Referandum öncesi BM'de baş döndüren trafik
Tarihi günlerden geçiyoruz.
Kürdistan Bölgesi bağımsızlık referandumuna giderken, New York'ta devam eden Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantılarında en çok konuşulan konulardan biri de Kürdistan Bölgesi'nin bağımsızlık referandumu oldu.
BM Genel Kurulu'nda Kürtler temsil edilmese de Kürdistan Bölgesi Dış İlişkiler Ofisi Sorumlusu Felah Mustafa ve KRG Washington Temsilcisi Beyan Sami Abduahman'dan oluşan delegasyon, Genel Kurul sürecinde BM'de yoğun bir görüşme trafiği gerçekleştirdi.
Felah Mustafa, Genel Kurul'da liderlerin konuşmalarının başlamasından bir gün önce, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile kaldığı otelde yarım saatlik bir görüşme yaptı.
Türkiye'nin, BM Genel Kurulu sürecini referandum karşıtı bir kampanyaya dönüştüreceği daha bu görüşmede belliydi. Çavuşoğlu, referandumun iptali talebini Kürt mevkidaşına iletirken, Felah Mustafa da Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani'nin tutumunu kendisine aktardı.
Kürdistan Bölgesi ve Türkiye ilişkileri daha önce hiç bu şekilde gerilmemişti. BM'yi izleyen Rûdaw ekibi olarak Kürt delegasyonu ile her buluştuğumuzda, sıcak gelişmeler nedeniyle erteleme konusunu tekrar tekrar sormak zorunda kaldık.
Her seferinde verilen yanıt aynıydı: "Hayır, referandum zamanında yapılacak!"
Yine de hiçbir ihtimali gözardı etmemek lazımdı. Çünkü, Türkiye referandumun iptal edilmesi için var gücüyle çalışıyordu.
Felah Mustafa ile görüşmesinden kısa bir süre sonra BM'ye geçen Çavuşoğlu, karşısında yine Rûdaw ekibini görünce, bu kez birkaç şey söyleme ihtiyacı hissetti, ancak söylediklerinde tansiyonun düşeceğine dair hiçbir işaret yoktu.
Geçen yılların aksine, bu yıl Erdoğan Genel Kurul'da ilk günkü konuşmacılar listesinde yer alıyordu. Salı günü başlayan konuşmalar nedeniyle Türk heyeti de kalabalık bir şekilde BM'de Erdoğan'ı dinlemeye gelmişti. Erdoğan'ın Başdanışmanları Yiğit Bulut ve İlnur Çevik ile ayaküstü konuşma fırsatı bulduk. Rûdaw'da canlı yayın konuğu olan İlnur Çevik, Türkiye'nin pozisyonunu açıklamaya çalıştı.
Danışmanların ruh halleri, Türk delegasyonunun yaşadığı gerilimi de yansıtıyordu. Anlaşılan o ki, Erdoğan referandum konusunu birinci gündemi haline getirecekti. Öyle de oldu! Erdoğan, Genel Kurul konuşmasında da referandumun iptal edilmesi çağrısı yaptı.
Erdoğan aynı gün Fransa Cumhurbaşkanı Macron'la görüştü. Ancak, Macron'un, onlarca medya kuruluşunun canlı yayınladığı basın toplantısında Rûdaw'n sorusu üzerine "Referanduma karşı olanlarla birlikte hareket etmeyeceğiz" açıklamasını yapması, Erdoğan'ın kendisini ikna edemediğini gösteriyordu.
Macron'un açıklaması Erbil'de heyecan yaratırken, Türk heyetinde hayal kırıklığına yol açtı. Türk heyeti Macron nezdinde tekrar girişimlerde bulununca, Macron durumu yumuşatmak için Barzani'yle telefon görüşmesi yaptı ama bu girişimi sonuç vermedi.
Türk heyeti referandum konusunu her platformda gündeme getirmeye çalışırken, Kürdistan Bölgesi heyeti de referanduma destek için temaslarını sürdürüyordu.
Türkiye, Irak ve İran arasında yapılan üçlü zirvenin gündemi de referandumdu. Üç ülke referandumun iptali için ortak bildiri yayınladı.
Buna karşın Felah Mustafa başkanlığındaki Kürdistan Bölgesi heyeti de Avrupa Birliği Misyonu'nun New York binasında Çarşamba günü Irak konulu toplantıya katıldı ve Kürtlerin taleplerini anlattı. Irak Dışişleri Bakanı Caferi başta olmak üzere, birçok ülkenin üst düzey dışişleri temsilcisinin yer aldığı toplantıda, Kanada ve Japonya gibi ülkelerin temsilcileri IŞİD'le mücadele ve mültecilerin durumu başta olmak üzere Kürdistan Bölgesi'ne yardımlara devam edeceklerini açıkladı.
Toplantının ardından Rûdaw'a konuşan Suudi Arabistan temsilcisi olumlu mesajlar verdi.
Aynı günün akşamı ABD Dışişleri Bakanlığı, referandumun iptal edilmesine yönelik yazılı bir açıklama yayımladı.
Ertesi gün Erdoğan ve Trump'ın görüşme yapacağı otele gittiğimizde, Kürdistan Bölgesi heyeti de aynı otelde Trump'ın IŞİD'le Mücadele Özel Temsilcisi McGurk ile görüşüyordu. Erdoğan ve Trump referandumun iptal edilmesine yönelik ortak bir bildiri yayınladı. Erdoğan, Trump'tan istediğini kısmen almayı başarmıştı, ancak ertelemeye dair hala bir işaret yoktu.
Görüşmenin ardından BM'ye geri döndük. Kürdistan Bölgesi heyeti ile burada da karşılaştık. Referandumun belirlenen tarihte yapılacağını yinelediler. Bu sırada, BM Güvenlik Konseyi de Irak gündemiyle toplanıyordu. BMGK de yayınladığı bildiride Kürdistan Bölgesi Hükümeti'ne referandumu iptal etmesi ve sorunları Bağdat'la çözme çağrısı yapıyordu.
Gelişmeler Türkiye'nin istediği yönde gitmese de Türkiye uluslararası arenadaki ağırlığını sonuna kadar kullanmaya devam etti. Kürdistan Bölgesi heyeti ise, Türkiye'nin temaslarını gölge gibi takip edercesine kendi tezlerini savunmayı sürdürdü.
Sonunda herkes evine döndü ve Türkiye önce MGK toplantısını, sonra Bakanlar Kurulu ve Meclis'i topladı, adından da sınırda tatbikata başladı.
Ancak, yapılan baskılar bir sonuç vermedi ve Mesud Barzani belki de hayatının en zor günlerini yaşadığı bir dönemde, referandum için son sözünü söyledi.
Tarihi günlerden geçerken, BM Genel Kurulu sürecinde baş döndüren referandum trafiği böyleydi.
Bundan sonra söz sırası sandıkta...
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)