Yeni IŞİD: Danagas

Danagas petrol şirtketi, Londra Mahkemesi’nde Kürdistan Bölgesi Hükümeti aleyhine açtığı davayı kazanmış. Ancak dava temiz aşamasında ve  Kürdistan Böglesi Hükümeti itiraz hakkına sahip.

 

Diyelim ki karar kesinleşti ve Erbil sözkonusu şirkete 2 milyar dolar dolayında para vermek durumunda kaldı; bu durumda hükümetin yanlış yapmış olmasına sevinmeli miyiz?

 

Kürdistan Bölgesi Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın açıklamasında, sözkonusu şirket tarafından bu meselenin gündeme getirilmesinin uygun olmadığı ifade ediliyor.

 

Bakanlık, Kürdistan’ın IŞİD’e karşı savaşta olduğu ve yeni bir mali baskıya dayanamayabileceğine dikkat çekiliyor.

 

Açıklamada ayrıca, her iki tarafın da sözleşmeye uyulmadığı  konusunda itirazları olduğu belirtiliyor.

 

Kaldı ki Erbil yanlış yapmışsa da yabancı bir şirket karşısında kendi hükümetimizin sırtını yere çalmamalıyız.

 

Kürdistan Bölgesi’nde meydana gelen siyasi krizin en önemli sebeplerinden birinin, Merkezi Irak Hükümeti’nin uyguladığı adaletsiz siyaset olduğu açıktır.

 

Danagas’ın bir Arap firması olduğu ve Bağdat’taki karar sahipleri gibi Kürdistan Bölgesi’nin sıkıntı dolu hayatını umursamadığı da aşikar.

 

Bu yüzden Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin Danagas karşısında davayı kaybetmesine sevinilmesi, sahibinin zararı uğruna ölüme razı olan eşeğin hikayesine benziyor.

2014’ün Ağustos ayında IŞİD’in saldırmasıyla Kürdistan Bölgesi istenmeye çetin bir savaşa bulaştırıldı. Danagas’ın yaptığı da IŞİD’inkine benziyor, ancak ekonomik boyutuyla.

 

Bundan dolayı millet IŞİD’le savaşta Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği’ni (KYB) yanlışlarından ötürü eleştirmesine rağmen, peşmergelerin arkasında durarak bu savaşta zaferi garantiledi.

 

İşte millet olarak Kürdistan Bölgesi’nin yakısına yapışan mali krizde de aynı tavrı sergilemeliyiz.

 

Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin petrol ve ekonomi hakkında şeffaf bir görüntü sergilemediği bir gerçektir. Hükümetin son 15 yılda attığı ekonomik adımların çok eleştiri aldığı konusunda şüphe yok. Ancak bu gerçekler sözkonusu mali krizin hafiflemesi için millete düşen görevi unutturmaz.

 

Yani Kürtler mesai yapmadan maaş almaya göz dikmemeli ve hükümeti totalde astronomik bir rakama tekabül eden memur maaşları ile ekstra giderler yükünün altından kalkmamakla suçlamamalı.

 

Hükümetin incir ağacının gölgesine uzanarak, hiç yorulmadan, Allah’ın kudretiyle bir incir tanesinin dalından ağızımıza düşmesini bekleyemeyiz.

 

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)