Peşmerge ile PKK gerillalarının teröristlere karşı Kobani’deki dayanışması ve “demokratik süreç”in yenilenmesinden sonra Türkiye’de, Kürt medyasında, “Ulusal Kongre” konusu tekrar tartışılmaya başlandı.
Bu olay her ne kadar insanı mutlu etse de bu konuda realist olmak gerekiyor. Bana göre Kürtler bugün, benim anladığım şekilde bir Ulusal Kongre yapamaz. Neden?
Şengal ve Kobani konularını bir kenara bırakıp sadece 2014’teki olayları yorumlayacak olsak, Kürt parti ve örgütleri arasındaki anlaşmazlıklar Kürtlerin Kürdistan’ın tüm parçalarında Ulusal Kongre’den çok uzak oldukları görünüyor. Kuzey’deki Kürt partilerinin durumuna bakalım: Kürt ulusunun ilerletilmesi ve Kürtlerin çıkarı için stratejik bir siyasi ve birlik pozisyonu var mı? Şüphesiz ki hayır.
Rojava’da enflasyon gibi parti ve örgüt var ancak kimse kimseyi kabul etmiyor. Şüphesiz ki sebepleri var ama bu şekilde birlik olmaz. Rojhılat’ta da durum yine aynı. Güney Kürdistan’da bağımsızlık ilanından bahsediyoruz, fakat hükümetin denetiminde askeri bir birlik yok. Partiler halen hükümetten daha güçlü ve etkililer. Kürtlerin birlik istediğine dair daha birçok örnek verebiliriz ancak günlük siyasetle reel siyaset birbirinden uzaktır.
İran, Türkiye, Suriye, Amerika, Avrupa ve Rusya’nın Kürdistan üzerindeki siyasetine bir bakalım: Çıkarları söz konusu değilse hangisi gerçekten Kürtler için özgürlük ve huzur istiyor? her bir devlet bir ya da birkaç Kürt partisini şemsiyesi altına almış ve staranç tahtasında piyon gibi oynatıyor.
Elbette, dış faktörlerin dışında içerdeki anlaşmazlıklar çok daha önemli. Görünen o ki Kürt halkı, bir iç entegrasyon için hazır. Peki Kürt örgütleri de buna hazır mı? Kürtlerin “kanton”, otonomi ve bağımsızlık üzerine olan tartışmalarına baktığımızda; KYB’nin PKK’yle “koalisyon”u, KDP içindeki “İslamiler”in yükselişi, Goran’ın Süleymaniye’deki girişimleri ve Kürdistan’daki diğer partilerin sorunları Kürt partileri içinde bir entegrasyon ruhunun olmadığını gösteriyor.
Kürt halkı hangi partiye bağlı olursa olsun birlik istiyor ama Kürt halkına ne zaman kulak verildi? Eğer sadece bazı “büyük güçler” toplanıp Kürt ve Kürdistan adına konuşursa, bu Ulusal Kongre değildir. Bu sadece Kürt elitlerinin kongresidir.
Gelelim ulusal kongrenin anlamına. Ulusal kongre benim için nedir?
Bana göre “Ulusal Kongre” integral bir Kürt siyaseti gerçekleştirebilmeli ki Kürdistan bölgelerindeki tüm kültürel, toplumsal ve dini farklılıkları (Ezidi, Sünni, Şii, Alevi, Kakai, Ateis vb; Ermeni, Türk, Asuri, Arap vb; kadın, erkek, çocuk, heteroseksüel, biseksüel, homoseksüel vb; özürlü, hasta vb.) kabul edip onları birbirine yakınlaştırabilsin. Bu, siyasi pratik için, içinde Kürt toplumu ve kişiliğinin yerleştirilebildiği yeni bir toplumsal düzen bulunması anlamına geliyor.
Kürt partileri pratikte de buna hazır mı?
Kürdistan’ın her parçasında, halen idelojik açıdan komünist karmaşa, İslam ve patriarkalizmde siyasi ve toplumsal bir seviyeye gelmiş durumda ki bu değiştirilmeli. Kürt örgütlerinin içerden strüktür ve organizasyon açısından değiştirilmesi gerekiyor. Kürt partileri de Kürt halkının menfaatleri için siyaset ve hiyerarşilerini değiştirmeye hazır mı?
Kürt partileri böyle bir strateji yürütebilir mi?
Kürdistan’ın parçalanmış olmasından dolayı, Kürtlerin içinde yaşadıkları devletler gereği perspektif ve siyasi stratejileri farklı olabilir. Ancak bu birbirlerine karşı haksızlık yapmaya sebebiyet vermemeli. Eğer değişim şartları mevcut değilse, o zaman reform, olası bir tercih olarak görülmeli. Yani eğer Kürtler Türkiye’de kendileri için federatif bir sistem kabul ederlerse bu Güney Kürdistan’da bir gün bağımsızlık ilan edilmesine engel olmamalı.
“Ulusal Kongre”, bütün taraflar tarafından kabul edilebilecek, reform ölçütleri ve devrimle koordineli bir Kürt integral koordinasyonunun sağlanmasında rol oynayabilir. Ama maalesef Kürt partileri bugünlerde böyle bir stratejiden oldukça uzaklar.
Kürtlere, Ulusal Kongre yerine “ulusal koordinasyon komisyonu” lazım!
Kürt partileri her şeyden önce birbirlerine yakın olmalılar. Bunun içinde uzun bir süre birbirleyile görüşmeliler ki bir güven sağlansın ve bazı projelerde ortak çalışabilsinler. Örneğin, Kürt örgütleri (politik, kültürel, toplumsal, sanatsal, bilimsel, vs) arasında koordinasyon sağlanması için bir komisyon oluşturulabilir.
Bana göre bunun ötesinde bir istek gerekli değil. Belki, “Kürdistan’ın hiçbir parçasında Kürt Kürt’e karşı savaşmasın ve Kürt halkının çıkarları temelinde birbirine zarar vermesin” gibi bir mesaj çıkarılabilir.
Dolayısıyla Kürdistan ve Diyaspora’da Ulusal Kongre’den önce, “Ulusal Konferanslar” ve neticesinde “Ulusal Komisyon” gerekli. Daha sonra “Ulusal Kongre” gerekli mi, değil mi karar verilir.
Analizim ne kadar eleştirel olsa da Ulusal Kongre’nin kurulmasının önemli ve gerekli olduğunu açıkça söyleyeyim. Ulusal Kongre’nin kurulması, Kürtler için golbal sistemin yeni bir alanına, adım atılması olabilir. Kürtler bu şekilde Kürdistan’daki gerçekleri göz önüne alıp, siyasi eşkalleri uzun bir perspektifle planlayabilirler. Kürtlerin geleceği için siyasi bir konsept ile programları yapıp sağlam bir temel oluşturabilirler.
Peki, siz Kürt partilerinin şu an böyle adımlar atabileceğine inanıyor musunuz?
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakışaçısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın