Gençleri gelecekteki olaylardan haberdar olmak için “sismograf” olarak gören bir bakış açısı var. Kısacası, bir toplumun geleceğinin nasıl olacağı sonucuna gençlerine bakarak varabilirsiniz. Kürdistan Bölgesi nüfusunun yüzde 28'ini 15-29 yaş arası gençler oluşturuyor ki bu sayı 1 milyon 727 bin 903 kişiye tekabül ediyor. Ayrıca Kürdistan Bölgesi nüfusunun yüzde 35'i de 15 yaşın altında ve bu da 2 milyon 159 bin 879 kişi oluyor. Bu tablo, buradaki genç nüfus dinamiklerinin en az önümüzdeki yirmi yıl daha canlı kalacağını gösteriyor.
Ekonomik açıdan bakıldığında, bu işgücü anlamında yeni bir soluk anlamına gelir ki elbette sosyo-ekonomik politikaların büyümelerine izin vermesi koşuluyla. Tam tersi olsa bile, doğal olarak gelirin, servetin, istihdamın ve siyasi katılımın yeniden dağıtımını talep eden gençlerin sayısındaki artış siyasi ve sosyal durumu da değiştirebilir. Tam da bu nedenle gençlerin bakış açısını anlamak önemlidir.
Rûdaw Araştırma Merkezi'nin bu yıl Haziran ayında yaptığı “Kürdistan Bölgesi'nde Gençlik Perspektifi – 2023 araştırması bize önemli ipuçları veriyor.
Gençlik kültürü ve gençlik dönüşümü
Araştırma sonuçlarına göre gençler ekonomik, sosyal ve hatta güvenlik açısından da ailelerine bağımlı. Gençlerin yüzde 90,1'i ailesinden uzaklaşmak istemiyor, yüzde 52'si ailesinden para alıyor ve ekonomik olarak onlara bağımlı durumda. Yüzde 66'sı bir sorunları olduğunda aşiret ve akrabalarına başvurduklarını söylerken, sadece yüzde 33'ü resmi hükümet kurumlarına başvurduklarını söylüyor.
Her şeyden önce, buradan ailenin gençlerin bakışı ve vizyonunu şekillendirmede etkili bir faktör olduğu sonucu çıkıyor, ancak buradaki sorun, gençlerin ebeveynlerinin çoğunun yüksek eğitimli olmamasıdır. Araştırmaya göre annelerin yüzde 67,3'ü ve babaların yüzde 45,8'i okuma yazma bilmiyor, yüzce 39,8'i lise altı diplomaya sahipken sadece yüzde 4,7'sinin lise diploması var.
Dolayısıyla gençliğin buradan alacağı bakış açısı, geleneksel olarak gelişen bakış açısıdır. Burada sadece gençlerin “mikro kültürü” ya da toplumda ve sistemde var olan değer ve normlara karşı “direniş” gibi kavramlar tek başına gençlik davranışını açıklamaya yeterli değildir. Dolayısıyla aile başta olmak üzere, toplumun ve kurumlarının etkisi gibi diğer faktörler bize daha kolay bir yol gösteriyor.
Kürdistan'da gençliğin gösterdiği durum, Irak'ın geneline gençlerin gösterdiği duruma benziyor. Aralık 2022'de yayınlanan FES anketine göre, Iraklı gençlerin yüzde 86'sı ailelerine güveniyor, ancak hükümete, orduya ve polise güvenenlerin oranı ise yüzde 28 kadar. Hem 2003 hem de IŞİD savaşlarının ardından yaşanan belirsizlikler, siyasi, ekonomik ve güvenlik istikrarsızlığı, gençlerin aileyi toplumun en güvenilir birimi olarak görmelerinin önemli nedenleri olarak görülebilir.
Rûdaw Araştırma Merkezi araştırmasında, bireysel özgürlüklere inandığını söyleyen gençlerin oranı yüzde 83,9 ile çok yüksek düzeyde. Ancak yüzde 85,5'i kızların veya kadınların yalnız seyahat etmemesi gerektiğini savunuyor. Bunun sebebi de ağırlıklı olarak sırasıyla, dini inanca, toplumun kültürüne ve “insanlar ne der” gerekçesine bağlanıyor. Sadece küçük bir yüzdelik güvenlik ve toplu taşımada imtiyaz olmaması nedeniyle buna karşı çıktığını söylüyor.
Dolayısıyla burada genel olarak iki farklı görüş öne çıkıyor: Bir yandan neoliberal değerlerin küreselleşmesinin etkisiyle bireysel özgürlüğe inanılırken, diğer yandan bir kısmını toplumsal geleneklerin etkisiyle bunu reddediyor. Bu nedenle, günümüzde, "gençlerin dönüşümüne düz bir çizgide bakıp ne olacağını önceden bilemezsiniz, ancak karmaşık ve beklenmedik dönüşüm olabilir” şeklindeki görüş Kürdistan Bölgesi için de geçerli olabilir.
Ekonomi ve kadınların işgücü piyasasında olmayışı
Elde edilen sonuçlara göre gençlerin çoğu büyük bir sorun olarak gördükleri iş bulmak için özel sektöre yöneliyor. Elbette özel sektör de gençler için tam olarak umut vaat edemediği gibi gelecekle ilgili belirsizlik, özel sektördeki fırsat eşitsizliği ve düşük ücretler, gençler için kamuda istihdam konusunu hala akıllarının bir köşesinde tutmalarının nedenleri gibi görünüyor olabilir. Hükümetin daha fazla odaklanabileceği yer burası olabilir. Burada soru; özel sektörün gençlere güven verecek şekilde nasıl geliştirilebileceği ve yeniden düzenlenebileceği olmalıdır.
Gençler için iş bulmak neden sorundur sorusuna yüzde 39,9'u çalışma koşullarının zor olduğu, yüzde 30,5'i yabancı dil bilmemeyi, yüzde 23'ü ise tecrübe eksikliğini gerekçe olarak gösteriyor. Yüzde 13'ü işler için gerekli ve modern becerilere sahip olmadığını, yüzde 11,9'u işlerin kendilerine uygun olmadığını ve yüzde 13'ü de nasıl iş arayacağını bilmediğini söylüyor.
Bu rakamlar gösteriyor ki buradaki en önemli konu gençlerin yetenek ve becerilerinin nasıl geliştirileceğidir. Özellikle de yapay zekanın hızla büyüdüğü ve işgücü piyasasını etkileyebildiği günümüz açısından böyledir.
Dikkat çekici diğer bir konu da Kürdistan Bölgesi gençlerinin boş zamanlarını nasıl değerlendirdiğidir. Ankette ortaya çıkan yanıtlar, gençleri ekonomik olarak işgücü piyasasına hazırlamaya hizmet etmiyor. Gerçekte Kürdistan Bölgesi'nde bir gencin hafta boyunca pazara gitmek, uyumak ve ardından cami ve dini yerleri ziyaret etmek en sık yaptığı faaliyetler arasında yer alıyor. Gençlerin yüzde 79,9'u sosyal medyayı boş zamanlarında kullandığını söylüyor. Tam da burada eğitim sisteminin ve kültür politikalarının sorunları ortaya çıkıyor.
Diğer bir nokta ise, iki cinsiyet arasında çalışma oranı arasındaki büyük farktır ki bu çok önemli bir konudur. Araştırmaya göre, gençlerin yüzde 43,9'u çalışıyor, bunların yüzde 61,5'i erkek ve sadece yüzde 16,1'i kadın. Dolayısıyla kadın ve kızların işgücündeki varlığı çok düşük bir seviyede. Onlar daha çok ücretsiz işlerle (Unpaid work) uğraşıyorlar ve bu da kalkınma politikalarının önünde engel oluşturuyor.
Gençler siyaset
Genel olarak, gençler arasında siyasete katılım isteğinde azda olsa bir artış var. Seçimler için, oy kullanma hakkı tanınırsa yüzde 72'den fazlası oy kullanmak istiyor. Bu rakam son Kürdistan Parlamentosu seçimlerindeki yüzde 59'luk genel katılımın üzerinde. Yine, 2021’deki parlamento seçimlerinde Irak’taki genel katılım oranından yaklaşık yüzde 30 daha yüksek. Genel katılımın düşük olması ve Kürdistan Bölgesi'nde artan genç nüfusu, Kürdistan Bölgesi'nde yapılacak seçimlerdeki rollerini de belirleyici kılıyor.
Araştırmaya göre 1 milyon 727 bin 903 gençten 466 bin 533'ü oy kullanmak istemiyor ki bu oran yaklaşık yüzde 27’ye tekabül ediyor. 1 milyon 244 bin 90 kişi de seçme hakkı olursa oy kullanacağını söylüyor ki bu da yüzde 72 oluyor. Oy vermek isteyen yüzde 72'lik kısmın yüzde 33'ü oyunun rengini belirtmek istemiyor. Bu 410 bin 549'dan fazla kişi demek.
Oy vermeyeceğini belirtenler ise siyasi partilere güvensizlik, seçimlerin özgürce yapılacağı bir ortamın olamaması ve uygun aday bulunamaması gibi gerekçeler gösterdi. Tabii seçimlerin son anlarına kadar bu durumun değişmesi muhtemeldir. Dolayısıyla oy vermeyeceğim diyenlerle oyunu açıklamayanların oranı birlikte bir sonraki seçimde sürpriz olabilir.
Sonuç
Kürdistan Bölgesi genelinde 1122 kişiyle doğrudan görüşülen Gençlik Perspektifi Araştırması-2023 sonuçlarına göre, gençler arasında ekonomik belirsizliğin, ekonomik olarak aileye bağımlılığın yüksek olduğu sonucuna varabiliriz. Gençlerin sosyal konulara yönelik tutumları, aileye yüksek düzeyde bağlılık ve arkadaş eksikliğinden dolayı muhafazakar bir çehreye sahip. Gençlerin aileleri ve arkadaşlarıyla yaptıkları haftalık faaliyetler daha fazla incelemeye ve gençleri bazı günlük faaliyetlerle sınırlandırılmak yerine sağlık, ekonomi ve kapasite geliştirme ile ilgili konulara yönelmeye teşvik eden daha geniş sosyo-ekonomik politikalara ihtiyaç duyar.
Ziryan Rojhılati – Rûdaw Araştırmalar Merkezi Direktörü
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın