Kürd yazını yakın geçmişe kadar bilinen sosyal nedenlerden dolayı, tarih ve siyaset kapsamlı devam ediyordu. Bu gidişat başta Başur devletleşmesi ve Rojava kazanımları ile eğitimin üniversite düzeyine kadar Kürdçe olması ile daha da milli bir yol aldı. Yayınlanan kitap, dergi ve günlük yazında farklı analizler görülmeye başladı. Bu durum daha yerleşik, kapsayıcı bir Kürd Milli fikri oluşum ve yerleşmesinin nedeni ve sonucu olduğunu söyleyebiliriz.
Edebiyat üzerine kitaplar yazılıyor, Kürdçe dilbilgisi kitapları epeyce farklı tarzda yayınlanmaya başlandı, sanat, tiyatro, bilimsel makaleler, resim, arkeoloji, özgün fauna, giyim-moda vb gibi alanlarda araştırma ve yazılar azda olsa görünür durumda. Bu gibi özgün alan çalışmaları daha güçlü, güvenli bir milli yerleşmeyi sağlar.
Kürd medyasında bu alanlardaki haber ve yazılar epeyce haber olmaya başladı. Daha yeni Rûdaw'da Duhok'da Kürdistan'ın en büyük müzesinin inşa edildiği haberi çıktı. Erbil Medeniyet Müzesi ve Süleymaniye Müzeleri epey haber olmayı başardı. Şanedar Mağarası, Bradost Dağında 50 bin yıllık Neandertal insan kalıntılarına ev sahipliği yaptığı haberi bir kaç ay önce BBC ve dünya basınında baş haber konumundaydı.
Kürdistan ve Kürd Millet bilinen acı ve trajedilerin dışında bilim ve sanatla anılır olmaya başladı. Bunun önemli nedeni ise eğitimin başlangıçtan akademik döneme kadar milli dil ile yapılıyor olması denilebilir. Çok iyi yayınlar İngilizce ve Kürdçe yürütülmektedir. Kurdistan Chronicle, Kurdish Globe, Ziryab (Kovara Muzike), Philosophia Kurdi ve Psychology Kürdi yayınlar-dergiler en iyi örneklerdir.
Kürd Milli kıyafetleri tarihi sürecte çok renkli ve özgün bir biçimde milli tarih ve kültürün ayrılmaz birer parçasıdır. Öyle ki hepsi yalnızca Kürd kültür ve coğrafyasına özgüdür. Kürdler bu kıyafetleri ayrı ayrı adlandırırlar. Kuşak, şalvar, yelek, başlık ve takılar isimleri ile özdeş şekiller gösterir. Hewler Tekstil Müzesinde bir bölüm Kürdistan'ın her yöresinde takılan başlıkları içermektedir. Oradaki tanımlamada 'her bir başlıkla şahsın hangi aşiret ve yörede olduğunu bilebilirsiniz' yazıyor. Nerdeyse beş yüz civarındaki başlık Kürdistan haritası gibi. Buradan da bahsettiğimiz bu özgünlüğü anlamak mümkün.
Şimdi görünür olan ama hakkında az şey bilinen bin yıllık (tam üç bin yıllık) bir Kürd Milli giysisinden bahsedeceğiz. Halepçe'den Hawraman'a kadar efsanevi Avesta ve Serencamname'ninde yazıldığı Goranice'nin büyülü alanında geleneksel koyun yün ve postundan yapılan KOLABAL-FARANJİ veya PASTAS adı ile bilinen bu giysi geleneğini devam ettiriyor. Giyside kullanılan yün, yumuşak ve parlak lifleriyle ünlü "Mereze" olarak bilinen yerel koyun ve keçilerden elde ediliyor.
Şimdilerde çok az elde üretilen Faranji daha çok Hawraman'da küçük fabrika ve atölyelerde üretimini sürdürmektedir. Hem soğuk hem de sıcakta vücudu, özellikle sırt ve göğüs bölgesini korur. İlk üretim ve kullanım yeri Hawraman iken sonraları diğer bölgelerde de kullanılır hale gelmiş, Peşmergeler ve millet kültürel etkinliklerde giymeye başlamışlardır. Bir Kürd sembolü olarak kökenin Medlere, Medya askeri kullanımına kadar uzandığı düşünülmektedir.
Hawraman, Halepçe, Süleymaniye, Sakız ve Baneh'de üretimi yapılıyor ve kullanılmaya devam ediliyor. Birkaç bin yıl geçmişe dayanan Hawramani Kolabal (kısa kol) soğuk dağ kışlarında iyi bir koruyucu olmasının yanı sıra bir sosyal statü nişânesi olarak da bilinir. Üç renk kırmızı, siyah ve beyaz kullanır, renkler yalnızca farklı kabileleri ve bölgeleri tanımlar. İki tarz, goshdar ve begosh (başlıklı başlıksız) üretilir, begosh olanı kabile liderin veya kralın kabulü ve eleştirisi olarak ifade biçimini yansıtır. Goshdar ise omuza asılan nesne-silah vb kolay taşınmasını ve omuzdan kaymasını engeller. En ilginç özelliği ise ıslandığında kurşungeçirmez olmasıdır.
Kürd milli kimliğinin önemli bir sembolü olan Kolabal oldukça karmaşık bir üretim sürecinden geçer. Bütün bu milli kıyafetlerin tarihi ve kültürel bir geçmişi var, sürekliliği, milli ve kültürel bayramlarda-günlerde giyilmesi bütünlüklü bir sahiplenmeyi ifade eder. Her şartta milli değerlere sahip çıkarak güçlendirmek bizimki gibi milletlerde iç güçlenmeyi de beraberinde getireceği unutulmamalıdır.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın