Erbil’de seküler bir adım
Kürdistan İslami Birlik Partisi’nin (Yekgırtu) Mayıs’ta düzenlenen 7’nci kongresi, parti içinde “sekülerizm -İslamizm” çekişmesinin de başlangıcı oldu.
Kongrede Yekgırtu Başkanlık Konseyi üyesi Ebubekir Ali Maneve’nin, genel sekreter adayı olarak yaptığı konuşma, hem parti içindeki birtakım radikal düşüncelere karşı, hem de geleceklerine dairdi.
Partililer, sekülerizm - İslamizm çatışmasından dolayı Ebubekir Ali’ye tepki göstererek aldığı oy sayısını 221’de bıraktı.
Kongreyi takip edenler, Ebubekir Ali’nin İslami bir dünya için değil, seküler bir dünya için çağrıda bulunduğunu farketmiştir.
Ebubekir Ali bir demecinde, “Bazıları bana seküler bir bakış açısına sahip olduğumu söylüyor. Çok yanlış düşünüyorlar” demişti. Bu durumda ya kendisi kendini yanlış ifade etti ya da partili gençler tarafından yanlış anlaşıldı.
Sekülerizm, siyasi anlamda tam olarak dinin siyasetten ayrılması fikrine karşılık gelmiyor. Zira Alman Hristiyan Demokrat Partisi’nin dini düşünce ve motife sahip bir parti olduğunu unutmayalım.
Bu çerçevede düşündüğümüzde Ebubekir Ali, neden İslami değerler çerçevesinde Yekgırtu’ya böyle bir çizgiyi layık görmüyor?
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Alman Hristiyan Demokrat Partisi, Hristiyanlık, liberalizm ve demokrasinin sahip olduğu değerleri de taşıyarak, din ve devlet işlerini ayrı tutup, kendi siyasi faaliyetlerini çok iyi yürütüyor.
Ebubekir Ali’nin öncelikli olarak Yekgırtu’ya şeklen değil, fikri ve tekniki olarak da yeni bir tanım yapması gerektiğine inanıyorum. Çünkü, yapılacak tanımla değişim sağlanacaksa da bunun kendine ait gerçek bir tanım olması ve boş kullanılan bir tanım olmadığının da farkında olunması gerekiyor.
Yekgırtu “İslam” kelimesini parti isminden çıkarsa dahi, bu, kökten değiştiği anlamına gelmeyecektir. Böyle bir durum sadece taktiksel bir girişim olup, isim karmaşasına neden olacaktır. Bu da büyük ihtimalle Yekgırtu’yu zor duruma sokacaktır.
Ancak tüm zorluluklara rağmen Ebubekir Ali’nin, parti içinde değişim yaparak, Yekgırtu’yu dini partiden modern partiye dönüştürmesi gerekiyor. Yapılacak bu değişimle de hiçbir şekilde şimdiki Yekgırtu’dan eser kalmayacaktır.
Türkiye’deki AK Parti ve Tunus’taki Nahda Hareketi de bu kervana katıldığında “rüya” olarak adlandırıldığını unutmayalım!
Ebubekir Ali’nin kongrede yaptığı konuşma parti içinde sekülerizm – İslamizm çekişmesi yaşandığı yorumlarına yol açmıştı.
Yekgırtu’da birşeylerin değişmesi adına, - ismen ya da içerik olarak - yaşanan tartışmaların doğru bir istikamette olduğu görüşündeyim.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)