Dünyanın ilk 'Matematik Köyü' İzmir'de

Dersim (Rûdaw) - Dünyanın ilk Matematik Köyü, ilkokuldan, lise ve üniversiteye kadar her seviyede öğrenciye matematik öğretiyor.

Nesin Matematik Köyü, 2007 yılında İzmir'in Selçuk ilçesine bağlı olan Şirince köyünün 1 kilometre uzağındaki Kayser Dağı’nın yamaçlarında 37,5 dönüm arazi üzerine kuruldu.

Nesin Matematik Köyü, bir bilim köyü olmasının yanı sıra imece usulü kurulması ile de dünyada bir ilk olma özelliği taşıyor. Yüzlerce insanın bağışlarıyla inşa edilen Matematik Köyü'ne Sezen Aksu'dan, Cem Yılmaz'a birçok ünlü köyün ayakta kalabilmesi için gerekli katkıyı sağlıyor.

Matematik Köyü'ne gelen öğrenciler ise yeteneklerine ve fiziksel güçlerine göre bulaşık, yemek, sulama, temizlik, ağaç dikme gibi çeşitli görevleri dönüşümlü olarak üstlenerek bu imece usulü çalışan köye katkıda bulunuyor.

Bu köyde meydanlara, caddelere ve binalara alışık olduğumuz üzere generallerin, cumhurbaşkanlarının ya da devlet büyüklerinin isimleri verilmemiş. Onun yerine aydınların ve Nesin Matematik Köyü destekçilerinin isimleri verilmiş.

Matematik köyünde ağaçlarla ve sarmaşıklarla çevrili birçok çalışma ve inziva köşesi, açıkhava kütüphaneleri ve kitap okuma köşeleri var. Belirli durumlar dışında köyde televizyon ve müzik yasak.

Bolkepçe Lokantası Matematik Köyü'nde herkesin bir arada yemek yediği, aşçıya yardım ettiği, hem beslendiği hem gönüllü çalıştığı, kapalı alanı 110 kişi kapasiteli bir lokantada var. Üç öğün yemek ve ara öğünlerde kek ve çay çıkaran Bolkepçe Lokantası, köyün her mekânı gibi taş ve ahşaptan inşa edilmiş, bitkilerle dolu ve çam ormanı manzaralı dinlenme alanıda bulunuyor.

Köyde öğrencilerin kalması için 2015 itibarıyla öğrenci konaklaması için toplam 145 yatak kapasiteli yatakhane de bulunuyor. Ayrıca eğitmenlerin ve çalışanların konaklaması için toplam yatak kapasitesi 36 olan 19 ev bulunuyor. Geleneksel mimari ile inşa edilmiş, mavi kubbeli kız ve erkek hamamlarının dışında ortak kullanıma açık duş ve tuvaletler de mevcut. İsteyen öğrenciler çadırlarıyla da konaklayabiliyor.

“Ezber eğitimden uzak”

Nesin Matematik Köyü'nü katılan öğrenciler, köyün eğitim ve sosyal hayatlarına önemli katkılar sunduğunu belirtiyor.

Rûdaw’a konuşan Sinem Çakar adlı öğrenci, "Müfredat ile buradaki müfredat arasındaki fark arasına bakacak olursa bize genelde ezberci sistemden götürüyorlar. Pisagor teoremindeki gibi direk üçgende gösteriyorlar ama burada öyle olmuyor. Burada neden öyle olması gerektiğini sorgulatarak bize öğretiyorlar. Buda bizim Matematik anlamında geniş sorulara daha rahat bakmamıza yardımcı oluyor" dedi.

Asya Dirik adlı öğrenci ise, "Genel ortam olarak gayet güzel doğanın içerisinde, bunun dışında gördüğümüz müfredattan farklı olarak burada çok farklı şeyler görüyoruz daha önce görmediğimiz şeyler gördüm. Bunları yaparken bazı şeyleri sorgulamamız gerekiyor. Burada yapılanlar ezberci sisteme dayalı değil. Çünkü size müfredatta söylenen şey iki artı iki dörttür. Ama bunun sebebi anlatılmıyor neden iki artı iki dörttür diye anlatılmıyor. Burada gördüğüm şeylerde ise böyle bir şey yok. Gördüğümüz seylerde sorgulamamız gerektiğini öğretiyor. Yaptığınız şeylerde neler olacağını öğretiyor. Ali Nesin'den ders almak çok güzel, bu köyde olmak çok güzel" diye konuştu.

Bir başka öğrenci Ali Caner de, "Matematik benim için çok süper birşeydi, sevdiğim başka dersler de vardı ama Matematiği daha çok sevdirdi bana, diğer dersleri bir kenera aldım Matematiği bir kenara aldım" ifadelerini kullandı.

Nesin Matematik Köyü Eğitmeni Haluk Menül ise çalışmalarına ilişkin şunları söyledi:

"Buraya gelen öğrenciler okuldan daha farklı şeylerle karşılaşıyorlar. Okulda görmedikleri mimariden tutun, birlikte yaşama kültürü burada gördüğü dersler, günlük hayatta karşılaştıklarından farklı oluyor. Bunların öğrencilere en büyük katkısı öncelikle Matematik ile ilgili o korkular ya da alışılmış sıkıcılıktan ziyade burada bir yerde kısa sürede olsa Matematiğin ne anlama geldiğine dair, nasıl işlendiğine dair tüyolar alıyorlar. Uzun soluklu burada kalanlar da daha çok ciddi değişikler meydana geliyor. Düşünce sistemlerinde ve herhangi hayatta günlük bir olaya bakış açılarında değişiklikler oluyor. Burada okul müfredatında gösterilen şekliyle bir eğitim yok. Burada Matematiği olduğu gibi ortaya koyma şekli var. Öğrenciler bir cevaba nasıl daha kısa zamanda ulaşırım, cevaba nasıl sıçrarımdan ziyade bir soruyla nasıl başa çıkabilirim birazcık düşünme üzerine anlama üzerine kafa yoruyorlar ve bunun pratiğini yapıyorlar. Bu anlamda Matematik köyü öğrenciler için bulunmaz bir fırsattır."

Nesin Matematik Köyü Kurucularından Matematik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Nesin, eğitim verdiği üniversite öğrencilerinin yetersizliğini farketmesinin ardında, onları önce akşamları evinde, sonra haftasonları Nesin Vakfı'nda ağırlamış, bu da yeterli olmayınca 10 yıl boyunca Türkiye'nin çeşitli yörelerinde her yaz 6-7 haftalık yaz okulları düzenlemeye başlamış.

“Matematik Köyü, öğrencilere sorgulamayı ve büyümeyi öğretiyor”

Türkiye'ye tek bir eğitim sisteminin uygulanmasının mümkün olmadığını belirten Prof. Dr. Ali Nesin, Matematik köyünün öğrencilere sorgulamayı ve büyümeyi öğrettiğini söylüyor.

Nesin, "Burası toplam 40 dönüm arazi üzerine kurulmuş. Yazın bir günde 500-600 kadar öğrenci alabiliyor. Derslerin çoğu matematik oluyor ama Felsefe ve Sanat köylerimiz de var. Burada felsefe, sanat, sosyoloji, psikoloji, bilgisayar ve fizik gibi derslerimiz oluyor. Ama dediğim gibi çoğunlukla derslerimiz matematik oluyor. Her türlü liseden tutun lisans üstüne kadar günde 25 ders görülüyor" dedi.

“Tek bir eğitim sistemi olmaz”

“Ben tek bir eğitim sistemine inanmıyorum. Tek bir eğitim sistemi bu kadar büyük bir ülkeye bu kadar heterojen bir ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür” diyen Nesin, sözlerine şunları ekledi:

“Tek bir eğitim sistemi olmaz. Burada bir eğitim sitemi olmaz. Her hocanın belki bir eğitim sistemi vardır konuyu ele alış biçimi vardır. Ama bizim hocalara şöyle öğreteceksin böyle öğreteceksin diye bir yaptırımız yok. Hocaları biz seçiyoruz, güvendiğimiz hocaları seçiyoruz ama ondan sonra hoca serbesttir konuları istediği gibi işler. Burası hocanın özgürlük alanıdr. Biz burada bu tür eğitime bu tür anlayışı anlayabilecek öğrencilere sesleniyoruz. Ben tüm Türkiye böyle olsun demem diyemem.

Bazı öğrenciler çok iyiler ve çok iyi olduklarını biliyorlar onlara sadece bilgi anlamında katkımız oluyor. Bazı öğrenciler çok iyiler ama çok iyi olduklarının farkında değiller matematiği bilmiyorlar gelip burada görüyorlar çok hoşlarına gidiyor ve hayatları değişiyor. Çok farklı katkılarımız oluyor. Öğrenciler burada sosyal yaşama adapte oluyor sadece derse girmiyorlar bulaşık yıkıyorlar, temizlik yapıyorlar, bahçe suluyorlar, patlıcan kesiyorlar, soğan doğruyorlar, tuvalet temizliyorlar. Yani toplu yaşam var burada buda hayata hazırılıyor onları.

Başka yerde de açılabilir Tunceli'de açılabilir Doğu'da açılabilir öyle planlarım vardı ama olmadı maalesef, ben yoruldum başkaları yapsın biraz da ama özgür olması lazım, özgür olması önemli, yani müfettişin gelmemesi lazım devletin burnunu sokmaması lazım resmiyet kazanmaması lazım yani korsan olması lazım, izin veririrler mi bu ülkede böyle birşeye bilmiyorum."