Sistani kurum mu yoksa dini mercii mi?

26-01-2020
Etiketler Irak Iraklı Şii lider Ayetullah Ali Sistani Ali Sistani
A+ A-

Irak’ta Şiilerin yoğunlukta yaşadığı kentlerde devam eden protesto gösterileri özellikle de dini merciinin talebi doğrultusunda istifanı sunan Adil Abdülmehdi’nin kararından sonra Sistani’ye ilişkin birkaç soruyu gündeme getirmek istedim. Ancak yaşanan gelişmeler ve öncelik verdiğim bazı konulardan dolayı bu meseleyi bir süreliğine erteledim.

Geçtiğimiz günlerde Sistani’nin ameliyatıyla ilgili haberlerin yayınlanmasından sonra İran, ABD ve Iraklı yetkililerin başarılı geçen ameliyattan ötürü duydukları memnuniyeti görünce tekrar bu konuyu gündeme getirmeye karar verdim.

Sistani’ye yüklenen sorumluluk (verilen rol) gerçekten sadece dini bir şahsiyet mi ya da bir mercii rolünden mi ibaret? Ya da devletin arka kademesinde bölgedeki Şiileştirmeye hizmet eden Şiilerin stratejik bir kurumu mu? Bilimsel açıdan değerlendirdiğimizde beden gücü ve akıl sağlığı açısından 90 yaşındaki bir ihtiyarın (bunağın) ülke yönetiminde stratejik kararlar almasının sağlıklı olduğuna nasıl karar verebiliriz?Özellikle Irak gibi karmaşık ve kaos dolu bir ülkede. Hangi mantık hassas ve karmaşık konularda bütün anayasal kurumlar ve ülkenin akil insanların kararlarını Sistani gibi bunak birinin yorum ve konuşmalarına teslim edilmesinin doğru bir seçenek olduğunu ispatlayabilir? Şiiler dini merciinin rolünü o kadar kutsallaştırdı ki, bu tarz soruların sorulması dahi küfür niteliğinde sayılıyor.

Hiçbir aidiyet biz Kürtlerle Irak’taki Sünni Arapları bahse konu olan kutsallıkla bağlamıyor, ki öyle bir soruyu yönetmeye cüret edemeyelim. Gerçekten acaba bilim 90 yaşındaki bir insanın beyni, düşüncesi ve dünya görüşünü 50 yaşındaki bir insanın gücü ve işlevselliğine yükleyebilir mi? Tecrübenin önemli olduğu doğrudur, tecrübeli insanların bilgisi ve ilgilendikleri konulara hâkimiyeti muhakkak yaşça deneyim edinmemişlerden daha fazla ancak bu da belirli bir seviyeye kadardır. Deneyimli insanların fikirlerinden yararlanmak da onlara teslimiyet anlamına gelmemektedir.

Özellikle de söz konusu bir ülkenin yönetimi ve halkın hayatı ise. Irak’ta emirler dini merciden alınıyor. Dini, mezhepsel ve şeriat konularında yapılan müdahale ve yorumlar normalmiş gibi karşılanabilir. Ancak ülke yönetimi ve siyasi krizlerin çözümündeki meselelere karıştırılması hakikatten Irak için büyük bir felakettir. Sistani şu anda 90 yaşında, acaba hangi Iraklı yetkili, özel hayatı, ev düzenlemesi ve hatta giydiği elbisenin seçimi için anne ve babasına danışıyor? Gerçekten merak ediyorum ve soruyorum hangi yetkili kendi akılını 80 yaşına gelmiş anne ve babasına teslim etmeyi kabul eder? Hangimiz ihtiyar ve bunamış biriyle alay etmiyoruz ki? Bunadı çocuklaştı diye cümleler kuruyoruz. İyi de hayırdır adı Irak olan bu viranede ülkenin en önemli ve hassas meselesinin akıbeti için Sistani’nin Cuma namazındaki konuşmasını bekliyoruz? Konuşma sonrası bütün anayasal kurumlar ve Irak’ın meşru organları merciinin kararlarına biat ettiklerini kabul ediyor, Irak’ta yönetim ve devletçilik yakında gülünç bir hale gelecek.

Sistani’ye ülkenin yönetimine bu denli müdahale etmesine ve rol almasına kim izin verdi? İnsanlar protesto gösterisi yapıyor bir taraftan da dini merciinin acaba ne talepleri karşısında ne diyeceği merak ediliyor. Parlamentoya bir yasa tasarısı gönderilecekse her şeyden önce acaba Sistani’nin temsilcisi ne diyecek diye merak ediliyor? Her hangi bir görev için aday gösterilen birinin akıbeti için herkes dini merciinin ağızdan çıkanlara bakıyor. Başbakan dini merciinin talebi doğrultusunda istifasını sunuyor, yine dini merciinin isteği ve talebi doğrultusunda geçici olarak görevine devam ediyor. Soruyorum, ülkedeki yasalar, mevzuatlar, kanunlar ve anayasal kurumların bu ülkedeki işi ne?

Bu görevin sadece bir kişi ile bağlantılı olduğundan şüpheliyim, bu görev şu anda Sistani’ye verilmiş 6 ay sonra öldüğünde görevi başka birine devredecekler. Söz konusu kurum Şiilerin stratejik dini kurum olarak Şiiliğin gelişmesiyle birlikte adım adım devlet kurumlarını yönlendirmeye başlayarak devlet kararlarının arkasında olurlar.

Kürtlerle Sünnilerin, Şiilerin kendi stratejilerini geliştirmek amaçlı oluşturacakları bir durum neticesinde ülkeyi tek başlarına yönetmeye yanaşmayacaklardır. Irak’ta dini mercii için oluşturulan atmosfer ve verilen rol sayesinde bütün Iraklılar bu iradeye teslim edilmiş durumda, Kimse de bu iradenin tersine hareket edemiyor. Verilen kararlar ve fetvalar Irak’ın barış, istikrar ve çıkarlarına karşı olsa bile.

En azından Sistani’nin 90 yaşına gelmesi bahane edilerek kendisine verilen rolü bir kez daha gözden geçirilmeli. Parlamento, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık bu konuda ciddi bir gözden geçirme süreci başlatmalıdır. Irak’taki bütün bileşenlerin dini kutsallıklarına meşru ve toplumsal değerler çerçevesinde saygı gösterilmelidir.

Irak kurum ve kuruluşlarının anayasa ve yasalar çerçevesinde yönetilmesi için siyasi liderler, anayasal kurumların yöneticilerine bu konuda büyük sorumluluk düşüyor. Her geçen gün yetki ve rolünün artığı dini merciiye karşı bir sınırlama getirecek kadar cesaret gösterilmez ise önümüzdeki birkaç yılda meşru ve anayasal kurumlar, seçim ve hatta siyasi partilerin de hiçbir önemi ve kıymeti kalmayacaktır.

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli