“Kurdistan ji me hemûyan mezintir e!”
Bu tarihi ve başucu kabul edilmesi gereken söz Kürdistan Bölgesi Başkanı sayın Neçirvan Barzani’ye ait. Bölgesel ve Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü tarafından düzenlenen 8. Süleymaniye Forumu’nda katılımcılara hitap eden Başkan Neçirvan Barzani, “Kürdistan Parlamentosu bölgede önemli bir deneyimdir ve onu korumalıyız" mesajını verdi.
“Siyasi güçler, partiler, liderler gelip geçicidir ama Kürdistan kalıcıdır” diyen Barzani, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kürdistan'da her kişi ve grup, yetkililere ve sorumlulara karşı en üst düzeyde eleştiri ve şikayette bulunabilir, her türlü sivil yolla protesto yapabilir ama sonuçta hepimiz tüm farklılıklara rağmen bu kazanımları korumalı ve savunmalıyız. Hepimizi bir araya getiren şey ülke olmalı.”
Başkan Neçirvan Barzani milli birlik çağrısı düzeyindeki mesajında, “Yetkililere ve siyasetçilere karşı öfkeden dolayı Kürdistan'ı kurbanı etmemeliyiz. Kürdistan halkı, tüm zorluklara göğüs gerebildiğini, tüm eksikliklerini giderebildiğini kanıtlamıştır. Dolayısıyla tüm zorluklar geçecek, tüm çelişkiler çözülebilir. Çünkü sonuçta çözüm için hep birlikte aynı masaya oturacağız, bu nedenle Kürdistan hepimizden daha büyük, ülkemiz her şeyden daha güçlüdür” dedi.
Bu kıymetli, milli birlik ve vatanın önceliğini önemle hatırlatan konuşma bütün çevrelerin olduğu bir oturumda söylenmesi mesajın gücünü daha da derinleştiriyor. Ortadoğu forumunda demokrasi ve birlik düşüncesini milli birlik merkezli ileten bu düşünceler hem oldukça dikkate değer hem de bir milli ilkeler bütün olarak ele alınmalı.
Kürd milletinin geleceğini güçlendirerek sürdürebileceği ilke bu mesajların içinde bulunmaktadır. En yüksek temsil düzeyinde dile getirilen bu sözler sıkça dile getirilen bölünmüşlüğün sonlandırılmasına da yol işaretleri niteliğinde.
Süleymaniye Amerikan Üniversitesi’nin ev sahipliğini yaptığı “Orta Doğu Çatışmaları” konulu foruma Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani'nin yanı sıra Irak eski Cumhurbaşkanı Berhem Salih, Kürdistan Yurtseverler Birliği Başkanı Bafıl Talabani, Kürdistan Bölgesi Başbakan Yardımcısı Kubad Talabani, Irak Ulusal Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim ve temsilciliklerin katıldığını haberlerde okuduk.
Burada iki çok değerli ve Kürdistan Devletinin hukuku sayılacak mesaj verildi. Birincisi Başkan Neçirvan Barzani’nin mesajıydı.
İkinci önemli mesaj ise Süleymaniye Forumu oturumunda konuşan Kürdistan İçişleri Bakanı Reber Ahmed’e ait. Ahmed, Kürdistan Bölgesi’nde herhangi bir terör örgütünün olmadığını söyledi.
Ahmed ayrıca, Irak’ta huzursuzluğun başlıca sebebinin bileşenlerin hak ve özgünlüklerinin ihlal edilmesi ve anayasanın olduğu gibi uygulanmaması olduğunu belirtti. Bu cevabı sorulan sorular üzerine verdi.
Moderatörün “Kürdistan Bölgesi’ndeki terörist gruplar” şeklindeki sorusuna yanıt veren İçişleri Bakanı Ahmed, “Bir konuda daha düzeltme yapmak istiyorum. Kürdistan Bölgesi’nde hiç bir terör örgütü yok. Sınır bölgelerinde de bir terör grubu bulunmuyor. Bazı ülkeler bazı gruplar için ‘terör’ kelimesini kullanıyor, bunu onların görüşü ve politikaları ile ilgilidir. Biz Irak ve Kürdistan Bölgesi’nde bu gruplar için ‘terör’ kavramını kullanmıyoruz” dedi.
Bakan Ahmed, şunları kaydetti:
“Orta Doğu’da ‘Kürd ve Kürdistan sorunu’ diye adlandırılan bir sorun var. Kimse bu sorunun köklü çözümüne yanaşmak istemiyor. Biz Kürdistan halkı olarak cesurca ve kararlıca meselemizin çözümünü ileri götürmeliyiz. Tüm milletlerin sorunlarının çözümüne saygı duyduğumuz gibi Kürdistan halkının sorunu da aynı saygı çerçevesinde çözülmelidir.
İran bu gruplara ‘terörist’ diyor. Bize göre bu gruplar muhalif Kürd gruplarıdır. Türkiye ve uluslararası toplum kendi çıkarları ve politikaları gereği ‘terörist’ diye tanımlıyor.”
Bu toplantıdaki ikinci mesaj yine yetkili bir ağız tarafından verildiği görülüyor. Demek ki bağlayıcılığı var. Kürd milli düşüncesi bu yönde. Birlik beraberlik içerisinde tarihi güçlenmeyi gerçekleştirmeyi hedefliyor. Her tür zorluk, baskı ve yok saymaya karşı bu iki büyük mesaj herkese yöneliktir.
Kürdistan düşüncesinin her şeyin üstünde olduğu mesajı ile bağlantılı, dışarıdan dayatmalara ve iç yanlış bilgilendirme, manipülasyon faaliyetlerine karşı devlet aklı ile Kürd Kürdistan görüşü. Sanırız bundan sonra bütün Kürdi çevreler duruşlarını bu iki tarihi mesajlara göre belirlerler.
Bilindiği gibi Kürdistan Hükümet yetkili ve temsilcileri her fırsatta kapsayıcı, devlet dili kullanmaya özen göstermektedirler. Her türlü iç ve dış anti söylemlere karşı bu kapsayıcılıkta ısrar ettikleri görülüyor.
Kürdistan’da yaşayan bütün milli, inanç ve düşünce toplulukları için bu grubların özel yıldönümlerinde yapılan destekleyici sıcak mesajlar bunlara örnektir. Feyli Kürdler, Ezidi Kürdler, Alevi Kürdler, Hristiyan azınlıklar, Kakai Yarasanlar ve Türkmenler’in hepsinin özel gün, anma ve yıldönümlerinde ayrı ayrı mesajlarla vurgulu kutlamalar, bahsedilen Ortadoğu bölünmüşlüğü ve yok saymasında demokratik bir Kürd hukuk devleti nasıl olabileceği örnekleri sergilenmektedir. Her defasında bu toplulukların kültür varlıklarının önemi, korunması, desteklenmesi ve varlıkları kalın çizgilerle ısrarla dile getirilmektedir.
Bu son iki mesajda böyle okunmalı, gücü ve kapsayıcılığı anlaşılmalıdır.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın