Kazım Öz’ün 20 yıllık sinemacılık-yönetmenlik geçmişi var. Belgesel, kurmaca olmak üzere neredeyse fimlerinin hepsi birkaç ödül almıştır. ‘Bir Varmış Bir Yomuş’, ‘Bahoz’, ‘Son Mevsim Şavaklar’, ‘Fotoğraf’ ve en son bir Kürd film klasiği olmaya aday ‘Zer’ filmi, bunlardan bazıları.
Kürd sineması, kurumsal bir mecrayı oluşturmuş değil. Devlet sistemi ve dolayısıyla desteği olmadığından, dünyada eşine az rastlanır bir tarzda kendi kurum ve sistemini oluşturmuş bulunuyor.
Kürd sinemacılığı bu tarzıyla dünyada oldukça etkili bir yer edinmiş, örnek yapıtlar çıkarmış ve dünyanın bir çok yerinde sayısız ödüller almayı başarmıştır. Kurumsal vb. destekten yoksun sistem, tamamen yönetmenlerin ve oyuncuların sonsuz özverisi ile yaşam buluyor. Özellikle yönetmenlerin dinmeyen çaba ve özverisiyle hedeflerine ulaşmasını sağlıyor. Kürt yönetmen Kazım Öz ise bu mecrada çalışma yürütenler arasında en çalışkanıdır diyebiliriz.
Kürt sineması azda olsa bireysel katkılar dışında, yönetmenin emeğiyle amaçlarına ulaşıyor. Oysaki Kürdistan veya yurtdışında bir vakıf kurulması ve bu tür kültür sanat projelerine destek vermeleri durumunda yönetmenlerin yükünü azaltarark asıl işlerine yoğunlaşmalarını da sağlayacaktır.
Zer filmi oldukça zor şartlar altında çekilmiş, bitimden sonrada devletin takip ve sansüründen kurtulamamış bir Kürd klasiği olarak da biliniyor. Dersim katliamında köklerinden koparılan bir babaannenin torununun, ninesinin söylediğ türkünün peşine düşmesinin, New York’tan başlayan ve Afyon sürgün bölgesinden Hozat dağlarına giden bir müthiş yol filmi.
Kazım Öz bu filmde anlatımının zirvesine yükselmiş. Kendisi ile bir konuşmamızda, filmde bir çok eksik olduğunu, Kürd sinemasında hala iyi bir gerilla filmi çekilemediğini söylediğinde, filmin ismini ve yönetmenini hatırlamadığım, güzel bir örnek olduğunu anlatmaya çalışırken; ‘Fotoğraf’ isimli filmden bahsettiğimi söyleyerek, “o benim filmin” dedi.
Aynı şey neredeyse Zer filmi içinde geçerli. Kazakistan’lı bir izleyici Prag’ta izlediği filmin etkisinde kalmasıyla beraber, Dersim üzerine -Kürd sorunu araştırmalırına ve üniversitede bir araştırma-sunum yapmaya kadar götürmüş. Ayrıca Zer Fan Klübü’de kurulmuş. Gerek Zer filminin gerekse Kazım Öz sinemasının etkisi buradan da anlaşılıyor.
Kürd sineması nerede ve nasıl olursa olsun Kürd ve Kürdistan üzerine yapılmış filmler demektir. Bilindiği gibi, Kazım Öz’de bilinen az sayıda yönetmenlerden birisidir. İlk Kürd filmi: Erivan’da, 9 Kasım 1926’da ‘Zare’ adındaki bir filmdir. Siyah-beyaz sessiz ilk filmdir. Yönetmeni ise Hamo Beknazarian’ dır.
Bahman Ghobadi, Miraz Bezar, Hiner Saleem, Hişam Zaman ile Yılmaz Güney en öne çıkanlardır. Samira Makmalbah ve Abbas Kirostami Kürd olmamalarına rağmen; ‘Kara Tahta’ ve ‘Rüzgar Bizi Sürükleyecek’ filmleri ile Kürd sinemasının bilinenleri arasında yerlerini aldılar.
Not: ‘Zer’ için yine bir ilkle karşılaştım, bir güzel sanatlar öğrencisi filmi izledikten sonra resmini yapmış. Resim neredeyse filmin özeti gibi.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın