Irak Silahlı Kuvvetler Genel Komutanı’nın konutuna saldırı

07-11-2021
Hemin Lihony @lihony
Etiketler Irak Şii İran Başbakan Mustafa Kazımi Heşdi Şabi
A+ A-

Irak Başbakanı ve Silahlı Kuvvetler Genel Komutanı Mustafa Kazımi’nin konutuna yönelik saldırı Irak’a ve kurumlarına karşı tehlikeli bir gelişmenin habercisidir.  Saldırı bize, komşu ve bölge ülkelerinin müdahalesi nedeniyle egemenliğini kaybeden ülkenin bir grup yasa dışı milis nedeniyle iç egemenliğini de yitirdiğini hatırlatıyor.

Mustafa Kazımi, yasal olarak Heşdi Şabi de dahil olmak üzere, Irak Silahlı Kuvvetleri Genel Komutanıdır. Fakat pratikte Kazımi başbakan olduğundan beri bu gruplar tarafından her gün farklı bir şekilde tehdit ediliyor.

Şimdiye kadar bu tehditler büyük ölçüde sözde ve sosyal medya ile sınırlı kaldı. Ancak 7 Kasım 2021 sabahı Başbakan’ın evine yönelik saldırı, tehdidin boyutlarını ciddi bir seviyeye çıkarmış ve tüm ülkenin istikrarını hedef almıştır.

Kazımi’nin konutuna saldırı ve suikast girişimi, Irak’ı iki adım daha geriye götürüyor

Birincisi: Tüm eksik ve yetersizliklere rağmen bu ülkede seçimler yapılıyor, Saddam’ın ardından iktidara gelen başbakanlar barış içerisinde göreve başlıyordu. Bu Irak açısından güzel bir örnekti. Anlaşılan o ki bu seçimler şeffaf olduğu için Irak Başbakanı’na saldıran gruplar dahil, bazılarının gönlüne göre olmamış. Son seçimler Şii seçmenlerin Heşdi Şabi içerisindeki radikal grupları kabul etmediğini, etmeyeceğini gösteriyor. Ne var ki sözü edilen gruplar sonuçları reddedip istikrarı bozarak Şii seçmenlerin gözünde Heşdi Şabi’yi lekelemekten öte hiç bir şey elde etmiyor. Yaptıkları ile Irak’ın güzelliklerinden birini ve demokrasisini yok ediyor, keza kendilerini sorgular hale getirip IŞİD savaşında ödedikleri onca bedeli Irak halkının hafızasından siliyorlar.

İkincisi: Bu gruplar her gün Irak’ın egemenliğini koruduklarını ve ülkenin güvenlik sisteminin bir parçası olduklarını iddia ediyorlar. Ancak mevcut pratik, ülkenin egemenliğini hedef alan bölge devletlerinin maşası olmaktan öte, kendi elleri ile Irak’ın egemenliğini parçalayan, ülkenin seçilmiş başbakanını hedef alan bir yapıya dönüştüklerini gösteriyor. Diledikleri gibi gitmiyor diye başvurdukları bu saldırı yanlarında kar olarak kalırsa, Irak içeride ve dışarıda bir o kadar daha egemenliğini yitirecek, kurum ve kuruluşlarının meşruiyeti  kalmayacak.

Başbakan’ın konutuna saldırarak gerçekten ne istediklerini bu gruplara sormak Irak halkının hakkıdır. Irak’ı ikinci bir Lübnan mı yapmak istiyorlar? Madem artık oy alamayacaklar bir daha seçimler yapılmasın mı istiyorlar? Şii bir başbakana bu şekilde saldırırlarsa eğer, Kürt bir cumhurbaşkanın ile Sünni bir parlamento başkanının kendisini Bağdat'ta güvende hissetmesini nasıl sağlayabilecekler? Radikal Şii grupların yaptıklarının Irak’ı parçalayan ve ülkedeki bileşenler arasında birlikte yaşam zeminini yok eden en büyük tehdit olduğunun farkındalar mı?

Acil çözüm ise üç noktada:

Birincisi: Necef’teki sayın Şii yüksek dini mercii sessizliğini bozarak saldırının arkasındaki grupları provokatör ve din dışı ilan etmeli, Şii toplumundan uzaklaştırarak kendisinden mahrum etmeli.   

İkincisi: Irak hükumeti ile ister Şii olsun ister Sünni ve Kürt, devlet ve kurumları ile birlikte hareket eden güçler tek cephede birleşmeli. Birlikte tereddütsüz bir şekilde bu gruplara karşı durmalı ve kamuoyunu bu yönde teşvik etmelidir. Bunun birinci adımı da seçim sonuçlarının kabul edilmesi ve yeni bir hükumetin kurulmasıdır.

Üçüncüsü: bölge ülkelerine ve özellikle de İran’a şu söylenmeli; şayet gerçekten kurumları ile birlikte güçlü bir Irak’ı destekliyorsanız o zaman bunu pratikte ispatlayın. Çünkü bu ülkede ne zaman kötü bir gelişme ve olay yaşanırsa Irak’lıların parmağı sizi işaret ediyor. Daha önce Kürt ve Sünniler bunu istemiş olsa da, son seçimler Şii çoğunluğun da görüşlerini değiştirdiğini, milisleri olan değil egemenliği olan bir ülkeye sahip olmak istediklerini gösteriyor.

Sabahtan ben ve diğer tüm Iraklıların kendisine sorduğu soru şu; Silahlı Kuvvetler Genel Komutanı olan Başbakan bile kendi evinde güvende değilse, kendimizi nasıl güvende hissedelim ve ülkenin geleceğine ümitle bakalım?

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)

 

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli