Necef; kapalı kapıları açacak kilit

02-12-2021
Etiketler Irak Mukteda es-Sadr Seçim
A+ A-

Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu, Irak'ta 10 Ekim'de yapılan erken seçimlerin nihai seçim sonuçlarını 30 Kasım'da açıkladı ve 12 Ekim'de açıklanan ilk sonuçlardan yalnızca beş sandalye değişti.

Sadr hareketi lideri Mukteda es-Sadr, Twitter hesabından paylaştığı kısa bir mesaj ile, “Seçim Komisyonuna teşekkür ederim” diyerek sonuçları memnuniyetle karşıladığını belirtti. Öte yandan Koordinasyon Çerçevesi (seçim sonuçlarına itiraz eden diğer taraflar), "Seçim sonuçlarına büyük oranda müdahale olduğuna ve mevcut sonuçları reddetmemize neden olan delil ve belgelere dayanarak duruşumuzu yeniliyoruz" şeklinde açıklama yaparak, sonuçları reddetti.

Seçimler ve sonuçları konusunda bariz farklılıklar olsa da, çoğu siyasi parti seçim sonuçlarının değişmeyeceğini biliyor ve bu da siyasi ittifaka ile yeni hükümeti kurmak için diyalog masasına oturmalarını zorunlu kılıyor.

Nihai sonuçların açıklanması, beklenen siyasi maratonun başlangıç noktası olarak görülüyor. Siyasi partiler ve liderler arasında fikirleri belirginleştirmek, güçlü ittifaklar oluşturmak ve en büyük blok olma yolunda ilerlemek için yoğun bir hareketlilik ve mekik toplantıları içerisinde olduklarını göreceğiz.

Sadr Grubu ile Koordinasyon Çerçevesi’nin tavrı arasındaki fark

Sadr hareketinin lideri 18 Kasım 2021'de düzenlediği basın toplantısında çoğunluk hükümeti kurmak veya "ulusal muhalefet olmak" istediğini açıkladı. Aynı zamanda siyasi partilere de hitaben, "Yenilginiz, demokratik sürecin yıkımına ve sona ermesi adına bir başlangıç olmamalı" diyerek, liderleri "halkın güvenini yeniden tesis etmek için kendilerini yeniden gözden geçirmeye" çağırdı.

Sadr'ın bu konuşması, Fatih İttifakı ve Ulusal Devlet Güçleri öncülüğünde kurulan Koordinasyon Çerçevesi içinde toplanan siyasi blokların, seçim sonuçlarına muhalefetlerini artırmasından haftalar sonra geldi. Bu bloklar, seçimlerin hile ile gölgelendiğini, oyların çalındığını düşünüyor. Bu görüşü bir toplantıda Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Irak Temsilcisine de bildirdiler. Ayrıca önceki gün bir açıklamada, "Federal Mahkeme'de seçimleri iptal etmek için açtıkları davayı takip etmeye devam edeceklerini" bildirdiler.

Aynı zamanda siyasi harekete de öncülük eden Sadr grubu lideri, müzakere heyetinin siyasi toplantılar yapmasını veya herhangi bir siyasi partiyle görüşmesini yasakladı. Bu nedenle siyasi komisyonun faaliyetleri, “yeşil ışık” yakılana kadar belli bazı diplomatik toplantılarla sınırlı kaldı.

Buna karşın Koordinasyon Çerçevesi, fiili bir harekete girişmeden veya mevcut durumda değişiklik yapmaya çalışmadan seçimlerin reddedildiğini vurgulayarak periyodik olarak toplantılarına devam etti. Çünkü Koordinasyon Çerçevesi siyasi bir statüye sahip değil. Aynı zamanda bunu diğer blokları çekmek için resmi bir siyasi ittifaka dönüştürme gibi bir kararlılık da görünmüyor. Bu da, Koordisnasyon Çerçevesi içerisinde yer alan siyasi partilerin seçimlerin sonuçları ile ilgili tüm konularda aynı fikirde veya anlaşama içerisinde olmadıklarını gösteriyor.

Federal Mahkeme ve Koordisnasyon Çerçevesi

Konuya vakıf kaynaklar, Koordinasyon Çerçevesinin yargıdan, seçimlerin anayasaya aykırılığına ilişkin dava Federal Mahkemeye sonuçlanana kadar nihai sonuçların açıklanması da dahil olmak üzere tüm seçim süreçlerini durdurmak için bir mahkeme emri çıkarmasını talep ettiğini belirtiyor.

Ancak, Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu’nun kesin sonuçları açıklaması, mahkeme emrini almadıkları anlamına geliyor. Bu nedenle Koordinasyon Çerçevesi’nin seçimlere hile karıştırıldığı iddialarının yanı sıra, seçimlerin yapılmasına ilişkin cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve Temsilciler Meclisi kararının anayasaya aykırı olduğu şeklinde bazı taraflarca yapılan itirazların sonuçlanmasını beklemek durumunda. 

Burada şunu belirtmek gerekir ki, Federal Mahkemenin bu davalar hakkında karar vermesini zorunlu kılan bir süre sınırı yok ve mahkemenin bu davalar hakkında karar vermesi birkaç ay gecikebilir.

Seçim sonuçlarına karşı çıkan partiler, kazanmak ve kaybetmekten öte, mahkeme için attıkları adımlardan bir sonuç alamayabilir. Aynı zamanda bazı gözlemciler bunu geçici ve boş bir taktik olarak görüyor. Çünkü seçimleri iptal etmek bu partilere diğerlerinden daha fazla zarar verecek ve ayrıyeten seçimleri iptal etmek ülkenin bilinmeyene doğru gitmesi anlamına gelecek.

 Ortada bir parlamento olmadan yeni seçimlere kadar sürecin bu şekilde devam etmesi veya seçim yasasında yada seçim komisyonu bünyesinde değişikliğe gidilmesi olası görünmüyor. Bunun dışında, yeniden bir seçime gidilmesi, yöntem ve mekanizma olarak bu seçimlerle aynı olacak.

Konuya vakıf bir kaynak, bazı hukuk uzmanlarının, seçimlerin iptal edilmesinin eski parlamentonun geri dönüşü anlamına geleceği yönünde bir hukuki görüşle Koordinasyon Çerçevesi'ne tavsiyede bulunduğunu aktardı. Ancak bu görüş, bir önceki parlamento feshedildiği için yasal ve anayasal bir temelden yoksun duruyor. Her ne kadar parlamento feshedilmesi mekanizması hakkında bazı hukuki tartışmalar olsa da, seçimlerin gerçekleşmesi ve sonuçlarının açıklanmasının ardından eskiye dönmek artık bir hayal olduğu anlamına geliyor.

Ayrıca aynı seçim sistemi ve aynı Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu ile yeni seçimlerin yapılması seçimlerin gerçeğini değiştirmeyecektir.

Iraklı seçmenlerin yeniden sandık başına gideceğine ve sonuçların kaybeden güçler tarafından tekrar reddetmeyeceklerine dair bir işaret de yok. Daha da önemlisi, uluslararası toplum, özellikle mevcut seçimleri adil olarak nitelendirdiği için, seçimlerin tekrarını destekleme riskini almayacak ve uluslararası gözlemcilerle katılmayacaktır.

Nitekim uluslararası toplum Iraklıları açıkça uyardı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin özel temsilcisi Jeanine Hennis-Plasschaert tarafından 23 Kasım'da Güvenlik Konseyi'ne sunulan brifingde, “Seçim sonuçlarının açıklanmasını geciktirecek her türlü gayrı meşru çabay reddediyoruz. Bundan da öte yıldırma ve baskı yoluyla seçim sonuçları ancak geri tepebilir ve tüm tarafları bu yoldan gitmemeye çağırıyorum. Seçimlerin gerçekleştirilmesinde zorluklar yaşandı. Ancak önemli olan teknik açıdan iyi geçmesiydi ki bu konuda Komisyon ve diğer taraflar saygıyı hak ediyor” açıklamsını yaptı.

Çıkmazı aşmak için siyasi hareket

Irak’ta siyaset sahnesi, muhalefet partilerinin seçimlerin sonuçları reddetme konusundaki ısrarı ve kazanan partilerin, uçurumu kapatmak için gerçek bir diyalog olmadan seçim sürecini tamamlamakta ısrarı nedeniyle daha karmaşık hale geliyor. Bura, farklı taraflar arasındaki diyaloğu açmak için bir değişime ihtiyaç var.

Siyasi taraflar arasındaki görüşme trafiği, Federal Mahkeme'nin önümüzdeki hafta nihai seçim sonuçlarını onaylamasının ardından daha da yoğunlaşacaktır. Bu da hem Sadr hareketi ve hem de Koordinasyon Çerçevesi’nin küçük tarafları ve daha da önemlisi bağımsızları yanlarına çekmek için daha hızlı davranmaya itecektir. Aynı zamanda, bağımsızlar, dikkate alınması gereken bir siyasi güç haline gelmek için orta büyüklükte bloklar oluşturmaya çalışacaklar ve kazanan temsilcilerden bazıları, şu veya bu bloğa girmeye karar vermeden önce rüzgarın nereye doğru estiğini izlemek için biraz mesafeli durabilirler.

Sünni taraflar arasında da küçük bloklardan ve bağımsızlardan kazananları yanlarına çekmeye yönelik kayda değer bir harekete tanık olacağız. Takaddum İttifakı'nın daha fazla bağımsız adayı kazanmaya ihtriyacı var. Aynı zamanda Azm İttifakı da Sünnileri temsil edebilecek önemli bir güç olmak için ve en fazla sandalyeye sahip olmak için Takaddum karşıtlarını toplamaya çalışacaktır. Bu yarış, Sünnilerin temsilcisi olduklarını savunan ve iki ana Şii blok arasında bölünme olasılığı bulunan iki eşit güçte Sünni bloğun ortaya çıkması anlamına gelebilir.

İki Kürt bloğunun, belirli talepler etrafında birleşik bir blok olarak Bağdat'a gitme konusunda anlaşmaya varması muhtemeldir. Çünkü her iki blok da, 2018'deki bölünmenin Bağdat'taki Kürt etkisinin zayıflamasında hayati bir rol oynadığını çok iyi biliyor ve bunu tekrarlamayı mantıklı görmüyor. Bu nedenlerle kendilerini temsil eden (Kürtlere ayrılan) makamlara kimin aday olacağı konusunda anlaşarak belirledikleri bir ittifaka katılmak isteyeceklerdir.  

Çözüm açısından, üç başkanlık (Cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve parlamento başkanlığı), tatmin edici çözümlere ulaşmak için aralarında diyalog başlatmak üzere çeşitli partileri bir araya getirip siyasi bir girişim üzerinde çalıştı. Ancak başkanlıkların bu girişimi resmi olarak açıklanmadı, öylece kaldı. Bu girişimin amacı seçim sonuçlarının tanınması, siyasi meclisin sağlanması, Heşdi Şabi’nin kalacağına ve birlik hükumetinin kurulacağına bir vurguydu.  

Öte yandan Mukteda es-Sadr, şaşırtıcı bir adımla, Koordinasyon Çerçevesi liderlerini, kimseyi muaf tutmadan, Necef'te babası Seyyid Muhammed Sadık es-Sadr'ın evinde bir yemeğe davet etti. Böylece Sadr, çekişme halinde olduğu taraflara zeytin dalı uzatarak onlarla diyalog kurmak istediğini yansıttı.

Bu davet, bir çözüme ulaşma kararının saf Irak iradesi ile ve Iraklılar tarafından alındığını göstermek açısından dikkat çekici olduğu gibi, davetin sembolik özelliğe sahip bir makanda gerçekleşmesi de önemlidir. Belki de, bölgesel veya uluslararası başkentler yerine Necef'in tüm tarafları bir araya getirdiğin, ve en önemlisi Sadr’ın babası , Seyyid Muhammed Sadık esl-Sadr'ın evinin onları birleştirdiğini göstermek istiyor. Koordinasyon Çerçevesi içerisinde yer alan taraflar girişimi memnuniyetle karşıladı ancak teşrif etmeyi kabul etmedi; bunun yerine, Sadr'dan Koordinasyon Çerçevesi toplantılarına katılmak üzere temsilcilerini göndermesini istediler.

Tanınmış bir politikacı ise, Koordinasyon Çerçeve'sinin daveti kabul etmesinin ve Necef'i çözüm bulmak için bir başlangıç noktası olarak görmesinin daha iyi olacağına inandığını söyledi. Özellikle de Sadr babasının evinde olduğu için her konuda karşısındakinin taleplerini kabul edebilir ve, “Araba hürmet göster cübbesini al" ilkesiyle çalışmak mümkün olabilirdi.

Siyasi güçler Necef'te toplanma çağrısını kabul ederse eğer, bu başkanlıkların belirlenmesi ve kabine dağılımına yol açabilecek doğal bir görüş yakınlaşması adına siyasi bir atılımın başlangıç noktası olabilir.

Fakat anlaşma sağlanamasa siyasi blokaj devam edecek, aylarca sürecek bri süre tartışma, müzakere maratonu ile gereksiz bir şekilde boşa geçecek, sonuçta yine de diyalog masasına oturmak zorunda kalacaklardır.

Zaman kaybı ve yorgunluk bir yana, diyalog beklerken, ülke koronavirüsün yeni bir dalgası ve son zamanlarda petrol fiyatlarında yüzde 20'yi aşan bir düşüşün ortasında, 2022'ye bütçesiz girecek gibi görünüyor.

 

Ferhad Alaaddin, Irak Danışma Konseyi Başkanı

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli