Seçimler, tercihler, sonuçlar

Türk Devleti 14 Mayıs'ta yeni parlamentosunu ve yeni devlet başkanını belirlemek için seçimlere gitti. İlk turda devlet başkanlığı için yeterli çoğunluk sağlanamayınca %50 +1 sağlamak için 28 Mayıs'ta ikinci tur seçimler yapılacak.

Seçimlerin ilk turuna giden süreçte gözlemciler AKP ve CHP etrafında oluşmuş iki koalisyonun oy oranlarını bu turda devlet başkanlığını kazanmak için yetersiz, %40 ve %45 arasında tahmin ediyorlardı.

Kürd siyaseti bu süreçte “kral yapıcı” olma imkanına sahipti. Kral yapıcı; iktidar çekişmelerinde dışarıda duran küçük bir gücün vereceği destekle iktidar sahibini belirleyebileceği durumlar için kullanılır.

Buna göre Kürdler ikinci turda Kılıçdaroğlu ve Tayyip Erdoğan arasında kime destek verecek olsalardı o aday devlet başkanı olabilecekti. Önemli olan elindeki güçle kenarda durmayı bilmek, senden isteği olanı kendi masana çekmekti.

Öyle olmadı.

Seçimlerin hemen öncesinde her iki taraf arasında kıymete binecek bir siyaset izlemek ve müzakerelerle kazanımlar elde etmek yerine Yeşil Sol Parti yönetimi aday çıkarmamayı, adaylardan birini müzakeresiz, koşulsuz desteklemeyi tercih etti.

Böyle olunca da anti-Kürd ırkçı zemin üzerine kurulu Türk siyasetinde desteklemedikleri tarafa anti-Kürd retorikle oylarını arttırma olanağı vermiş oldular. 

Netice itibarıyla Kürdlerin siyasi vekalet verdiği Yeşil Sol Parti kral yapıcı rolden düştü. Bu rolü ırkçı Türk adaya kaptırdılar ve o da ekibiyle birlikte siyasetin hakkını layıkıyla verdi.

İlk tur seçim sonuçlarına bakınca devlet başkanı adayı çıkarmamakla siyasetten düşen, kendisine verilen milli vekaleti kullanmayan Kuzey'in anaakım Kürd siyasetinin birçok Kürd'ü liderliğine küstürdüğünü görüyoruz. 

Seçimlerin ikinci turunun sonuçlarının ne olacağı bence muamma değil.

Müzakere etmemekle siyasi fonksiyonsuzluğu tercih etmiş Yeşil Sol Parti liderliğini Kürd nüfus aynı heyecanla takip etmeyecektir.

Türklerin her iki grubunun da ırkçı ve anti-Kürd propagandayla yürüttüğü seçimlere ilgi Kürdler nezdinde daha da azalacaktır.

Bu durumda Erdoğan'ın ikinci turu hiç zorlanmadan kazanması beklenir.

Kürdleri iradesizleştiren, hak kazanma imkanlarının önünü tıkayan ve kaybetmesini istediği adayı öne çıkartan siyasetin sorumlusu Yeşil Sol Parti yönetimidir, izledikleri yanlış politikadır.

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)