Kalkınma fırsatlarını paylaşarak mübarek Ramazan’ı birlikte karşılama

Foto: Çin Halk Cumhuriyeti Erbil Başkonsolosu Liu Jun

Çin Halk Cumhuriyeti Erbil Başkonsolosu Liu Jun                  

Kutsal ve bereketli Ramazan ayının başlangıcı vesilesiyle, Çin Halk Cumhuriyeti Erbil Başkonsolosluğu adına Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki Müslüman dostlarımıza en içten dileklerimi ve iyi temennilerimi sunuyorum. Bu ibadet ve merhamet ayının size huzur, neşe ve bolluk getirmesini diliyor, Allah’ın bu topraklarda barış ve kalkınma için çalışan herkese bereket vermesini temenni ediyorum.              

Bu kutsal zamanın bereketi içinde, Çin’in gelişiminden bahsetmek istiyorum. Yakın zamanda Pekin’de sona eren “İki Toplantı” (14. Ulusal Halk Kongresi’nin üçüncü oturumu ve 14. Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı’nın üçüncü oturumu), bu kadim Doğu ülkesinin canlılığını tüm dünyaya gösterdi. Geçtiğimiz yıl boyunca, Çin ekonomisi zorluklar karşısında istikrarlı bir şekilde ilerledi. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) 18,74 trilyon ABD dolarını aşarak yüzde 5 büyüme kaydetti ve küresel büyümede liderliğini sürdürdü. Çin, küresel ekonomik büyümenin neredeyse üçte birini sağladı. Yüksek kaliteli kalkınma istikrarlı bir şekilde ilerlerken, yeni üretim güçleri şekillenmeye başladı. Bu çerçevede Çin’in modernizasyonu sağlam adımlarla ilerlemeye devam ediyor.            

Çin’in gelişimi her zaman dünya ile uyum içinde olmuştur. Barışçıl kalkınma anlayışıyla hareket eden Çin, tüm ülkelerle fırsatları paylaşmaya ve ortak refahı hedeflemeye devam etmektedir. Irak ve Kürdistan Bölgesi de dahil olmak üzere tüm ülkelerle işbirliğini sürdürerek, eşit ve dengeli bir çok kutuplu dünya düzeni için çaba göstermekteyiz.

Ayrıca, evrensel fayda sağlayan ve kapsayıcı bir ekonomik küreselleşmeyi desteklemeye; Küresel Kalkınma Girişimi, Küresel Güvenlik Girişimi ve Küresel Medeniyet Girişimi’ni hayata geçirmeye; küresel yönetim sistemini reforme etmeye ve insanlık için ortak bir gelecek inşa etmeye kararlıyız.

Bu hedefler, Ramazan ayının birlik ve dayanışma ruhu ile tam bir uyum içindedir. Yeni yılda, Çin diplomasisi küresel barışın güvencesi olmaya devam edecek ve Doğu’nun bilgeliğiyle küresel yönetime istikrar kazandıracaktır.

Bu mübarek ay vesilesiyle, Çin’in Müslüman toplumunun Ramazan manzaralarını sizinle paylaşmak istiyorum. Çin’de Müslümanların yoğun olarak yaşadığı bölgelerden biri olan Sincan’da, 25 milyondan fazla kişi farklı etnik gruplarla uyum içinde yaşamaktadır ve Müslümanlar nüfusun yarısından fazlasını oluşturmaktadır.

Ramazan ayında, şafak sökerken taze pişmiş Nan ekmeğinin kokusu sokakları doldurur ve Müslüman vatandaşlarımız dini görevlerini huzur içinde yerine getirir. Bölge hükümeti, Ramazan Bayramı’nı resmi tatil ilan ederek bu süre zarfında kapsamlı hizmetler sunmaktadır. Camiler çevresinde trafik düzenlemelerinden bayram pazarlarında bol malzeme bulunmasına, yetkililerin topluluklarla iftar sofralarını paylaşmasından özel kültürel etkinliklere kadar her şey, "uyum içinde çeşitliliği kutlama" yönetim felsefesini yansıtmaktadır.

Bu kapsayıcı kalkınma yaklaşımı, Sincan’ın parlak bir şekilde öne çıkmasını sağladı. 2024 yılında, İpek Yolu’nun bu incisi 285,7 milyar ABD dolarını aşan GSYİH’si ve yüzde 6,1’lik büyüme oranıyla gelenek ve modernitenin kusursuz uyumunu ortaya koydu.  

Kaşgar Ekonomik Kalkınma Bölgesi’nde Aideles ipeği dans ederken, robotik kollar üretimi şekillendiriyor; Taklamakan Çölü’nün kıyılarında ise fotovoltaik paneller ve damla sulama sistemiyle beslenen tarım alanları yükseliyor. Irak Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı ve Hukuki İşler Müsteşarı ve Çin eski Büyükelçisi Sayın Şorş Said, Sincan ziyareti sırasında şu sözleriyle bu gelişimi vurguladı:  

“Mutlak yoksulluğun tarihi çözümü, güçlü altyapı ve ekonomi, toplum ve kültürdeki üst düzey kalkınma, Çin Komünist Partisi’nin insanı merkeze alan kararlı yaklaşımının en somut örnekleridir.”     

Ramazan, Müslümanların kalplerini arındırdığı ve iyilik yaptığı kutsal bir zaman olduğu kadar, medeniyetlerin birbirinden öğrenmesi ve anlayışı derinleştirmesi için de bir fırsattır. Çin ile İslam dünyası arasındaki dostluk binlerce yıl öncesine dayanıyor. Çin porseleni, çayı, Ortadoğu baharatları ve antik metinler, kadim İpek Yolu boyunca Doğu ile Batı arasındaki etkileşimin tanıklarıdır. Bugün, Çin ile Irak ve Kürdistan Bölgesi, Yüksek Kaliteli Kuşak ve Yol işbirliğinin doğal ortakları olarak daha da güçlü bağlar kuruyor.           

Son yıllarda, Çin-Irak ikili ticareti istikrarlı bir şekilde büyüyerek 2024 yılında rekor bir seviye olan 54,2 milyar ABD dolarına ulaştı. Bu, bir önceki yıla göre yüzde 9’luk bir artış anlamına geliyor ve Kürdistan Bölgesi bu büyümeye önemli bir katkı sağladı. Çinli şirketlerin güçlü yönleri, Kürdistan Bölgesi’nin kalkınma stratejileriyle yakından örtüşüyor. Geleneksel enerji ve altyapı alanlarında güçlü bir işbirliği bulunurken, dijital ekonomi ve ileri imalat alanlarında büyük bir potansiyel mevcut. Daha fazla Çinli şirketin, ürünün ve yatırımın bölgeye gireceğine ve yerel sosyo-ekonomik kalkınmayı destekleyeceğine inanıyoruz. Kazan-kazan işbirliğinin bölgeleri ve kültürleri birleştirdiğine, Ramazan ayında vurgulanan birlik ve fedakarlık ruhunun ortaklıkların derinleşmesinin temelini oluşturduğuna inanıyoruz. 

İklim değişikliği, yavaş ekonomik büyüme ve artan ticaret korumacılığı gibi küresel zorluklar karşısında, Ramazan’ın ruhunu kucaklayarak dostluğumuzu güçlendirelim, işbirliğimizi derinleştirelim, iyi niyet tohumları ekelim, zorlukların üstesinden gelelim ve insanlık için ortak bir gelecek inşa edelim!

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)