TÜRKİYE BASIN ÖZETİ – 31 Ağustos Perşembe

31-08-2017
RÛDAW
Etiketler TÜRKİYE BASIN ÖZETİ – 31 Ağustos Perşembe
A+ A-
Star: Mazlumların yanındayız

Dünyanın en çok yardım yapan ülkesi Türkiye, Kurban Bayramı’nda 140 ülkede ırk, din, dil ayrımı yapmadan Filistin’den Somali’ye Arakan’dan Yemen’e savaş ve açlıkla mücadele eden 11 milyon mazluma ulaşacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın girişimleriyle, BM Güvenlik Konseyi Arakanlı Müslümanlar için acil toplantı kararı alırken, Türkiye hem resmi kurumları hem de sivil toplum örgütleriyle beş kıtada dünyanın 140 ülkesinde yaklaşık 11 milyon mazlumu Kurban Bayramı’nda da yalnız bırakmadı. Yardımlar sadece kurban kesimiyle de sınırlı kalmadı. Türkiye’nin resmi yardım kuruluşu TİKA ve sivil toplum örgütleri, din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmaksızın Sırbistan’dan Moğalistan’a, Libya’dan Arakan’a, savaş, terör ve kıtlıkla mücadele eden milyonlarca insana ulaşılarak adeta bir insani yardım seferberliği düzenledi. Arakan, Suriye, Filistin, Irak, Afganistan, Somali, Libya, Yemen başta olmak üzere Müslümanlar Kurban Bayramı’na da yine savaş, terör, şiddet olaylarının gölgesi altında giriyor. Türkiye ise hem diplomatik girişimleriyle hem de insani yardımlarıyla Arakan’dan Somali’ye kadar tüm mültecilere ve ihtiyaç sahiplerine sahip çıkıyor. İşte mazlumlar için seferberlik başlatan Türk yardım kuruluşları …

10 yıldır vekâletle kurban kesim kampanyasını başarıyla uygulayan Kızılay, 125 bin hisse kurban vekâletine ulaştı. Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, “Türkiye ile birlikte 33 ülkede yaklaşık 2 milyon 250 bin aileye kurban eti ulaştırmayı hedefliyoruz. Dünyadaki mazlumların dertleriyle dertlenen tüm hayırseverlere teşekkür ediyoruz” dedi.

Akşam: Canımız pahasına sahip çıkacağız

Büyük Zafer’in yıldönümünde Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizin, aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin bizlere emaneti olan bu vatana canımız pahasına sahip çıkmayı sürdüreceğiz" dedi.

30 Ağustos Zaferi’nin 95. yıl dönümü kutlamaları kapsamında ilk tören Anıtkabir'de düzenlendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki devlet erkanı Anıtkabir'i ziyaret etti. Heyet, Aslanlı Yol'dan geçerek Atatürk'ün mozolesine çelenk koydu.

Misak-ı Milli Kulesi'ne geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaladı. Erdoğan mesajında şu ifadeleri kaydetti: "Aziz Atatürk, büyük zaferin 95. yıl dönümünü bir kez daha iftiharla  kutluyoruz. Kurtuluş Savaşımızın başarıya ulaşmasının müjdecisi olan bu tarihi zaferi, Malazgirt'ten günümüze uzanan zorlu mücadele zincirinin çok önemli bir halkası olarak görüyoruz.

30 Ağustos'ta kazandığımız zaferden aldığımız güçle Cumhuriyetimizi kurarken hedefimizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmak olarak belirlemiştik. Türkiye çizdiğiniz hedefler doğrultusunda yoluna devam etmektedir. 15 Temmuz gecesi sergilenen destansı direniş, ülkemizin ekonomik ve siyasi bağımsızlığına yönelik tüm saldırıları bertaraf etme konusundaki  kararlılığını ortaya koymuştur. Sizin, aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin bizlere emaneti olan bu vatana canımız pahasına sahip çıkmayı  sürdüreceğiz. Ruhunuz şad olsun." 

Yeni Şafak: Arakan ağlıyor

İslam dünyası, Kurban Bayramı’na büyük acıyla giriyor. Myanmar ordusunun “sistematik soykırım” uyguladığı Arakan’da hayatını kaybeden Müslümanların sayısı binlerle ifade ediliyor. 60 bin Müslüman da fanatik Budist çetelerin saldırılarından korunmak için can havliyle Bangladeş’e sığınmaya çalışıyor. Myanmar’ın ‘Nobel Barış Ödülü’ sahibi lideri Suu Kyi ise Müslümanları hedef gösteriyor.

BM’nin ve uluslararası toplumun gözleri önünde yavaşlatılmış soykırıma maruz kalan Arakanlı Müslümanların en önemli önceliği ‘hayatta kalmak.’ Arakanlı Müslümanlar son yıllarda Myanmar’da çoğunluğa sahip Budistlerin baskısı ile karşı karşıya kalıyor. Fanatik Budist çeteler sıklıkla Arakan’da Müslümanların yaşadığı köyleri basarak, kundaklama ve katliamlar gerçekleştiriyor. Bangladeş hükümeti girişleri engellese de 20 bin Arakanlı Müslüman kaçak yollardan hayatlarını şimdilik kurtarırken onbinlercesi sınırda yardım bekliyor. Myanmar’ın “Nobel Barış Ödüllü” lideri Suu Kyi ise Müslümanları hedef göstermeye devam ediyor.

Bangladeş hükümeti mülteci girişini engellese de son birkaç günde 20 binden fazla Rohingyalı Müslüman, Arakan’dan yasa dışı yollarla Bangladeş’e giriş yaptı. Yaklaşık 60 bin Arakanlı Müslüman, Bangladeş’e giremediği için sınıra yakın dağlık bölgede hayata tutunmaya çalışıyor. Reuters haber ajansına konuşan 25 yaşındaki Abdullah adlı bir görgü tanığı, “Durum korkunç, evler yanıyor, bütün halk evlerinden kaçtı, anneler ve babalar çocuklarından ayrıldı, bazıları kayboldu, bazıları öldü” dedi. Bangladeş’in sınırı kapatması nedeniyle Myanmar ordusu ve fanatik budist çetelerin katliamlarına karşı savunmasız durumda bulunan Arakanlı Müslümanlar “Eğer biz toprakalrımıza geri dönersek ordu bizi öldürecek, Bangladeş’e sığınmaktan başka çaremiz yok, geri dönmek istemiyoruz” diyerek uluslararası topluma seslerini duyurmaya çalışıyor. Katliamdan kaçan Arakanlı bir Müslüman yaşadığı korkunç tanıklığı, "Uzak bir yerden ailemi öldürüp benzinle yaktıklarını gördüm. Köyümüzden birçok kişiyi de öldürdüler. Şu anda helikopterlerin sesini duyabilirsiniz." sözleri ile aktardı. Bir başka Arakanlı ise "Kardeşim, eşim, 3 çocuğum, 1 yeğenim, annem ve 1 kız kardeşimi sahil kenarına götürüp silahla öldürdüler." sözleriyle katliamın boyutunu gözler önüne serdi.

Cumhuriyet: Sınırlar zorlanacak

Çanakkale'deki Adalet Kurultayı’nın en önemli yanı, referandumdaki ‘hayır’ birlikteliğinin ilk seçimde daha da büyütülmesinin kararlaştırılması oldu. CHP, “kendi sınırlarını azaltma” yaklaşımıyla Adalet Yürüyüşü ile başlattığı parti olarak daha az görünme tutumunu artıracak. “Hayır” birlikteliğinin, seçimlere 4 ya da en fazla 5 taleple ortak yürümesinin yolu aranacak.

Çanakkale’deki 4 günlük Adalet Kurultayı’nın en önemli yanı, referandumdaki hayır birlikteliğinin erken ya da 2019’da zamanında yapılacak seçimlerde daha da büyütülmesini amaçlayan hedefleri oldu. Kalan sürede CHP, “kendi dışına olan sınırları azaltma” yaklaşımıyla Adalet Yürüyüşü ile başlattığı parti olarak daha az görünme tutumunu artıracak. “Hayır” birlikteliğinin, 2019 seçimlerine 4 ya da en fazla 5 taleple ortak yürümesinin yolu aranacak.

CHP’nin, İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması üzerine gerçekleştirdiği Adalet Yürüyüşü, bizzat CHP’lilerin beklediğinin üzerinde siyasal toplumsal etkilerle sonuçlanmıştı. Bu nedenle Çanakkale’deki Adalet Kurultayı, “Yürüyüşün gölgesinde kalır” kaygılarıyla başladı. Yürüyüş, CHP’nin siyasal olarak çok farklı noktalarda durduğu kesimlerle bir araya gelişiyle ve yarattığı enerjiyle bir ilk niteliği taşımıştı. Bu nedenle kurultayın, “Yürüyüşün yarattığı geniş birliktelik yerine yeniden bir CHP içi faaliyete dönüşeceğine” ilişkin soru işaretleri gündeme geldi.

Kurultaydaki 4 günlük çalışmalar, “Yürüyüşten sonra çalıştay kesmez” karamsarlığını ortadan kaldırdı. Partililerce dile getirilen, “Yürüyüş çok yüksek bir çatı yaratmıştı. Kurultay bu çıtayı düşürür” bakışını Kılıçdaroğlu, “Yürüyüş ile kurultayı kıyaslamak yanlıştır. Her bir olay kendi içinde değerlendirilmelidir. Elbette birbirini etkilemektedir. Kurultay, yürüyüşle ortaya çıkan toplumsal boyutun karşılıklı oturup konuşularak daha ileri noktaya taşınması için birlikte düşünme amacına yöneliktir” diyerek yanıtladı. Kılıçdaroğlu, kurultayın adalet etrafında yeni yaklaşımların düşünülmesi açısından başarılı olduğu görüşünde.

Birgün: FETÖ davalarını kim sulandırıyor?

“CHP, Adalet Kurultayı ile FETÖ davalarını sulandırıyor” sözleri AK Parti sözcüsüne ait. Birkaç yıl önce bir TV programında, demokratik kitle kuruluşları olarak odalarda yapılan seçimlerin, iktidar yanlısı grupların kazanmaması halinde meşru olmayacağını söyleyen de aynı zat.

FETÖ davalarının sulandırıldığı biliniyor; kimlerce ve nasıl sulandırıldığı da. Davalara ilişkin anayasal kurallar ve bunların muhatapları da belli. İşte, ihlaller zincirinin on kalemi:

1) İnsan haklarının sert çekirdeği: “Kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” (md.15/2). Bu güvenceler, her zaman, herkes için ve her yerde geçerli olduğu halde sıkça ihlal edilmiş ve edilmekte.

2) Adil yargı: İnsan haklarının sert çekirdeği, ancak adil yargılanma hakkına saygı ile korunabilir. Mahkemeye ulaşma hakkı, yargıç için kurumsal ve usule ilişkin güvenceler, yargı kararlarının etkili bir biçimde uygulanması, adil yargının ön gerekleri. Ne var ki bunlar sürekli engellenmekte.



Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli