Bakan Tekin: STK’larla protokol yapaya devam edeceğiz
Haber Merkezi – Türkiye Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, dini cemaat ve tarikatlarla herhangi bir protokol imzalamadıklarını ancak Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ile protokol imzalamaya devam edeceklerini söyledi.
Bakan Tekin, Kanal 7'de canlı yayınında eğitim gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Tekin, Meclis’teki bütçe görüşmeleri sırasında sarf ettiği “Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2023 yılı itibariyle geçerli 2 bin 709 tane protokolümüz var. Bu protokollerden bin 167 tanesi resmi kurumlarla, 550 tanesi STK'larla, 986 tanesi ise TEMA'dan Kızılay'a bir sürü STK'yla. Bunların içerisinde sizin 'tarikat, cemaat' dediğiniz, bizim 'STK' dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır” sözleri üzerine çıkan tartışmalarla ilgili soruyu yanıtladı.
Bu konuyla ilgili ilk defa açıklama yapmak istediğini dile getiren Tekin, şunları aktardı:
“Bir kere hukuk devletinde yaşıyoruz. Biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak kiminle protokol yapabiliriz? Benim protokol yapmam için karşımda ya bir gerçek kişi olacak ya da bir hukuki tüzel kişilik olacak. Gerçek kişiden kastım, mesela Çorum'un Alaca ilçesinde bir hayırseverimiz cuma günü geldi, '18 yaşında kızımı kaybettim, onun adına bir okul yapmak istiyorum' dedi. Bu bir gerçek kişidir ve protokol yaparım. İkincisi, hukuki bir tüzel kişilik. Bu bir kamu kurumu veya bir sivil toplum örgütü olabilir. Bunların dışında bir kişiyle herhangi bir cemaatle ya da tarikatla protokol imzalamamız hukuken mümkün mü? Değil. Öyle bir hukuki tüzel kişilik yok."
Hukukta, dernek ve vakıf olmak üzere iki yapının sivil toplum kuruluşu (STK) olarak kabul edildiğine dikkati çeken Tekin, "Dolayısıyla ben diyorum ki; siz bunlara 'cemaat ya da tarikat' diyorsunuz, kodluyorsunuz, biz öyle bir şey yapmıyoruz, biz STK'lerle protokol yapıyoruz” dedi.
Sivil toplum örgütlerinde bulunmaktan gurur duyduğunu söyledi
STK'lerle ilgili her yıl rutin denetimlerin yapıldığını, hukuka aykırı durumlarda gerekli yaptırımların uygulandığını belirten Tekin, hukuken geçerli tüzel kişiliği olan bir yapının bir siyasi parti tarafından "iyi" ya da "kötü", "devlete zararlı" ya da "faydalı" kategorisine konulmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
Tekin, üniversite öğrencilik yıllarında sivil toplum aktivisti olarak çalıştığını, sonrasında sivil toplumun içinde bulunduğunu, hala çeşitli sivil toplum örgütlerinde bulunmaktan gurur duyduğunu anlattı.
“Cemaat ya da tarikat olarak tanımlama yetkisini nereden buluyorsunuz?”
Bakanlığın protokol yaptığı STK'lerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Tekin, bu protokolleri yapmaktan bir rahatsızlığının bulunmadığını söyledi. Bakan Tekin, şöyle devam etti:
"Pozitif hukuka göre dernek ya da vakıf olarak tanımlanmış bir yapıyı cemaat ya da tarikat olarak tanımlama yetkisini nereden buluyorsunuz? Böyle bir hakkınız yok. Bunlar pozitif hukuka göre kurulmuş STK'ler. Bu STK'lerle yaptığımız protokoller, biz burada dominant olan, egemen olan taraf Bakanlık olarak biziz. STK'lerle yaptığımız protokollerin tamamı gönüllülük esasına dayanır. Yani hiç kimseyi zorlayarak bir STK ile protokol yapmayız. STK'lerin faaliyetlerini duyururuz, gönüllü olan öğrencimiz ya da öğretmenimiz katılır. Gönüllü olmayanları zorlayacak bir şey protokolde asla olmaz. Bu mutlaka yazılıdır."
Hiçbirine kaynak aktarılmadı
Eğitimi verecek kişilerin Bakanlıkça onaylandığını belirten Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Üstüne basa basa söylüyorum, yalan söylüyorlar, iftira atıyorlar. Bütün protokollerimizin tamamı, Milli Eğitim Bakanlığının bütçesinden bir tek kuruş para ödenerek yapılmış protokol değildir. Yani biz bir STK'nin faaliyetini parasal olarak bütçemizden desteklemeyiz. Şimdi diyor ya '4 milyar kaynak aktarmışsınız.' Yalan söylüyor. Ben Meclis'te de söyledim, 'Bunun belgesini gösterin' diye. Dolayısıyla para ya da bütçe ayırmadan STK'lerin kendi imkanlarıyla yaptıkları protokollerdir, bizden herhangi bir kaynak aktarımı olmaz genel bütçeden."
“Bu STK'lerle işbirliği yapmaya devam edeceğim”
Kamu kaynaklarıyla yapılan okulların değil, hayırseverlerin yaptığı okulların açılışına gittiğini ve teşekkür ettiğini dile getiren Tekin, "Şimdi hal böyleyken, STK'lerle yapılan protokolümüzü eleştirmek, yalan yanlış bilgilerle bu işi bir memleket meselesi haline dönüştürmenin hiçbir anlamı yok. Ben bu şekilde bizimle işbirliği yapan bütün STK'lere teşekkür ediyorum. Bu STK'lerle de işbirliği yapmaya devam edeceğim" diye konuştu.
Kaç öğretmen atanacak?
Bakan Tekin, yeni öğretmen atamalarına ilişkin soru üzerine, daha önceki konuşmalarında şubat döneminde yapacakları atamalardaki öğretmenlerin göreve başlamasını arzu ettiğini söylediğini hatırlattı.
Fakat depremin oluşturduğu mali yük nedeniyle bu ortamın oluşmadığını ifade eden Tekin, şunları aktardı:
"Ama 2023 KPSS puanıyla öğretmen atamasını yapacağız ve tahmin ediyorum önümüzdeki günlerde Hazine ve Maliye Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığımızın bize vereceği kadro sayısı doğrultusunda takvimimizi oluşturacağız. Alabileceğimiz en yüksek sayıyı, atanacak toplam kamu personelinin büyük çoğunluğunun öğretmen olacağını tahmin ediyorum. Ama henüz sayıyla ilgili bir şey söylemem yanlış olur. Ama tahmin ediyorum önümüzdeki Kabine Toplantısı'nda bu zaten gündeme gelir. Ondan sonra da bize tahsis edilecek atama sayısına göre, biz de oturup branş bazlı olarak dağılımını yapacağız.”