Kürtler’in Bağdat’la sınavı
Irak Başbakanı Haydar Abadi, Şubat ayında değişim yapmaya niyetli olduğunu açıkladıktan sonra ciddi bir hareketliliğe girişti. Bakanlığa getirilcek kişilerin seçilmesi için, siyasilerin eleştirilerine kulak asmadan gizlice bir komisyon kurdu.
Kürt taraflar ilk başta Abadi’nin planına kayıtsız kaldı. Kürt siyasi yönetimi de bölgenin iç sorunlarıyla meşguldü. Birçok ayrıntıdan haberdar dahi olmadılar. Abadi’nin bir ay önceki açıklamasına rağmen Kürtler, haklarını garantiye almak için lobi faaliyeti yapmadı.
Gözlemcilere göre Kürtler’in Bağdat’ta eskisi gibi rolü ve etkinliği kalmadı, Kürt liderliği de Bağdat’a karşı karamsar. Eskiden Bağdat’ta KDP ve KYB’nin üst düzey yöneticileri bulunurdu. Bir sorun yaşandığında Kürdistan Bölgesi Başkanı ve diğer yetkililer Bağdat’a giderdi. Iraklı yetkililerin de Kürtler’e karşı belli bir ciddiyeti vardı.
Erbil – Bağdat ilişkilerinin bozulmasının ardından, Kürdistan’ın bütçesi kesildi. Abadi’nin 2014’te göreve gelmesiyle de ilişkilerdeki soğukluk arttı. Bağdat’taki toplantılara üç Kürt parti temsilcisi katılırken, Araplar daha üst düzey yetkililerle katılıyor, dolayısıyla aynı düzeye erişilemiyor.
Hassas konuların konuşulduğu toplantılarda Kürt parti temsilcileri, Iraklı parti liderlerinin markajına maruz kalıyor ve bu onlar için büyük sorumluluk getiriyor.
Abadi’nin değişikliğe gidileceğini duyurması ve bakanlarla başbakan yardımcılarını görevden alması, yıllardır Bağdat’ta hizmet veren bazı isimlere haksızlık oldu. Abadi’nin en zor döneminde, kabinesinde yer alan ve yolsuzluklara mahal vermeyen üç Kürt bakanın bu şekilde azledilmesi uygun olmadı.
Kürt temsilcileri 2015 yazındaki gibi sessiz kalmamalı artık. 10 gün içinde üst düzey isimlerden oluşan bir komisyon kurularak başbakan, bakanlar ve parlamento başkanıyla görüşmek üzere Bağdat’a gidilmelidir. Kürtler’in Irak’taki yönetimde payının kotarılması için de etkili bir plan yapılmalıdır.
Kürt taraflar Abadi hükümetinin adayları konusunda da tek ses olmalı.
Görünen o ki ABD, Irak’ta siyasi sürecin normal seyrinde devam etmesini istiyor çünkü öncelikleri IŞİD’in ortadan kaldırılması. Bu yüzden Irak’ta herhangi bir değişikliği kabul edecek noktada değiller. Belki de Amerikalılar Kürtler’e yoğun baskı da uygulayacak.
Üstelik Dünya Bankası yoluyla Irak’a 15 milyar dolarlık borç verme niyetindeler. Kürdistan’ın da bu paradan payı olmalı. Bu yüzden Bağdat’la aralarına mesafe girmesi, derin bir ekonomik krizden geçen Kürdistan Bölgesi’ni bu paydan edebilir.
Kısa ve öz söyleyecek olursak Kürtler hangi yönde gideceğine karar verene kadar Bağdat’ı kulak ardı etmemeli. Bağdat’ın şu dönemde umursanmaması Kürtler için daha zararlı. Kürt liderliği, Bağdat’ta hangi şart ve kazanımlar karşılığında Bağdat’ta kalmaya devam edeceğini düşünmeli. Öyle ki Abadi hükümeti olur, başka hükümet olur, Kürtler’in haklarını garanti altına alınabilsin.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)