Erbil (Rûdaw) – Fransa’nın güneyinde, bilim dünyasının en parlak zekâları, dünyanın en büyük ve en iddialı bilim deneyini gerçekleştirmek için bir araya geliyor. ITER projesi, nükleer füzyonu endüstriyel ölçekte kullanılabilir hale getirmeyi hedefliyor. Bu karmaşık makine, 23,000 ton ağırlığında ve 150 milyon °C sıcaklıkta çalışacak şekilde tasarlandı. Hedef sürdürülebilir temiz bir enerji elde ederek çevre kirliliğini en aza indirerek ikilim değişikliğini önlemek. Peki ITER belirlenen bütçe ve zaman çerçevesinde amaçlarına ulaşacak mı? 35 ülkenin iş birliğiyle kurulan bu devasa tesis hedeflerine ulaşacak mı?
Fransa'nın güneyinde 35 ülkenin iş birliğiyle bugüne kadar tasarlanmış en büyük ve en iddialı bilimsel deneylerden biri doğuyor: Uluslararası Termonükleer Deneysel Reaktör (ITER) olarak bilinen dev nükleer füzyon güç makinesi bazı bilim insanların görüşüne göre insanlık tarihinde aya insan göndermekten daha önemli bir gelişme.
20 milyar dolarlık güneş yıldızı projesi enerji sorununa çözüm olacak pic.twitter.com/m4eRoVySzF
— Rudaw Türkçe (@RudawTurkce) January 9, 2024
ITER'in kıracağı kesin gibi görünen tek rekor, plazmayı güneşin çekirdeğinden 10 kat daha yüksek sıcaklıklarda "yakmak", bu "yapay yıldızı" alevler içinde tutmak ve bir seferde net füzyon enerjisi üretmek olmayacak. Bunun yerine ITER, biriken program kaymaları ve bütçe aşımlarının onu tarihteki en gecikmiş ve en yüksek maliyetli bilim projesi haline getirme tehdidiyle istenmeyen bir rekorun eşiğinde.
“Güneş'teki ve yıldızlardaki nükleer reaksiyonları çoğaltmaya çalışıyoruz”
ITER'in füzyon ile sınırsız enerjide devrim yaratması bekleniyor. 1980'lerin ortalarında tasarlanan makine, tamamlandığında, tokamak olarak bilinen dev, yüksek teknolojili, halka şeklinde bir kap olacak ve içinde o kadar yüksek sıcaklıklara çıkarılmış hidrojen bulunacak ki hidrojen iyonize olarak gazdan ziyade bir plazma oluşturacak. Ancak bunu söylemek yapmaktan daha kolay.
Rûdaw’a konuşan ITER'in Baş Bilimcisi Alain Bécoulet, “Güneş'te tüm yıldızlarda ve benzeri yerlerde gerçekleşen temel nükleer reaksiyonları çoğaltmaya çalışıyoruz. Daha önce en azından Dünya'da ustaca yapılmamış olanı yapmaya çalışıyoruz. Diyelim ki küçük bir kutunun içine güneşin bir parçasını koyuyoruz. Konu aslında bu kadar basit veya bu kadar karmaşık” dedi.
Alain Bécoulet şöyle devam etti:
“Bu izotopları birleştirmeyi başardığınızda, nükleer reaksiyon elde edersiniz, helyum üretirsiniz. Bu yönde özellikle nötronlar büyük bir enerji yaratır ve tabii ki bunu kutuya koyup istediğiniz gibi elektrik veya başka bir şey oluşturmak için kullanabilirsiniz. Bu deney ABD'deki son başarı oldu, bir amplifikasyon faktörünün ötesine geçildi. Yaklaşık bir buçuk veya benzeri bir şey. Yani bu kanal aracılığıyla ilk kez, ilk defa oldu. Bilimsel bir sonuç elde edildi bu çok önemli. Şunu gördük evet biz bunu yapabiliriz. Manyetik füzyon kanalı ötesinde denemeye çalıştığımız seviyedeyiz sanayi öncesi bir seviye. Yüzlerce saniye boyunca hatta saatlerce de oldu.”
ITER projesi resmi olarak 2006 yılında, uluslararası ortaklarının ITER'in 2016 yılında faaliyete geçmesini sağlayacak tahmini 5 milyar Avroluk (o zaman 6,3 milyar Dolar), 10 yıllık bir planı finanse etmeyi kabul etmesiyle başladı. En son resmi bilgilere göre maliyet, tahmini 20 milyar Avro'nun (22 milyar Dolar) üzerinde olup, ITER'in faaliyete geçmesine iki yıldan az bir süre kalmıştı. Ancak yakın zamanda bir dava yoluyla elde edilen belgeler, bu rakamların ne yazık ki güncel olmadığını gösteriyor. Gecikmeler ve ek maliyetler birkaç yıl ve birkaç milyar dolar değil, tamamıyla belirsiz durumda.
2025’te açılması planlanıyordu
Temmuz 2022'nin başlarında, ITER'in web sitesi tesisin Aralık 2025'te açılmasının beklendiğini duyurdu. Şimdi ise bu tarih web sitesinden tamamen kaybolmuş durumda. Bundan yıllar önce tesisin temel inşasının tamamlanması ve 2018’de reaktörün kurulumuna geçilmesi planlanıyordu. Ancak belirtilenlere göre makinenin büyük bileşenlerinin büyük bir kısmı programın bir ya da iki yıl, hatta daha fazla gerisindeydi ve montaj işlemleri 2018’de 2020’ye çekildi. Ancak sonrasınca Covid geldi ve süreç daha da kaotikleşti. Haziran 2022'deki ITER Konseyi toplantısına gelindiğinde projenin yaklaşık 35 ay gecikeceği bildirildi. Ancak bu zaman çizelgesi, daha da fazla gecikmeye neden olacak diğer olayları yansıtmıyordu.
İTER giderek bütçesini aşıyor
Geleceğin Enerjileri için Disiplinlerarası Laboratuvar’nda çalışan Fizikçi eleştirmen Jacques Treiner, “Füzyon bu yüzyılın enerji sorununa bir çözüm bulamaz. Ancak gelecek yüzyılın sorunlarına bir çözüm olabilir. Genel araştırmalardan böylesi büyük bir harcamayı yaparsanız bu çok korkunç çünkü tüm parayı bu alana harcarsınız durum daha da berbatlaşır. Para, temel araştırma dışındaki alanlardan sağlanmalıdır” dedi.
ITER'in bazı bileşenlerinin programın çok gerisinde kalmasının yanı sıra, bu makinelerin bazılarının da kusurlu olduğu ortaya çıktı. Kasım 2022'de ITER Organizasyonu sadece vakum kabının montajını durdurmaya değil, aynı zamanda halihazırda monte edilmiş olan parçayı da onarım için sökmeye karar verdi. Bu süreç zarfında Fransa, ITER’in inşasını güvenlik endişeleri nedeniyle durdurma kararı bile almıştı. Bu yasal süreç devam ederken ITER’e radyasyon güvenliği sağlamak için ek bariyerlerin eklenebileceği gündeme geldi. Ancak tesisin temellerinin bunları kaldırıp kaldırmayacağı belirsiz. Halihazırda güncel bir maliyet raporu kamuoyuna sunulmuş değil.
Nükleer füzyonda, hafif elementler bir araya gelerek daha ağır elementler oluşturuyor ve bu süreçte büyük bir enerji patlaması yaşanıyor. Güneş ve diğer yıldızlar da enerjilerini bu süreçle üretiyor.
Nükleer füzyon enerjisi sürdürülebilir olmasıyla, gelecek nesillere temiz bir enerji kaynağı olarak aktarılabilir.
Nükleer füzyon reaksiyonunda sera gazı ya da radyoaktif atık ürünler salınmıyor. Döteryum ve trityum adı verilen ağır hidrojen formlarından oluşan tek bir kilogram füzyon yakıtı, 10 milyon kilogram fosil yakıt kadar enerji sağlayabilir.
Yine de bu teknolojiye tam anlamıyla erişmek daha onlarca yıl alabilir. Bilim insanları, teknolojinin uygulanabilir enerji santrallerine dönüşmeye yakın olduklarını, projenin yüzde yüz hayata geçirilmesiyle iklim krizine çözüm bulunabileceği ön görülüyor.
ITER İletişim Sorumlusu Robert Arnoux, “Tabii ki, burası eskiden ormandı. ITER projesine ev sahipliği yapan Fransa'nın katkılarından biri de bu platformdur. 2007 ile 2009 yılları arasında inşa edildi. 2010 yılında bu platformda ciddi anlamda inşaat başladı, endüstriyel kurulum ve devasa binaların inşası ile görevine başlamış oldu” diye konuştu.
Nükleer füzyonun çalışma prensibi
Nükleer füzyon, iki hafif atom çekirdeğinin birleşerek daha ağır bir çekirdek oluşturduğu ve büyük miktarda enerji açığa çıkardığı bir süreç. ITER, manyetik hapsedilmiş füzyon yöntemini kullanıyor. Bu süreç, enerji üretiminin yeni ve temiz bir yolunu sunuyor.
Burada 15 yılı aşkın süredir çalışan Robert, eski bir gazeteci ve ITER üzerine bir kitabın ortak yazarıdır. Rûdaw ekibinin tesisi ziyaret ettiğinde kendilerine bu bilimsel turda rehberlik etti.
Einstein’ın ünlü formülü: E=MC kare
Rûdaw’a konuşan Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi -CNRS Nükleer Füzyon Direktörü Yannick Marandet de “Aslında bunu yaparak biraz kütle kaybedersiniz. Yani ürünleri tartarsanız, başlangıçta sahip olduğunuzdan biraz daha hafif olduğunu görürsünüz. Ve bu kütle aslında enerjiye dönüştü. Herkesin gördüğü ünlü Einstein ilişkisinin anlamı budur: E=MC karedir. Bence projenin maliyeti bunun türünün ilk örneği olan bir şey olmasıyla ve insanlardan daha önce hiç yapmadıkları şeyleri sizin için üretmelerini istemenizle ilgili. Bunlar büyük ölçekte. Eğer birinden evinizi tamir etmesini ve son derece gösterişli bir şey yapmasını isterseniz, eğer o bunu yapabileceğinden emin değilse, sizden çok para isteyecektir” dedi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın