James Cleverly (İngiltere'nin Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi, Orta Doğu'dan Sorumlu Bakanı)
James Cleverly (İngiltere'nin Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi, Orta Doğu'dan Sorumlu Bakanı)
Mart Kürtler için sevinç ve hüzün ayıdır. İki hafta önce dünyanın dört bir yanındaki Kürtler gibi İngiltere de sizlerle yeni yılı kutladı, Nawroz’unuz kutlu olsun! (Nawroz Piroz).
16 Mart'ta Halepçe'de işlenen korkunç zulümün 33’üncü yıldönümünü anmak için bir dakikalığına saygı duruşundu bulunduk. Yine Mart ayının, Irak Kürdistan Bölgesi'nin 1970'te ilk kez özerklik (otonomi) kazandığı ay olduğunu da biliyorum.
Ama bu yıl özellikle 1991 yılındaki olaylar üzerinde durmak istiyorum.
Kürtlerin Saddam Hüseyin ve Baas güçlerine karşı gösterdiği direnişten her zaman etkilenmişimdir. Ancak hiç şüphe yok ki bu savaşta bedel ödenmesi gerekiyordu. Ayrım gözetmeksizin şiddete maruz kalan, ölen, hapsedilen veya evlerinden kaçmak zorunda kalan Kürtler asla unutulmamalıdır. İngilizler ve dünyanın dört bir yanındaki pek çok kişi, Saddam’a bağlı kuvvetlerin Kürdistan Bölgesi’nde yaptıklarını dehşetle izledi. Dönemin İngiltere Başbakanı John Major, bunun böyle devam etmesine izin verilemeyeceğine karar vermişti.
1991’de, Kürdi yeni yılda Birleşik Krallık, yaşanan şiddeti sonlandırmak için ortak bir cevabın verilmesi için uluslararası topluma çağırıda bulunmuştu. John Major, Avrupalı ortakları gemiye katılmaya ikna ederek NATO'dan yararlanmayı başardı ve ABD'deki George Bush yönetimi ile bir koalisyon kurulabileceğine ikna etti.
Bu çabalar, Fransa, İran ve Türkiye'nin daha fazla müdahalesi ile, nihayetinde BM Güvenlik Konseyi 688 sayılı kararının 30 yıl önce bu gün kabul edilmesine vesile oldu. Bu adımla birlikte “Huzur Sığınağı Harekatı” başlatılarak huzur sağlanmaya çalışıldı.
Dostluk ve tutum alma, ihtiyaç olduğu anlarda ortaya çıkar. İngiltere, ABD, Fransa ve diğer yedi üye ülke, en çok ihtiyaç duyulduğunda Kürtlerle dostluklarını onurlandırmayı seçti.
6 Nisan'da İngiltere, ABD ve Fransız uçaklarının Kuzey Irak üzerinde uçuşa yasak bölge uygulamaya başlamasıyla huzur operasyonu başladı. ABD ve Birleşik Krallık liderliğinde, Peşmerge'yi desteklemek ve insani yardımların ulaşmasını kolaylaştırmak için, 3 komando tugayı ve Kraliyet Deniz Piyadelerinden oluşan bir güç konuşlandırıldı. Üç aydan kısa bir süre içerisinde, kara kuvvetleri karadan gelebilecek her hangi bir tehdidi ortadan kaldırmak, Kürtlerin evlerine dönmeleri ve topluluklarını yeniden inşa etmelerini sağlamak için çalışmalarını yürüttü.
Irak Kürdistan Bölgesi'nde söz konusu operasyonun etkilerinin bugün hala hissedildiğini biliyorum. Saddam'ın devrilmesinin üzerinden 20 yıl geçti. Siz müreffeh ve modern bir bölge inşa ettiniz. Geçtiğimiz Aralık ayında ziyaret ettiğimde buna şahsen de şahitlik ettim. Karşılaştığım Kürtlerle konuşurken, devam eden zorluklar karşısında toplum olarak ne kadar iyimser ve umutlu olduğunuzu görünce şaşırdım. Bu umut ve direngenlik, Covid-19’dan sonra toparlanmak için de çok önemlidir. Erbil ile Bağdat arasında yeni varılan anlaşmayı da olumlu karşıladık. Her iki girişimde de yanınızda olacağız.
Aralık ayındaki ziyaretimde Başbakan Mesrur Barzani ile ilk kez görüştüğümde, Kürdistan Bölgesi’nin Birleşik Krallık için ne kadar değerli olduğunu vurguladım. Savunma ve güvenlik konularında destek tekliflerimizi yineledim.
İngiltere, 1991'de olduğu gibi, Irak Kürdistan Bölgesi'nin önemli bir dostu olmaya devam ediyor. Erbil'deki İngiliz Konsolosluğu dünyadaki birçok İngiliz elçiliğinden daha büyük. Ekibimiz Kürtlerin toplumsal yaşamının tüm boyutlarıyla ilgileniyor. Özellikle Peşmerge'ye olan bağlılığımız ve desteğimiz devam edecektir.
Şu anda Birleşik Krallık’ın dünyanın önde gelen subay akademisi olan Kraliyet Askeri Akademisi Sandhurst’te eğitim alan Peşmerge subayları var. Ayrıca bölgeyi pek çok düşman ve zorluk karşısında güvende tutmaya devam edebilsin diye Erbil'de, Peşmerge'nin modernizasyonu ve reformu konusunda Kürdistan Hükümeti‘ne teknik tavsiyeler veren daimi bir ekibimiz var.
Peşmergelerin IŞİD saldırılarına karşı direnişini, Irak'taki tüm topraklardan sürülmesine yardımcı olmasını asla unutamayacağız. Bugün de, IŞİD tehdidini kontrol altına almak ve teröristlerin yeniden ortaya çıkmasını önlemek için kritik ortaklığımıza devam edilecektir.
Yakın zamanda yaptığımız kapsamlı dış politika incelememizde de belirttiğimiz gibi, güvenlik ve caydırıcılık konusunda hepimizi koruyacak ve savunma yatırımımızı GSYİH'nın% 2,2'sine çıkaracak daha sağlam bir yaklaşım sergiliyoruz.
Bu destek devam edecek. Ayrıca, Birleşik Krallık ile Kürdistan hükümeti arasındaki yakınlığı yakından görebilme fırsatı yakaladığım için çok minnettarım.
Birleşik Krallık Dışişleri, İngiliz Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi’nden sorumlu Bakanı olarak, bu yakın dostane ve karşılıklı yarar sağlayan bağımızı gözeteceğime sizi temin ederim. Birleşik Krallık bugün aynı zamanda iyi arkadaşım olan bir Kürt’e borçulu, Nedim Zahawi’ye, Covid-19 aşı bakanımız sayesinde ülkemiz dünya çapında aşı temin etmeye devam ediyor.
Bugün, İngiltere ve müttefiklerimizin Kürtlere hak ettikleri güvenli bölgeyi sağlamak için nasıl birleştiklerini hatırlamak için önemli bir andır. Hatırlamanın ve anmanın önemi kadar, işbirliğimizin parlak geleceğine de odaklanmalıyız.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın