemek üzere yapıldığını açıklasa da ABD Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı'ndan bunu teyit eden bir açıklama gelmedi.
Victoria Taylor, geçtiğimiz yıl Ağustos ayında komisyonun toplantılara başlamasına karar verildiğini hatırlattı.
Irak isterse ABD kuvvetleri çekilir mi?
Taylor, “Ağustos ayında Irak hükümetiyle ortak bir güvenlik ve işbirliği diyalogu kurduk ve bu diyalogda uluslararası koalisyonun varlığını uzman düzeyinde tartışacak üst düzey bir askeri komisyon kurulması konusunda mutabakata vardık. Aynı zamanda IŞİD tehdidini veya güvenlik operasyonlarının ihtiyaçlarını ve IŞİD'le mücadele için gereken yetenekleri inceleyen pilot ve çalışma gruplarını da içeriyor. Bu nedenle geçtiğimiz birkaç hafta içinde tartışmalara başladık ve bu, hükümetlerimiz arasında uzman düzeyinde devam eden bir dizi tartışma olacak” diye konuştu.
“Irak hükümeti isterse Irak'tan çekilme niyetiniz var mı?” sorusuna Taylor, “Aslında bu, bizim ve uluslararası koalisyonun IŞİD'e karşı nasıl mücadeleye ve bunu sürdürülebilir bir ikili güvenlik ortaklığına nasıl taşıyabileceğimizle ilgili” yanıtını verdi.
Taylor, “(Komisyonda) IŞİD'le mücadele için gerekli olan durum ve operasyonun ihtiyaçlarının neler olduğu tartışılıyor. Bu nedenle Irak hükümetiyle devam edeceğimize dair görüşmeler sürecek” dedi.
İran destekli grupların saldırıları
İran destekli milis gruplar Irak, Kürdistan Bölgesi ve Suriye'de ABD güçlerini defalarca hedef aldı. Saldırılar son zamanlarda azalsa da ABD’nin Irak'ta kalmaması yönünde tehditler devam ediyor.
Victoria Taylor, milis grupların saldırılarına ilişkin Irak hükümetine ne söyledikleri ile ilgili soru üzerine şu yanıtı verdi:
“Öncelikle son birkaç haftadır herhangi bir saldırı yaşanmamasını memnuniyetle karşılıyoruz ancak İran'ın bu milis grupların donatılması, eğitimi ve finansmanı konusunda destek sağlamaya devam ettiğini biliyoruz. Bu nedenle sadece bize değil Irak halkına yönelik de tehditlerde bulunmaya devam etmelerinden endişe duyuyoruz. Yine bölgesel istikrara yönelik tehditlerden de oldukça endişeliyiz. Sanırım şu anda odaklandığımız şey, Irak'ın güvenliğini baltalama ve ABD kuvvetlerine saldırma yeteneklerini gerçekten ortadan kaldırmak için mevcut tüm araçları kullanmaya devam etmemizi sağlamak.”
Taylor, ABD’nin bu gruplara karşı misillemeye devam edip etmeyeceği yönündeki soru üzerine, “Şunu söylemeliyim; Başkanın en büyük görevi Amerikan halkını korumaktır. Saldırıya uğradığımızda kendimizi savunma hakkımızın olduğunu da çok açık bir şekilde ifade etti” yorumunu yaptı.
ABD kuvvetlerini tehdit eden grupların bir kısmı Irak savunma sisteminin bir parçası olan Heşdi Şabi bünyesinde yer alıyor ve Irak hükümeti bu gruplara bütçesinden yıllık 2,7 milyar dolar sağlıyor.
Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, geçtiğimiz günlerde, ABD'nin Irak'tan çekilmesi durumunda bu güçlerin Kürdistan Bölgesi'ne saldırmayacağına dair bir garanti olmadığını söyledi.
Victoria Taylor, bu durumun Irak’ın geleceği üzerindeki etkisi ve grupların her geçen gün daha baskın hale gelmesi konusunda bir endişeleri olup olmadığı sorusuna, “Bu göreceli bir varsayım ama hem Irak ve hem de Kürdistan Bölgesi Hükümeti ile uzun vadeli bir güvenlik ortaklığımız var. Bu nedenle Bağdat ve Erbil ile sadece ortak güvenlik çıkarlarımızı nasıl koruyabileceğimiz değil, aynı zamanda bu köklü ve tarihi güvenlik ortaklığını nasıl devam ettirebileceğimiz konusunda da müzakereler yürütüyoruz” diye yanıt verdi.
ABD’nin Kürdistan Bölgesi’ne bakışı
ABD Dışişleri Bakanlığı Irak ve İran'dan Sorumlu Bakan Yardımcısı Victoria Taylor, birkaç gün önce Washington’da Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani ile görüştü. Öte yandan ABD yönetimi, Irak hükümetiyle 360 derecelik bir ilişki kurmak için görüşmelerde bulunuyor.
Taylor, “Kürdistan Bölgesi, ABD ile Irak arasındaki bu 360 derecelik ilişkinin neresinde?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani'yi burada ağırlamaktan büyük mutluluk duyduk. Geçtiğimiz Pazartesi günü Dışişleri Bakanı da kendisi ile çok güzel bir görüşme yaptı. Bu bizim için ortaklığımızın tüm yönlerini ve bu ortaklığı nasıl güçlendireceğimizi tartışmak için gerçekten iyi bir fırsattı. Güvenlik ortaklığı kesinlikle önemli bir unsurdur ancak ortaklık bunun ötesine geçiyor ve demokrasinin, insan haklarının, enerji konularının korunmasını ve ekonomik ortaklığın genişletilmesini içeriyor. Bu sadece federal Irak'ı değil Kürdistan Bölgesi'ni de kapsayan genel ortaklığın bir parçası. Ayrıca biz hep şunu söyledik; güçlü ve dirençli bir Kürdistan Bölgesi, Irak'ın refahı, ilerlemesi ve güvenliği açısından kritik öneme sahiptir.
Kürdistan Bölgesi’nde hükümet ve liderler, ABD’nin denetimi altında 2005’te yazılan ve halkın büyük desteği ile kabul edilen mevcut Irak anayasasının Bağdat tarafından uygulanmadığını vurguluyor. Kürt liderler, bu durumun Erbil ile Bağdat arasındaki çekişme ve sorunları derinleştirdiğine dikkati çekiyor.
ABD’li diplomat, ülkesinin Irak’ta anayasanın gereklerinin hayata geçirmesi konusunda Kürdistan Bölgesi’ne desteği hakkında, “Sanırım Kürdistan Bölgesi’nde ve Bağdat’ta yetkililerle yaptığımız tüm görüşmelerde defalarca güvenli, müreffeh, demokratik ve insan haklarını koruyan, güçlü ve dirençli bir Kürdistan Bölgesi’ne sahip olmanın sadece Kürtler için değil Bağdat için de önemli olduğunu vurguladı. Yani burada esas noktanın şu olduğunu düşünüyorum; Kürdistan Bölgesi halkının demokratik hakları korunmalı” değerlendirmesinde bulundu.
ABD’nin Irak Federal Yüksek Mahkemesi kararları ile ilgili tavrı
Irak Federal Yüksek Mahkemesi, geçtiğimiz yıl Kürdistan Parlamentosu’nun görev süresinin uzatılması kararını dondurdu. Bu nedenle Kürdistan Parlamentosu çalışmalarına ara verdi. Öte yandan bu yıl 25 Şubat’ta yapılması beklenen parlamento seçimleri ise mahkemede bekleyen Kürdistan Parlamentosu Seçim Yasası ve kota hakları aleyhine davalar nedeniyle ertelendi.
Oy kullanma ve seçimlerin her demokrasinin önemli bir parçası olduğunu hatırlatan Victoria Taylor, “Kürdistan Bölgesi halkı kendi temsilcilerini seçme hakkına sahip olmalıdır. Kürdistan Bölgesi'nde bir an önce seçimlerin yapılmasını umuyoruz” dedi.
Taylor, “Irak'ı güçlü kılan şeylerden biri de etnik ve dini çeşitliliğidir. Sadece Kürdistan Bölgesi'nde değil, Irak'ta da etnik ve dini azınlıklar dahil tüm vatandaşların haklarının korunması büyük önem taşıyor. Buna oy verme hakkı da dahildir” diye ekledi.
Peşmerge güçlerine destek
Ülkesinin Peşmerge güçlerinin bakanlık bünyesinde birleştirilmesi sürecine verdiği desteğin süreceğine vurgu yapan Taylor, “Peşmerge Bakanının göreve dönmesinden memnuniyet duyuyoruz. Peşmerge Bakanlığı bünyesindeki reformlar hakkında yürütülen müzakerelerde ilerleme kaydedebilmek bizim için gerçekten önemli. Bu yüzden bunu görmekten mutluluk duyacağız. Yapılacak daha çok iş var ve artık bakan görevde olduğuna göre Kürdistan Bölgesi Hükümetinin üzerinde anlaşılan eylem planı doğrultusunda ilerlemeye devam edeceğini umuyoruz” ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Başbakan Mesrur Barzani ile yaptığı görüşmede Kürt taraflar arasındaki birliğin önemine dikkati çekti.
Victoria Taylor, konu hakkında, “Dışişleri Bakanı da söyledi, biz de daha önce söylemiştik: Kürdistan Demokrat Partisi ve Kürdistan Yurtseverler Birliği arasında amaç birliği olduğunda Irak Kürdistan Bölgesi daha güçlü olur. Demokraside iki parti arasında rekabet olması elbette doğaldır, ancak her iki tarafın da şu anda karşı karşıya oldukları bazı güvenlik ve ekonomik tehditlerine karşı birlikte çalışmanın bir yolunu bulacağını umuyoruz” yorumunu yaptı.
Kürdistan’dan petrol ihracatının durdurulması
Türkiye, Irak hükümetinin başvurusu üzerine Paris merkezli tahkim mahkemesinin Ankara'nın “Kürdistan petrolünü Irak'ın rızası olmadan pompalamasına izin vererek 1973'te yaptığı anlaşmayı ihlal ettiğine dair” 25 Mart 2023 tarihli kararının ardından Kürdistan Bölgesi’nden petrol akışını durdurmuştu.
Kürdistan Bölgesi'ndeki bir grup yabancı petrol şirketini bünyesinde barındıran Kürdistan Petrol Endüstrisi Birliği (APIKUR), Şubat ayında petrol akışının yeniden başlaması için ABD Kongresine çağrıda bulunmuştu.
16 Şubat'ta yapılan açıklamada, "Kürdistan bölgesinde ekonomik istikrarın sağlanması ve önemli ABD yatırımlarının korunması için Beyaz Saray ve ABD Kongresi'nin acil harekete geçmesi gerekiyor" denilmişti.
Bunun önemli bir konu olduğunun altını çizen Taylor, Irak-Türkiye boru hattının Kürdistan Bölgesi Hükümeti için olduğu kadar ABD şirketleri ve birçok uluslararası petrol şirketi için de çok önemli bir gelir kaynağı olduğunu biliyoruz. Bu nedenle ABD, petrol akışının başlanması konusundaki görüşmelere tüm tarafların katılımını sağlamak için Bağdat, Erbil ve Ankara ile birlikte çalışmaya devam ediyor” dedi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın