Kürdistan ayaklanma ve darbeye müsait değil

21-01-2016
Rêbwar Kerîm Welî
Etiketler Rebwar Karim Wali Goran KYB KDP
A+ A-

Değişim Hareketi (Goran) kuruluşundan bu yana 3 aşamadan geçti. İlk aşama bu hareketi kuran ak sakallıların önlerine sürülen çalışma haritasını gördükten sonra, “Kürt partilerinin değirmenine pek su taşıyamayız” düşüncesine kapılmasıydı.

 

İkincisi, Goran’ın parlamentoya taşıdığı bir grup gencin daha sonra, hiçbir iradeye sahip olmadıklarını, sadece sergilenen bir tiyatroda figüran olduklarını anlaması oldu.

 

Üçüncü aşama ise bugün yaşananlardır. Hareket iktidarda olmasına rağmen bu kez de kimlik krizi yaşamaya başladı. Bu durum hem partilileri hem de Goran’ı destekleyenleri umutuzluğa sevketti.

 

Daha önce de görüldü, bu günlerde de görüyoruz; Goran’dan genç ve yaşlı farketmiyor, kopuşlar yaşanıyor. Bu kopuşların belli bir bölgeden olup olmaması önemlidir çünkü zaten Goran bölgecilikle suçlanıyor.

 

Goran köklü bir parti olmadığı için etrafındakilerle içindeki kişilerin kopuşları daha kolay oluyor. Goran’dan ayrılanların hemen Kürdistan Demokraat Partisi (KDP) ya da Kürdistan Yurtseverler Birliği’ne (KYB) koşması beklenmemelidir.

 

Çünkü bu hareketten ayrılanların çoğu daha önceki gelir kaynaklarını ve önceki mesleklerini tamamen bırakmış değiller. Bundan dolayı ne yapacakları kime yakınlaşacakları açısından düşünme fırsatları var.

 

Goran’ın çizmiş olduğu yolda gençlere gösteri ayaklanma enjekte siyaseti sona erecek mi? Yeni bir alternatif siyaset arayışına gidilecek mi acaba? Çünkü bu siyaset gençleri büyük hayal kırıklığına uğrattı, hem de birkaç kez.

 

Kürdistan Bölgesi’yle aynı iklime sahip ülkelerde ayaklanma ve darbe kolay şeyler değildir. Çünkü geçmiş 50 yıl içerisinde Kürt partileri insanların yüreğine öyle yerleşti ki bu yöndeki girişimlerin sonuçları ya kardeş kavgası ya da siyasi intihar olur.

 

KYB ipi çekti

 

Goran’ın düştüğü budurumun %50’si kendisi , %50’si de KYB’nin yürüttüğü siyasetten kaynaklanıyor. KYB şu an Goran’a karşı iki tür siyaset yürütüyor: Goran’la siyaset yapıyor, Goran’a siyasette yaptırıyor.

 

İç meseleler olmasaydı KYB, Goran karşısında bugüne kadar gösterdiği en iyi siyasetini yürütür olurdu.

 

Bir taraftan KDP ile yeni bir stratejik anlaşma imzalama peşindeyken, diğer taraftan halka şu mesajı veriyor: “Goran’la da anlaşabiliriz.”

 

Goran’ın KYB içerisine geri dönmesi meselesi, KYB’liler için mutluluk verici bir olay ise, Goranlılar için felaket olarak nitelendirilebilir. Doğruyu söylemek gerekirse, bu süreçte KYB’de bulunan sözü geçen kesim, ustaca Goran’ın altından minderi çekti.

 

Goran son dönemlerde öyle bir yere gelmişti ki KYB’nin can çekiştiğini hatta öleceğini düşünür olmuştu. Öyle ki KYB içerisindeki anlaşmazlıklar içerisinde rol göreceğini zannediyordu. KYB’ye hükmetmek istiyordu ancak KYB’nin iç sorunlarını çözme konusunda başarılı olamadı. Hatta ve hatta KYB’deki yetkili veya sözümona sözü geçen tarafı desteklemeye başlamıştı.

 

KYB artık saklamıyor. Stratejik anlaşmada KYB için KDP’nin yerini bir tek KDP doldurabilir. Bu da demek oluyor ki, Goran’le herhangi bir stratejik anlaşma düşünmüyor. Farzedelim Goran’daki siyasetçiler rol almak istedi; bunu KYB’ye geri dönmek suretiyle yapabilirler.

 

Çünkü KYB’nin KDP ile imzalayacağı herhangi bir stratejik anlaşmanın sonunda üçüncü bir partiye de düşeceği hiç belli olmaz çünkü KYB’nin neyi paylaşabileceği muamma.

 

Şeyh Nemir El Nemir’in öldürülmesi

 

Suudi Arabistan’da idam edilen Şii isim Şeyh Nemir El Nemir’in ardından herkes KYB’den sert bir tavır bekliyordu ancak buna karşı herhangi bir bildiri veya gösteriye imza atmadı.

 

Bunları yapmayan KYB kendi medya kanalında bir kaside yayımladı. Bilmeyen bu kaside Şii Nemir El Nemir’e değil Şeyh Mahmudi Nemr’e hitaben yazılmış derdi.

 

İdam edilen bu şahsın, malum Arap baharındaki gösterilerde Suud Ailesi karşıtı kışkırtıcı sözler kullandığı, bu aileye darbe yapmayı düşündüğü belirtildi. Bu durum bana 17 Şubat’ı hatırlattı.

 

Halk Süleymaniye’nin Saray kapısında toplanıp tepki göstermek isterken KYB’nin silahlı güçleri cop ve sopalarla vatandaşları nasıl da dağıtmaya çalışmıştı.

 

Yani Şeyh Nemir aslında Süleymaniye’de yapsaydı sosyal demokrat güçler tarafından güzel tartaklanırdı.

 

Keşke KYB Şii bir din adamı için kaside yayımlayacağına, bir kereliğine bile olsa Rojhılat’ta (İran Kürdistanı) her gün sadece Kürt olduğu için öldürülen gençler için bir kez olsun konuşabilseydi.

 

17 Şubat olaylarının  geçmişi

 

Süleymaniye'nin Saray Meydanı'nda İslami Birlik Partisi (Yekgırtu) tarafından 17 Şubat 2011'de Mısır'daki özgürlük eylemlerine destek amacıyla gösteri düzenlenmişti.

 

Gösterinin ardından bir grup gencin, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ile Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) il binalarını taşlaması sonucu gruba ateş açılmış, olaylarda 11 kişi hayatını kaybetmişti.

 

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli