Vatan ve sahiplenme

Milletimiz hâlâ ideolojik ve ferdi, bölgesel anlayışı aşıp bir vatan duygusu oluşturamadı. Daha önceleri tarafımızdan ve milliyetçi, kapsayıcı Kürt entelektüelleri tarafından çeşitli defalar yazılıp tartışılsa da çok bir yol kat edilemediği görülüyor. Oysa vatan kavramı ruhu ile birlikte içerisinde yaşayan milleti de kapsayan bir oluşum. Millet tanımlamalarındaki dil, duygu, ortak geçmiş, ortak kültür, bir arada yaşama duygusu, ortak gelecek kurgusu üzerinde bunları var edecek, geliştirecek ve toprağın üzerinde güçlendirecek bir yeriniz yoksa fazla bir anlamı olmayacak.

Kürt Milletinin düşünce ve ruhsal gidiş gelişlerindeki sorunlu, ayrıştırıcı durum tam da bunu ifade ediyor. Birleşmiş vatan duygusu ve sahiplenmesi oldukça sıkıntılı bir hal almış durumda. Tek tek bölgesel, fikri ve kavramsal vatan kabulü aslında çok güçlü bir milletiz. Bilindiği gibi son Başur ve kısmi Rojava devletleşmeleri dışında neredeyse yüzyılı aşan bir zamandır güçlü bir Kürt toprak hakimiyeti olmamasına rağmen milli ruh ve sahiplenme zayıflamadığı gibi güçlenerek ve derinleşerek devam etmektedir. Zayıf olan, bilince çıkarılarak güçlenerek sahiplenilmesi gereken ise vatan duygusudur.

Birbirinden kopuk çok uzun yıllardır ayrı yaşam vatandan çok alan, bölge sahiplenmeleri oluşturarak geliştirmiş. Çoklu bölünme bu kaderi içinden çıkması hayli zor hale getirmiş. Ana sınırlarla bölünmüş dört parça dışında, batı bölgelerinde Cihanbeyli, Haymana, Kuzey Doğu’da Xorasan, Kuzey’de Kızıl Kürdistan ve tek başına bir ülke sayılabilecek Baluçistan-Baluciler ile büyük bir çoğunluğu sınırın hemen yanında olmasına rağmen Kürt vatan sınırının dışında kalmak zorunda olan Feyli Kürtleri düşünürsek bölünmenin boyutlarını daha iyi anlamış oluruz. Kafkas Kürt topluluğu ile diyaspora Kürtleri ise ayrı bir uzak ülke gibi.

Bütün bu uzak ve zorunlu ayrılıklar başka milletlerde olduğu gibi yalnızca ortak vatan duygusu ve sahiplenilmesi ile aşılabilir. Kürt Milleti toprağa ve ırkına o kadar bağlı ki, her tür uzaklığa rağmen fırsatı olduğunda bölge ve geçmişine sahiplenmede tarifsiz bir emek içerisinde. Şu anda Kafkas Kürt topluluğu ve başta işgalci diasporada yaşayan Kürtler olmak üzere bütün dış Kürtler Başur ve Rojava vatan topraklarına her tür bağlılık ve desteği gösteriyorlar. Fırsat buldukça örgütlenmeleri ile vatanı yaşayarak ve yaşatarak, sıklıkla ziyaretlerde bulunarak bahsettiğimiz bu bağlılığı göstermekteler.

Yüzyıllık vatan sahiplenme hasretlerini böylece tamamlamış oluyorlar. Bu birliği ve sahiplenmeyi sorunlu hale getiren ise milletimizi vatan duygusundan önce ideoloji, kültür, bölge veya inanç öncelikleri ile oyalayan  düşünce biçimleri ve onun bireyci yapılarıdır. Yeni teknolojiler ile bu sıkıntılı, milletimizi egemenlerin çıkarına yeniden bölüp parçalayan fikirleri daha da yaygın hale getirmeye çalışıyorlar. Söylediğimiz bölücü hareketlilik kısmen başarılı olmuş da görünüyor. Birçoğu vatan gerçeğinden, bilgi ve veriden uzak ezber üzerinden tarihi geçmiş ideolojik önyargılarla bahse konu olan teknoloji üzerinden faaliyetlerini yürütmektedirler. Milletimizin bunlara fazla kanmadan vatan ve vatan sahiplenmesini güçlendirmesi gerekmektedir.

Bazı aydın çevrelerimizin de bilinmeyen bir nedenle vatan adına sürekli vatansızlık yaptıkları, bunu psikolojik bir harekat biçimine dönüştürdükleri görülüyor. Hem vatan diyerek hem de bölücü tavır geliştirmek sanırım ciddi bir sosyal sorun oluşturmaktadır.

Görüldüğü gibi teknolojik güç ile diğer milletler her tür mesafe ve sorunlara rağmen kendi devleti ve milletini koruyup kollarken, birliğe ve sahiplenmeye en çok varlık, yokluk derecesinde ihtiyacı olan Kürt Milletinin birbirini yok sayarak bir yere gidemeyeceği kesindir. Tarihinde dersler alarak vatana ve millete güçlü bir milli duygu ile sahiplenmek, korumak bizi daha güvenli, güçlü bir geleceğe taşır. Aksi durumda yeniden bölünerek, işgalcilerin insafına terk edilmiş durumda kalırız. Kürt tarihi bunun onlarca acı ve bir daha yaşanmaması gereken örnekleri ile doludur.

 

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)