Beyaz ekmek gerçekten 'zehir' mi?

Erbil (Rûdaw) - Üç öğün sofraların olmazsa olmazlarından olan beyaz yiyecek doğru hazırlanmadığında nasıl bir zehire dönüştüğünü çoğumuz bilmiyor olabilir.

 

Tadı tatlı değil ancak hazmedildikten sonra şekere dönüşüyor. Acı değil ancak tüketildiğinde öldürücü bir zehre dönüşüyor. Orijinal rengi esmer olmasına rağmen işlemlerden geçirilerek beyazlatılıyor. Bahsettiğimiz bu besin maddesi undur.

 

Kadim bir tad olan undan birçok besin elde ediliyor, en çok da ekmek.

 

Rûdaw Sağlık ekibi olarak Süleymaniye'de bir değirmene gittik. Çiftçilerin ürettiği yerli buğdaylar, büyük kamyonlarla buraya getiriliyor. Buğdayın değirmenlerde nasıl bir süreçten geçirilerek una dönüştüğünü görünce kalitesi ve bileşenlerinin nelerden oluştuğunu daha yakından gördük.

 

Buğdayın burada nasıl karmaşık işlemlerden geçtiğini, Sağlık Komisyonundan bir gıda mühendisi ile beraber izledik.

 

Süleymaniye İl Sağlık İnceleme Kurulu Başkanı Leşker Hamit, "Un fabrikalarını hassas incelemelerden geçiriyoruz. Un kalitesini yüksek tutuyoruz" dedi.

 

Bu fabrikada da üretilen ve hiç bir kimyasal, zararlı katkı içermeyen un vatandaşlara ulaştırılmak üzere ilgili birimlere sevk ediliyor.

 

Kürdistan Bölgesi'nde hükümet yerli ve organik unu üreterek vatandaşlara bedava dağıtıyor.

 

Ancak edinilen bilgilere göre vatandaşlar, organik buğday ununu satıyor yada dışarıdan ithal edilen unla karıştırarak kullanıyor; Yani doğal olmayan süreçlerden geçmiş ithal unu tercih ediyor.

 

Un ticareti yapan Mam Hüseyin adlı tücar, halkın yerli unu tercih etmediğini, düşük kaliteli ve kullanıma elverişli blmadığını söylüyor.

 

Hüseyin, "Halk yerli unu ekmek yapmıyor, hayvanlara yediriyor. İnsan için üretiliyor ancak hayvanlar faydalanıyor" diyor.

 

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, un insan sağlığına düşman olan üç beyaz zehirden biri.

 

Rudaw'ın yaptığı araştırmalara göre Kürdistan Bölgesi halkının %55'i kendi evinde ekmeğini pişiriyor. %45'i de hazır ekmek satın alıyor.

 

İçindeki vitamin, mineral ve liflerin yok olmaması için ekmeği fazla pişirmemek faydalıdır.

 

Beyaz ekmek besin öğesi içeriği bakımından tam tahıllı ekmeğe göre oldukça fakirdir. Çünkü bu ekmek türü üretilirken posa kaybı yaşıyor.

 

Uzmanlar beyaz ekmeğin besin değerini yitirdiğini, daha fazla beyazlaması için geçirildiği özel işlemler sebebiyle "kanser riskini arttığı" konusunda uyarılarda bulunuyor.

 

Beyaz un, tatlı besinler gibi kandaki şekeri arttırıyor, kilo almayı kolaylaştırıyor. Çünkü beyaz un vücutta yakılınca şekere dönüştürülüyor. Yediğimiz beyaz ekmek oranında, avuç avuç şeker yediğimizi var sayabiliriz. Bu durum peyaz pirinç için de geçerlidir.

 

Esmer un, içindeki vitamin ve mineral gibi faydalı besinlerin yanı sıra barındırdığı lifler sayesinde kandaki şeker oranını dengeliyor, yağlanmayı önlüyor.

 

Uzmanlar ayrıca ekmek yapımında kullanılan tuz oranının düşürülmesini istiyor.

 

İnsan vücudu, sodyum ve klor elementlerinden oluşan tuza belirli ölçülerde ihtiyaç duyar. Bir gün boyunca insan vücudunun ihtiyacı olan tuz oranı 3-4 gramdır. Kronik bir hastalık varsa bu ölçünün daha da düşürülmesi gerekbilir.

 

Ekmek yemekten vaz mı geçmeliyim?

 

Ailesiyle beraber ekmek tükettiklerini söyleyen Beslenme Uzmanı Dr. Ciwan Sabır'a göre kandaki şeker oranını düşürmek için ekmek yemeyi tamamen bırakmak akıllıca olmayabilir.

 

"Ekmek yemeyi bırakıp örneğin bulgura yönelenler var" diyen Beslenme Uzmanı, "Bu defa daha fazla bulgur tüketmeye başlıyorlar ancak bir tabak bulgurda 300 kalori enerji var! Bazen de yoğurda yöneliyorlar, çok kısa sürede tekrar acıkınca kendini doyurmak için tercih ettiği besinin kalorisi ekmekten daha yüksek olabiliyor" diyor.