7 milyar insan tehlikede

İnsanlara bağışlanan eşsiz doğa, tabiri caizse tam anlamıyla bir mucize. Ancak gelin görün ki meydana gelen dini, etnik, ideolojik sorunlar, çevre kirliliği ve onlarca nedenden dolayı meydana gelen savaşlar dünyayı yaşanılmaz bir hale getirdi.

 

Tarihe kazınan yüzlece kanlı olay, kalıntılara işlendi. İnsanoğlu, doğanın ve tarihi eserlerlerin yok olmasına engel olmazsa, 7 milyar insanın hayatı riskten kurtulamayacak.

 

13 Kasım 2015’te Paris’te düzenlenen terör saldırısının ardından, aynı kentte iklim değişikliği zirvesi (COP21) yapıldı. Paris anlaşmasında kilit ülkelerin sundukları ulusal niyet beyanları (INDC) tam anlamıyla samimiyetten uzaktı.

 

Bilim insanları ile aynı doğrultuda itirazlarda bulunan sivil toplum kuruluşları sözde hedefler değil, somut eylem takvimleri talep etmeye devam edecek gibi duruyor.

 

Küresel ısınmanın 2o derecenin mümkün olduğunca altında ve mümkünse 1.5 derecede dizginlenmesi amaçlanıyor. Anlaşma 2020 yılından sonra geçerli olacak.

 

Gönüllü ulusal katkı niyetleri, temel mücadele mekanizması ve yol haritası olacak. Her ülke zirveden önce sundukları planı temel alarak işe başlayacak. Ancak halihazırdaki planlar yetersiz, ayrıca, adil ve ortak bir yaşam için teröre karşı durulması konusunda da çağrı yapılmadı.

 

İklim krizine en çok sebep olan büyük devletler, çevreyi koruma adına kararlar aldı.

 

İnsanlık yaşanan felakete karşı teminata uymak zorunda.

 

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her yıl 7 milyon insan çevre kirliliğinden dolayı ölüyor. Küresel ısınma, başta yoksul ülkeler olmak üzere ormanlık alanların azalmasına ve yoksulluğun da artmasına neden oluyor. Yani Asya ve Afrika gibi yoksul kıtalar, güçlü devletlerin kurbanı olmuş durumda

 

Şimdiden 84 milyon insan ülkelerinde yaşanan savaş ve yoksulluktan dolayı dünyanın farklı ülkelerine dağılmış durumda.

 

Savaş tüm dünyayı etkisi altına aldı ve her geçen gün mülteci sayısında artış yaşanıyor.

 

Bunların yanısıra gelişmiş ülkelerde meydana gelen doğal felaketleri de unutmamak gerekiyor.  

 

Paris’te alınan kararlar yerine getirilmesi halinde hiç şüphe yok ki, “insanlık” savaş, çatışma ve teröre baskın gelecektir.

 

İklimin korunması, savaşların önlenmesinden çok daha önemlidir.

 

Yaşadığımız gezegene sahip çıkmamız gerekmez mi?

 

Başka bir dünya yok. İklimi tehdit eden her girişimin, insanlığın varlığını tehdit ettiğini unutmayalım!