Abdurrezak Bedirxan Bey

22-11-2022
İsmet Yüce
Etiketler Abdurrezak Bedirxan Bey Kürt tarihi İsmet Yüce
A+ A-

Sanırım Bedirxanilerin tarihi yazılırken yeni dönem sayılabilecek 1940’lar ve basın yayın içinde olmaları itibariyle de daha çok SÜREYYA, CELADET, KAMİRAN VE MİKDAT MİDHAT BEDİRXAN Beyler bilinmektedir.

Bedirxani’lerden Abdurrezak Bey’in çok farklı bir özelliği var. Az biliniyor, hakkında çok az bilgi var, nerdeyse yok gibi birşey. Çeşitli arşiv bilgileri ve Kürd tarihi incelemelerinde kısa kısa ismi geçiyor. Daha çok Bedirxani’lerin 1900 yıllarda İstanbul sürgün yazınında bahsi var. Osmanlı merkezi, 1. Dünya savaşı yaklaşırken Bedirxani’lerin uluslarası ilişkileride devre koyarak, Kürdistan’da tarihi etkileri ile bir hareket oluşturacakları endişesi dolayısla bu aileyi tümden sürgüne gönderdi. Sürgün ve yargılama bahanesi ise tam bir Osmanlı oyunu. Merkezi de rahatsız eden bir bürokrata süikast düzenlenmesi ve bu şahsın Bedirxanlarla küçük çelişkilerini bahane ederek olayı aileye yüklemesi. Böylece hem güçlü bir Kürd aile yok ediliyor. Ardından İstanbul’da örgütlü Kürd çevre dağıtılıyor.

Doğum tarihi ise 1864 yılıdır. İstanbul da bir komplo süikastı bahane eden Osmanlı merkezi bütün Bedirxanileri başta Girit olmak üzere sürgüne gönderdi. Abdurrezak tutuklandı ve 26 ay hapis yattı.

Abdurrezak Beyin ismi buradan hareketle anılmaya başlıyor.

Birinci dünya savaşı sürecinde en az Simko kadar etkili bir isim. Bütün bölgeyi Rusya’nın desteğini alarak geziyor ve faaliyete geçiriyor. Büyük aşiretler arası ilişkiyi milli temelde güçlendirmeye çalışıyor. Burada epeyce başarılı olduğu biliniyor. Tiflis’ten, Musul’a kadar alanda faaliyet göstermiştir.

Abdurrezak Bey’in içinde bulunduğu ittihat terrakki döneminde uluslararası ilişkilerle bir Kürd devletleşmesi uğraşında olduğunu görüyoruz. Simko Bey ile Koture’de ve Şeyh Sait Efendi ile bölgede, Şeyh Ubeydullah’ın torunu, Seyit Taha ile Tiflis’te, yine Şeyh Ubeydullah oğlu, Şeyh Abdulkadir (Kürdistan Teali Cemiyeti Başkanı, Jin dergisi kurucusu ve yazarı, Koçgiri Bağımsızlık Savaşı organizesi ve 1925 Şeyh Said Bağımsızlık Savaşında idamı.) görüştüğü ve birlikte neler yapabilecekleri konusunda günümüze ışık tutacak fikirler tartıştıkları anlaşılıyor. Osmanlı doğu sınırlarında Kürdistanı dolaşarak bu arayışına ilişkin zorlu faaliyetlerde bulunmuştur. Neredeyse haritadaki bütün Kürdistanı ve aşiret temsilcilerini dolaştı. 1915 yılına denk gelen dönemde daha çok Tiflis’te Rus desteğini alma uğraşında kaldı. Kürdistan faaliyetleri Osmanlı tarafından endişe ile izlendi. Çeşitli defalar teslimi için Rusya’ya baskı yapıldı, en az iki kere süikast düzenlendi ise de sonuç alınamadı.

Sadece; Simko ve Şeyh Said görüşmeleri için dahi biyografisinin geliştirilmesi gerekiyor.

Bir ara Kürd tarihi ve kültüründe dönüm noktası dediği Mem û Zin’i, Rusça’ya çevirtme girişiminde bulundu. Koy şehrinde 30 civarında Kürd çocuğun okuyabileceği bir okul kurdu. Kars bölgesinde bu eğitim sistemini geliştirme planları yaptı.

Mir Bedirxan’dan sonra askeri faaliyette bulunan Bedirxanidir. Sürgünde bulunduğu Paris’te 1910 yılında Kürdistan’a geçti.

Rusya denetimindeki bölgelerde ve İran da bulunmuş, Kürdistan bağımsızlığını diplomatik ve askeri alanda örgütlemeye çalışmıştır. Öyle ki 1914 Bitlis direnişinde dahi ismi geçmektedir. Berazilerle, Milli Aşireti ve Haydaranlı’larla ilişki halinde idi. Hatta bir dönem Erzurum’da İrşad adında bir örgüt Abdurrezak Beyin faaliyetlerine destek için para topladı.

Çar II Nicolas’ı Seyit Taha ile ziyaret etti. İlgi ile karşılandılar.

Hem aşiretlerle savaşı organize etmeye çalışıyor, hem de diplomasi ile uğraşıyordu. Birçok ülkeden çeşitli pratik ve diplomatik destek almayı başardı. Bütün Avrupa ülkelerinde bulundu, Britanya’yı ziyaret etti. Kürdçe, Türkçe, Arapça, Osmanlıca, Fransızca ve İngilizce biliyordu.

En son Maku çivarında savaşçı örgütleme ile uğraştığı bilinmektedir. 1917 yılında Ruslar tarafından Bitlis’e vali olarak atandı. Bolşevik devriminden sonra yine Rusların Abdurrezak gibi şahsiyetlerle Kürd Sovyet Cumhuriyeti kurma uğraş ve önerisi sonuç vermedi.

Otobiyografya kitabında 1918’de Osmanlı’ya esir düştüğünü ve idam edildiğini yazıyor. Barbara Henning ise 1918 sonrası kaybolduğu ve akibetinin bilinmediği yönünde yorum yapıyor. Bir Britanyalı diplomat ise Musul valisi tarafından süikast ile öldürüldüğünü söylüyor. Ölümü de yaşamı gibi güçlü duruyor.

Bedirxaniler hakkında epeyce yazılmış olduğu biliniyor. Fakat Abdurrezak Bey’in Tiflis arşivinden çıkarılıp  Celile Celil tarafından Rusça’dan çevrilen 70 sayfalık otobiyografya dışında, Barbara Henning kitabında biraz ayrıntılı değerlendirmelerde bulunma dışında pek ayrıntı olmadığını girişte belirtmiştik.

Kitabı Tiflis arşivinde Kurmanciye çeviren Prof. Celile Celil, Abdürrezak Bey’i “Kahraman Kürd Milletinin gelişmesi için bitmez tükenmez bir biçimde çalışan, Osmanlı devleti tarafından sürekli tehdit edilen, eziyet gören ve sonunda süikasta uğratılan, seçkin bir entellektüel, devrimci ve Kürd bağımsızlık savaşçısıdır” (Barbara Henning) diye tanımlar.

Referanslar:

-Malmisanij, Cızira Botanlı Bedirxaniler

-Joyce Blau, Mir Kamuran Bedirxanın Anıları

-Abdurrezak Bedirxan, Otobiyografi, Peri Yeyınları

-Barbara Hennind, Osmanlı- Kürd Bedirxani Aile Tarihi, Avesta Yayınları

-Lütfi-Kürdizade Ahmed Ramiz, Mir Bedirxan, (Seyid Veroj-yayına hazırlayan), Dara Yayınları

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli