Kılıçdaroğlu’nun Türk Yolu projesi Türk ırkçılığına çıkıyor
Yayınladığı bir video ile Kemal Kılıçdaroğlu Avrupa’ya bir kısrak başı gibi uzanan memleketinden gerisin geri ta Pekin’e kadar uzanan bir Türk Yolu projesinden bahsetti. Espri yapacak olursak projenin Çin seddini hesaplamadığı belli derdik.
Seçim için çekilmiş bu propaganda videosuna yapılan eleştirilere bakarken siyaset bilimci, üstelik zeki de bir profesörün bundan bir jeostrateji projesi olarak söz ettiğine denk geldim. Jeostrateji kelimesinin yanlış kullanımıdır.
Jeo kelimesi Antik Yunanca. Dünya manasına geliyor. Stratejiye değinmiştim. Asal hedef, temel hedef demek. Jeo-strateji deyince, kendiniz deneyin, dünyaya hükmetmeden başka mana çıkaramazsınız. Jeostrateji budur. Dünyaya hükmetme stratejisidir.
Sizce dünyada jeostratejisi olan, diğer bir deyişle dünya egemenliği iddiası güden kaç ülke vardır?
Popüler jargonu takip edecek olursak akla gelecek kavram süper güçtür. Yani o kadar güçlüsünüzdür ki tüm dünya sathında olan bitene müdahil olabilirsiniz. Süper güç değilseniz dahi eğer jeostratejik amacınız varsa böyle olmaya hazırlarsınız kendinizi. Kaynaklarınızı bir süper güç olmak üzere yapılandırır, çevrenizi buna uygun şekillendirmekle uğraşır, uluslararası ilişkilerinizi buna uygun kurarsınız.
Dünya’da jeostratejik hedefleri olan yani dünya egemenliği gözeten ülke sayısı benim bilebildiğim kadarıyla bugün için dörttür. En iddialısı halihazırda ülkesi dışında altı yüzden fazla askeri üsle Amerika Birleşik Devletleri’dir. Amerika’dan sonra bugün için bu işin ikincisi yoktur. Yoktur ama İngilizcesiyle contestant, yani Amerika’yı koltuğundan edip yerine yerleşme iddiasında olan Çin’den bahsedebiliriz. Diğer iki ülke ise Almanya ve Rusya’dır ki Amerika her ikisinin başını Ukrayna’da birbirlerine bağlamıştır.
Kalırız Çin’le.
Çin’in, anlaşıldığı kadarıyla, iki aşamalı bir jeostrateji planı var. Birinci aşama Amerika’yı Avrasya’dan kovmak. Bunun için Çin tüm bu coğrafyayı tek bir ekonomik birliğe çevirmek istiyor. Bunu da nehir ve su yollarının tarihte oynadığı rolün benzerini kendisinin finanse edeceği otoyollar, demiryolları ve limanlarla yapmak istiyor.
Bu proje Türkçe’ye Bir Kuşak Bir Yol olarak çevrilmiş. Çin’in hedefi bu projenin gerekli tüm altyapı yatırımlarını 2049’a kadar tamamlamak. Hedef kendisinin finanse ettiği bu projeyle Avrupa, Çin ve ikisi arasındaki tüm bölge birbirine ekonomik ve dolayısıyla da siyasi ve stratejik olarak entegre etmek. Öyle olunca Amerika’ya dahil olabileceği bir alan kalmamış olacak. Bu birinci aşama. Çin’in ikinci aşamaya dair bir fikri olduğunu sanmıyorum.
Andığımız projede Türkiye’ye herhangi bir özel bir rol düştüğüne dair bir emare yok. Projenin gerçekleşmesi için öyle bir şeye gerek de yok.
Sorun başka.
Kılıçdaroğlu Alevi ve Kürd olmasından dolayı kendisine gelmeyeceğini hesapladığı ırkçı Türk oylarını kazanabilmek için böyle bir projeden bir zorakiyetle bahsediyor. Yani aklı başında herkesin bilebileceği üzere öyle bir projeyi Türk Devleti hayal edemez. Türk Devleti’nin ekonomik gücünün ve siyasal erişiminin çok ötesinde bir ham hayaldir.
O videoda sorunlu olan Kılıçdaroğlu’nun bahsettiği fantastik, yani gerçekle alakası olmayan proje değil, videoda hitap ettiği Türk ırkçılığıdır. Bunu ise kısaca ama ciddiyetle not etmekte fayda var.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)