Trump döneminde küreselleşme

15-04-2025
Etiketler Arif Qurbani ABD Trump Gümrük Vergisi
A+ A-

Ülkeler arasındaki sınırların kalkması, serbest piyasa ve malların serbest dolaşımı, dünyanın küçük bir köye dönüşeceği tezinin temelini oluşturuyordu. Teknoloji ve iletişim araçlarının gelişmesi, bu küçük köye camdan bir köy olarak yeni bir tanım kazandırdı.

Bazı araştırmacılar küreselleşmenin temellerini çok daha önceki dönemlere ve küresel boyut kazanan ideoloji ve dinlerin yayılmasına dayandırsa da, çoğunluk küreselleşmenin tanımının öncelikle ekonomik bir süreç olduğu ve ülkeler arasındaki ticari alışverişle ilgili olduğu konusunda hemfikirdir. Bu nedenle, bu tezin başlangıcı sanayi devrimi ve sonrasında gerçekleşen ilerlemelere bağlanır.

Küreselleşme hangi tarihsel dönemin ürünü olursa olsun, insanlığın 100 yıllık emeğinin ve Avrupa ile Amerika'daki düşünürlerin felsefesinin sonucudur. Soğuk Savaş'ın 20. yüzyılın sonlarında bitmesiyle hayata geçme fırsatı buldu.

Küreselleşmenin bu son otuz yılında insanlık medeniyeti büyük ilerlemeler kaydetti, insani değerler, kültür, inançlar, ideolojiler ve dinlerde önemli değişimler yaşandı. Açılma, kaynaşma, ticaretin gelişmesi, mal alışverişi ve hatta siyasi diplomasi, uluslararası ilişkiler ve uluslararası kurallar da küreselleşmenin etkisi altına girdi.

Ancak ne sürecin kendisi durdurulamayacak kadar sağlamlaştı, ne de uluslararası merkezler tarafından hiçbir devletin insanlığa büyük hizmet sağlayan bu süreci durduramayacağını garanti altına alan uluslararası kurallar oluşturuldu.

Önümüzdeki yıllarda bu sorun üzerine birçok araştırma yapılabilir ve gelecek için çözümler aranabilir, ancak bugün küreselleşmeyi koruyacak veya Donald Trump gibi birinin tüm temellerini yok etmesini engelleyecek hiçbir uluslararası kural yok.

ABD Başkanı Donald Trump'ın şu anda dünya ülkelerine karşı gümrük vergileri adı altında uyguladığı politika, Amerika için ne anlama gelirse gelsin, dünya için anlamı küreselleşmenin sonudur. Çünkü Amerika bu küresel değişimin dinamosu ve yürütücüsüydü. Amerika kendi kapılarını dünya mallarına, dünyanın kapılarını kendi mallarına kapatırsa, bizzat kuruluşunda başrol oynadığı ticari ve kültürel ilişkileri sonlandırmış olur.

Amerika'nın çok borçlu olduğu ve bu yıldan itibaren biriken borçlarını ödemek için adımlar atması gerektiği söyleniyor. Bu politikayı uygulayarak borçlarını ödeyebilmek için daha fazla para elde etmek istiyor. Ya da diğer ülkelerdeki şirketlerini bu sayede ülkesine geri getirmeyi amaçlıyor. Belki de uzun vadede Amerika'nın hiçbir ülkeden ithalata ihtiyaç duymadan sadece kendi kaynaklarına dayalı üretim yapıp ihracatçı bir ülke haline gelmesini hedefliyor.

Trump'ın arkasında bu isteklerden hangisi olursa olsun, bu politikanın uluslararası düzeydeki etkileri ülkeler arasında serbest ticaret ve mal dolaşımının önünde engeller yaratacaktır. Çünkü Amerika'nın izlediği bu yol, diğer dünya ülkelerini de Amerika'ya karşı aynı politikayı uygulamaya sürükleyecektir.

Bunun sonucu olarak devletler, ülkeler arası ticari alışveriş yerine kendi ihtiyaçlarını ülke içinden karşılamayı düşünecekler. Her ülke kendi kendine yeterli olmak zorunda kalırsa, ürünlerinin pazarının da yalnızca iç pazar olacağını hesaba katmalıdır. Yalnızca üretim kapasitelerini geliştiremeyecek geri kalmış ülkeler pazar olarak kalacaktır. Bu durumda, bu sanayileşmemiş devletler azınlık ve küçük bir pazar haline gelecektir.

Böylece bir yandan ticari alışveriş zayıflayacak, diğer yandan sanayi güçleri arasındaki pazar kontrolü rekabeti derinleşecektir. Bu da doğrudan ülkelerin siyasi ilişkilerini etkileyecektir.

Trump'ın yaptığı veya yapmak istediği sadece bu ticari alışverişleri sonlandırmak değil, Amerika'yı küresel merkezlere bağlayan tüm bağları, insani, sağlık, kültürel ilişkiler ve demokrasi kültürünün yayılması alanlarında sona erdirmektir. Amerika'yı müttefikleriyle bir arada tutan tek şey NATO ile olan askeri ittifakıdır ki, bundan da çekilmesi uzak bir ihtimal değildir.

Geçmişte Amerika ile diğer ülkeler arasında ticari, kültürel, siyasi ve entelektüel bu küresel bağların oluşturulması yeni dünya sisteminin temelleri ve adımlarıydı ve ürünü küreselleşmeydi. Şimdi eğer Trump durdurulmazsa ve bu ilişki ağlarına son vermeye devam ederse, dünyayı Amerika ve Avrupa'nın daha önceki çabalarının tam tersi bir noktaya götürecektir.

Donald Trump'ın bu kararları ve adımları, Kürtlerin uzun zamandır "ekmek fırıncıya, et kasaba" deyişiyle tanımladığı bir gerçeği kanıtladı. Başarılı bir işadamı olmak yetenek, deneyim ve cesaret gerektirdiği gibi, siyaset de birikim, dünya görüşü ve yönetim bilgisi gerektiren bir bilimdir.

Trump ne kadar başarılı bir işadamı olursa olsun, başarılı bir ülke lideri olabilmesi için bu ölçüt yeterli değildir. Şu anda yaptıkları Amerika'yı öyle bir noktaya götürüyor ki, akıllı insanların ülkeyi şimdiki seviyesine geri getirmesi için onlarca yıl gerekecek.

Amerika tüm dünya ve insanlık üzerinde etkisi olan bir ülke olduğu için, Trump'ın davranış ve kararlarının sonuçları sadece Amerika sınırları içinde kalmayacak, tüm dünyayı etkileyecektir. Bu yüzden Trump artık sadece Amerika için değil, tüm dünya için bir sorun haline gelmiştir ve acil çözüm bulunmalıdır. Amerika'nın bazı sistem kurallarını değiştirmeyi düşünmek zorunda kalabileceğini düşünüyorum. Böylece dünya siyasetinin bir daha yönetiminde hiçbir deneyimi olmayan kişilerin eline düşmemesi garanti altına alınabilir.

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli
 

Son paylaşılanlar

İsmet Yüce

Kurtarılmış Sözcükler; Dervişlerin karşıya tutulan aynası

Canan Aktaş’ın son şiir kitabı “Ölü Ruhlar Sokağı’ Kurtarılmış Laflar” adlandırmalarından süzülerek “Kurtarılmış Sözcükler” kitab adı ile Klaros Yayınlarında çıktı.