Kelimullah Tewehudi, Kurdistan'ın kuzeyinde çok az hatta nerdeyse hiç bilinmeyen bir Kürd tarihçi, araştırmacı, yazar, ve arkeolojik düzeyde antropolog. Özellikle kendisinin de Horsanlı olması itibari ile Horasan Kürd Tarihi konusunda en yetkin, alanda bulunan bir tarihi şahsiyet ve tarihçi. Türkçede el yordamı ile yazılan Horasan yazı ve kitaplarının birinci kaynağı Kelimullah Tewehudi’dir. 30 kitap, araştırma ve yazılarının nerdeyse tamamı Horasan kültürü , tarihi ve arka cephesi üzerine yazılmıştır. Kaniya Kurda Grubu, Sitav Yayınları ve Kahir Bateyi’nin bitmez tükenmez uğraşı ile Tewehudi’nin bu temel eserlerinden en önemli olan ve tarihini anlatan 3 bin sayfalık, 6 cilt eseri Türkçeye çeviriyoruz. Bu alandaki büyük bir boşluğu dolduracak tarihi bir çalışma, ilk kez bu külliyat ile Türkçeye çevriliyor.
Farsca yazılmış eserleri Kurmanci’den önce Türkçeye çevirmemizin amacı bu alan daha çok merkezi sistemin Alevi Kürd kimliği ve felsefesi üzerine oynaması ve dilin Türkçe kullanma zorunluluğundan kaynaklanıyor. İlgili çevrenin bu büyük eseri Kurmanciye çevirmesi milli kaynaklarımızı daha da zenginleştirecektir. Bu görev de Kürd milliyetçilerini bekliyor.
Kelimullah Tewehudi; “Kürdlerin Horasan’a Göç Tarihi”, (Safevilerden Pehlevilere Kadar), 1. Cilt, başlığı ile çevrilmiş bulunuyor.
Kitap Horasan ve Kürd Ulusal Özellikler girişi ile genel tarihi ve kültürel bilgileri içeriyor. Belgeler, fotoğraflar, haritalar, referans kaynaklar ile Kürdlerin çeşitli, özellikle Alevi bölgelerden Horasan’a nasıl gönderildiği işleniyor. Horasan coğrafyası, tarihi, Kürd yerleşmesinden sonra etkileri, bölge ve yerleşimin amacı olan Kuzey saldırıları anlatılmaktadır.
Önsözde Kelimullah Tewehudi’nin, “Bu kitapta ve diğer altı cilt kitapta Kürdlerin mukaddes hedeflerini –ki ülkenin şu anki mevcut sınırlarıdr- göreceksiniz” sözleri kapsamı net bir biçimde tarif etmektedir. Yine başka bir bölümde, “Kürd milli-ırki özellikleri tarifinde; tüm kürd lehçeleri arasında Kurmanci Lehçesi, Kürd dilinin gelişme ve araştırma tarihinde önemli bir yere sahiptir ve Mukri Lehçesi(Hawrami-Gorani-Zazaki-Dimili), Avesta ve Serencamname’nin yazıldığı lehçedir, Kürd Edebiyat dili olarak bilinir, onun kollarından biridir. Bu Lehçe Zerdüşti ve Avesta dili ile aynı lehçe olup çok kapsamlıdır” diyor.
Ve böylece tarih birinci elden ezberleri bozarak başlamıştır. İlk kez Kürd kaynakları kolonyalist, dar oryantalist bakıştan kurtularak içten bakışın referansını oluşturmuş oluyoruz.
“Türkmenlerin ve Özbeklerin işgalini önlemek için İran’ın kuzey sınırlarına taşınan Horasan Kurmancları, üç büyük kabileye bölünmüştür: Zaferanlu, Şadlu ve Qeraçorlu.”
Artık bu cilt ve toplam oluşacak altı ciltte, yeni yerli ve milli referanslarla, resmi tarihe karşı kendi tarih yazınımız ve bilincimizi oluşturabiliriz. Çeşitli milletleri ve kültürleri yok etme veya merkeze bağlama, işgalcilerin ve egemen kültürlerin en temel aldıkları yöntemdir. Tarihi süreçte işgalciler çeşitli dönemlerde, sömürgelerde farklı yöntemler uygulamıştır. Moğol istilalarından, yeni dünya keşfine, Britanya’nın Hindistan işgalinden Amerika yerleşme sürecinde yerli halka uyguladıklarından, köle faaliyetlerine oradan modern dönemlere kadar, işgalciler, Halklara olmadık zulüm ve baskılar uygulamışlardır. Her türü büyük vahşetler yapılmış, halklar, büyük karşı direnişler geliştirmişlerdir.
İşgalcilerin halklara uygulamalarına ise en rafine yöntem örneği; Sözde Cumhuriyet işgalcilerinin topraklardaki milletlere uygulamaları, özelde ise Kürd milletine karşı uyguladıkları yöntemler gelmektedir. Öyle ki yok sayma ve bu inkar anlayışı tek tip ulus yaratmaya, diğer ulusları egemen ulus gibi gösterme ve kabul ettirme uğraşına kadar götürülmüştür. Bunlar yapılırken , bu uygulamalar, sistemin her tür olanakları ile desteklenmiş, aydınlar, akademisyenler her kanattan siyasi düşünceler ve halkta buna uydurulmuş, genel bir kabul görmüştür.
“Kaniya Kurdan”, milli referanslarla, milli, içerden bakışı öngören bunun için çalışmalar yürüten bir kültür yapısıdır. Yaptığı bütün çalışmaları, kitap çeviri, panel, seminer ve destek olduğu bütün kültür çalışmalarında aldığı temel ölçüt, tarihi ve kültürel çalışma ve yayınlarda iç milli dilin oluşturulması, bu yönlü yerel yaklaşımların Kürdleşmesidir. Anlaşılacağı üzere çalışmalarını ve çevirileri daha çok Türkçe yapmaktadır. Burada amaçlanan; Kuzey Kürdistan’da Türkçe yürütülen çalışmalar ağırlıkla oryantalist, Kürd ve Kürdistan tarihine, kültürüne, dışarıdan, misafir bakan bir aydın yaklaşımı söz konusudur. Kuzey aydını hem Kürdistan’da, hem de diasporada kendisine dışarıdan bakan, anlamak ve anlatmaktan çok biçim kaygısında, kalıpçı çalışma yürüten bir duruma sahiptir. Oysa milletlerin tarihçileri, kendi milletinin tarihini milli, milliyetçi yaklaşımla bir bakış bir dil oluşturmaktadır. Ehmede Xani’nin referansı ile “Derdimiz” milli dil, milli tarih oluşturmaktır. Derdimiz hasıl olduğunda, çalışmalarımıza milli dilimiz ile devam edeceğiz.
Not: Kürdlerin Horasan’a Göç Tarihi, Kelimullah Tewehudi, Sitav Yayınları.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın