Kürdistan İslami Birlik Partisi (Yekgırtu), İslami bir parti olarak kurulduğunda ideolojik olarak biraz Müslüman Kardeşler’e benzetildi ve Kürtler’in geleceği açısından tehdit oluşturacakları düşüncesi ortaya çıktı. O dönem Kürtler içinde iki silahlı İslami parti zaten vardı fakat bu partinin tektiksel olarak ortaya çıktığı ve yaşanan iç savaştan faydalanacağı düşünüldü.
Yekgırtu için çizilen bu tablo, Kürdistan siyasi güçlerini yanlış düşünceye sevketti. Özellikle de iç savaşta düşman olan KDP ve KYB, Yekgırtu’yu ortak düşman olarak gördü. Birçok gazeteci, yazar, aydın bu yanlış anlamanın etkisinde kaldı.
Ancak Yekgırtu, iki ayrı bölgede mevzilenip savaşa tutuşan KDP ve KYB’nin aksine, kendini sınırlara hapsetmedi ve siyasi, düşünsel ve insani yardım faaliyetleriyle üçüncü güç olmayı başardı. Behdinan ve Germiyan’da birinci güç haline bile geldi. Bu yazıda, Yekgırtu’nun misyonunun önemine dikkat çekmek istiyorum.
Görünen o ki kendileri, misyonlarının Kürtler’in geleceği ve milli birliği için ne kadar önemli olduğunun farkında değil. Oysa bunun farkına varıp bu doğrultuda hareket etmeleri, çoğumuzun Yekgırtu’ya olan önyargısını kıracak. Sebebi ise Kürt düşmanlarının toplum içinde serptiği nifak tohumlarıdır.
Kürdistan’ın bu parçasının Arap Irak’a bağlı kalabilmesinin bir yöntemi de Behdinan – Soran bölgerleri arasında toplumsal ayrılık oluşturmaktı. Devrim döneminde Mela Mustafa Barzani va Celal Talabani nüfuz bölgeleri, daha sonra ikili idare ve yeşil – sarı bölge ayrımları bu ayrılığı derinleştirdi. Bu zamanla görüş ayrılığından çıkıp kin ve nefrete hatta düşmanlığa dönüştü.
Bu ayrılık sadece siyasal çerçevede kalmayıp toplumsal boyuta da ulaştı. Örneğin Süleymaniye’de verilere bakılsa birçok gencin yabancı kızlarla evlendiği görülür. İrlandalı, Alman ve İsveçli kızlarla evlenen yüzlerce Süleymaniyeli genç bulunur ancak Behdinan bölgesinden bir kızla evlenenlerin sayısı yüzü geçmez.
Dr. Maruf Ömer Gul’un Kürt soykırımı konulu kitabında, toplumun ayrıştırılması da soykırım olarak tanımlanıyor ki Birleşmiş Milletler de bu tanımı kabul etmektedir.
Düşman, kültürel açıdan bize karşı bu soykırımı yaparken biz de siyasal ve toplumsal alanda uzatmışız.
Yekgırtu kendisi farkında olsun olmasın, iki bölge halkının birlikteliği için önemli bir rol oynadı. Bu, iki bölgenin birlikteliğine karşı çıkan ve bunu hazmedemeyen bazı partililerin sorun kaynağı aynı zamanda. Çoğu kez diğer partiler ve medya organları da Yekgırtu’nun kendilerine benzemesini istedi.
Yekgırtu’nun yapması gereken Behdinan ve Soran’ı birarada tutacak siyasetine devam etmesidir. Tersi durum, gelecek açısından tehlike oluşturur.
Kongreye hazırlanan partinin, iki şey yapmasını umuyorum: Birincisi; hem kendi gelecekleri hem de Kürtler’in geleceği için kazanımlarını korumları, ikincisi de Kürt devletinin kurulması için mücadele ettiklerini gösteren bir program hazırlamaları ki bu şekilde hem kendilerine hem de diğer İslami Kürt güçlere yönelik, “Bütün milletler dini kendi insanları için kullanırken Kürtler, dinin kurbanı oldu” düşüncesini silebilsinler.
Yekgırtu da Fars, Türk ve Araplar gibi dinin nimetlerinden faydalanıp Kürtler’e Kürdistan devletini sunabilmeli.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın