Karaciğeri tüketen alışkanlıklar
Karaciğer hastalıkları çoğumuzu çok korkutur ancak karaciğer hastalıklarının önemli bir bölümünün tedavisi vardır. Üstelik bu tedavilerin büyük bir kısmı son derece başarılıdır. Ama bu bilgi karaciğere ait hastalıkları küçümsememiz manasına gelmemeli.
Zira karaciğerimizin pek çok düşmanı var. Emin olun bu saldırıların çoğu sinsi ve yavaş seyreder. Alkol gibi açık ve ciddi bir düşmanın yerini şimdilerde şeker, ilaç, hareketsizlik, katkı maddeleri gibi farkına varılması zor düşmanlar almıştır. Bu yazımda karaciğerimizi tüketen kötü alışkanlıklarından bahsedeceğim.
Şekerli içecekler: Günümüzde “doğal olmayan şeker” neredeyse raflardaki tüm ürünlerin içeriğinde mevcut. Maalesef çoğunun da içinde nişasta bazlı früktoz, yani karaciğere en çok zarar verebilen şekerlerden biri var. İçtiğimiz içecek kolalı, gazlı, meyve suyu konsantresi ya da şeker katılmış soğuk çay olsun, fark etmiyor! İçindeki şekerin neredeyse tamamı karaciğerinize yağ olarak geri dönüyor. Çünkü doğal olmayan bu şekerin fazla tüketimi ile karaciğer başedememektedir. Çocuğu yaşlısı hepimiz şeker bağımlısı olduk ve bu bağımlılıktan zarar gören organların en başında da karaciğerimiz var.
Fazla kilo: Özellikle bel kalınlaşması ile birlikte giden kilo problemlerin çoğunda karaciğer yağlanması da mevcuttur. Fazla kilo ile birlikte karaciğer yağlanması sorunu bu organda basit bir yağ birikiminden, karaciğer enzimlerinde artışa hatta siroza kadar uzanabilen bir seyir izleyebilmektedir. Özellikle kilo fazlalığı sorunu obezite seviyesine ulaşanların %75’inde karaciğer yağlanması, %20-25’inde karaciğer fonksiyonlarında bozulma, %2’sinde siroz ortaya çıktığını unutmayalım.
Egzersiz mahrumiyeti: Düzenli egzersiz ve aktif bir yaşam vücuttaki fazla insülini temizleyen ve fazla şekeri enerjiye çeviren en mühim önlemlerden biri. Oysa günümüzde hayat bizi tembelliğe mahkum egzersizden de mahrum etmiş durumda ve bu da karaciğerimizi yağlandıran önemli bir etken.
İlaçlar ve alkol: İlaç ve alkolün karaciğere zararı birikim ile değil direkt etkiyledir. Özellikle bazı ağrı kesiciler (parasetamol gibi) ve antibiyotiklerin verdiği zararların bilinmesi çok önemli. Alkolün kısa vadeli günlük zararları daha çok beyinde ve ruhsal hayatta görülürken, uzun süreli zararları karaciğerde ortaya çıkıyor. Alkol karaciğeri önce yağlandırıyor sonra da iltihaplandırıp sirozla bile sonuçlanabilen geri dönülmez bir yolculuğa çıkarıyor.
Keyifili ve sağlıklı bir hafta geçirmeniz dileğiyle…