Davos günlüğü: Farklı bir Abadi

26-01-2018
Hemin Lihony
Hemin Lihony
Etiketler Davos2018 Irak Haydar Abadi IŞİD
A+ A-

2016 yılında da Davos’ta hazır bulunmuştum ve o zaman da Irak Başbakanı Haydar Abadi bugün olduğu gibi bir konuşma yapmıştı. O yıl Abadi Irak’ta yıl sonuna kadar IŞİD’in temizleneceği vaadinde bulunmuştu ancak o vaat bir yıl gecikmeli gerçekleşti. Ancak daha ilginç olanı Abadi’nin zafer konuşması yerine IŞİD sonrası Irak hakkında duyduğu korku ve endişeyi dile getimesiydi.

 

Birincisi; Irak Başbakanı Davos Forumu’nda çok açık bir dille, Suriye’de bulunan IŞİD varlığının neden ABD ve Rusya tarafından tamamen bitirilmediğini sordu.

 

Irak istihbarat birimlerinin verdiği bilgileri paylaşan Abadi, IŞİD unsurlarının Suriye’de yeniden örgütlenip Irak’a karşı yeni saldırılar planladıklarını belirterek, neden kimsenin buna engel olmadığı konusunda duyduğu kaygıları anlattı.  

 

IŞİD’in daha önce de Suriye’den Irak’a sızdığını hatırlatan Başbakan, örgütün Irak’taki siyasi boşluğu ve bölgesel çekişmeleri fırsat olarak kullandığını vurguladı.

 

Haydar Abadi ayrıca IŞİD’e bağlı grupların Suriye hükümeti ile Kürt güçlerinin denetiminde bulunan alanlarda kendilerini yeniden tolarladıklarını iddia etti.

 

Ikincisi; Irak Başbakanı ikinci endişesinin de İran ile Arabistan arasındaki bölgesel çekişme ve daha da büyüğü olan ABD ve İran arasındaki çekişme şeklinde dile getirdi. Abadi’ye göre bu çekişmeler bölgedeki istikrarsızlığın temel sebebi oluyor.

 

Haydar Abadi konuşmasında İran ve Arabistan’a eşit muamele yaptığını ve aynı gözle baktığını yansıtmaya çalıştı. Açıkça “Her iki tarafın da iyi ve kötü yönleri var” dedi.  Ancak bu sözleri, kendisi ile münazaraya giren Amerikalı gazeteciye çok da inandırıcı gelmiyordu. Bu yüzden Haydar Abadi, “İran’ın Irak üzerinde herhangi bir etkisi ve rolü yoktur” dediğinde Amerikalı gazetecinin ağzından şu sözler çıktı: “Yok artık.”

 

Üçüncüsü; Irak’taki iç sorun ve çekişmelerin dıştakilerden hiç de geri kalır yanı yok. Hatta durum Abadi’nin içinde siyaset yaptığı şii bloku içinde geçerli. Görünen o ki İran’daki gösterilerden sonra aynı anda hem ABD’nin hemde İran’ın gönlünü razı etmek Abadi için zor bir oyuna dönüşmüş.

 

İran’daki gösteriler ve Washingtonûn açık desteği, Tahran yönetimi için alenen bir tehlike çanıydı. Bu yüzden Tahran eskisi gibi Abadi’nin Washington’a yaklaşmasına sıcak bakmayabilir.

 

Sadece 24 saat boyunca Abadi’nin Haşdi Şabi cephesine geçişi ve siyasete katılmalarına karşı çıkmaması ona çok şey kaybettirdiğini gösteriyor. Her ne kadar kısa sürede o cepheden ayrılsa da birkaç yıldır uğruna çalıştığı birçok kazanımını da yitirmiş oldu.

 

Diğer taraftan, IŞİD’e karşı elde edilen zafer ve Kürdistan Bölgesi’ne ödetilenlerden ötürü Abadi’yi saran gurur bitmiş değil ve bu gurur onu büyük halara da sürüklüyebilir.

 

Tüm dünya IŞİD’e karşı arkasında olduğu için Abadi Davos 2016’dan güçlü çıktı. Ancak bu yıl daha tutarsız bir konuşma yaptı. IŞİD’den sonra Irak’ın daha büyük ve uzun vadeli sorunlarla karşı karşıya kalacağını, Bağdat’ın bölgesel ve uluslararası çekişmelerin merkezi olacağını ima etti. Hatta kendi söylediğine göre, 100 milyar dolar gibi büyük bir meblağ ayırdıkları Irak’ın yeniden inşası projesine ülkelerin ilgi göstermediğine atıfta bulundu.  

 

Birçok ülke lideri Abadi’nin Davos2016’da olduğu gibi görüşmelerde para taleb edeceğini tahmin ettiği için ikili görüşmelerden kaçındı.

 

Irak Başbakanı’nın Davos Forumu süresinde dünya liderleri ile gerçekleştirdiği görüçmeler şekli kaldı ve herbiri sadece birkaç dakika sürdü.

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli